Fotoğrafçı Zafer Çimen'in objektifinden Haziran Direnişi

Zafer Çimen'in objektifinden Haziran Direnişi...

Fotoğrafçı Zafer Çimen'in objektifinden Haziran Direnişi

Zafer Çimen

Gezi/Haziran direnişi gibi toplumsal bir ayaklanmayı fotoğraflamadan önce bunu yaşamak bile heyecan verici bir duygu.

Gezinin ilk günlerinden itibaren gezi de ve yaşadığım yerelliklerde (Esenyurt,Avcılar) eylemlere katıldım, öncelikle katılan herkes gibi AKP iktidarına tepkimi göstermek, bununla birlikte de bu direnişi, umudu fotoğraflamak adına. 31’i akşamı Taksim’de başıma gelen kapsülle yaralandım, o anda yan sokakta bulunan yoldaşlarım ve tabi direnişe katılan o güzel insanlar beni revire götürdüler, ciddi birşey yoktu, başımı sardılar ve hemen tekrar fotoğraf çekmeye devam ettim. Fotoğrafçıları dostların belki de çok yaşadığı birşeydir ikilemde kalmak, onbinlerce insan direniyor, kol kola giriyor, polis şiddetine maruz kalıyor, heyecanlanıyor, içimiz içimizi yiyor umudun mücadelenin inancın koluna giremediğimiz için, ve içimiz burkuluyor polisin yaptıklarını görüp çekerken. Tabi birileri bunları belgelemeli. Geziyi bu kadar yaygınlaştıran da bu baskı ve şiddetin sosyal medyada görünür olması. Bu yüzden bazı günler makinamı almadan gittiğim oldu, çünkü o barikatlarda fotoğraf çekmek kadar tepki göstermeyi de çok istiyordum. Gezi ve çevresinde ki her barikata gitmeye çalıştım. Yıllardır bu halktan birşey olmaz diyen insanların nasıl umut olduklarını gördüm, hatta bu sözü söyleyenleri direnişte gördüm, bu bile insanın gözlerinin ışımasına sebep. Bu direnişin ardından 3 yıl geçti, baskıcı, gerici, piyasacı AKP hala iktidarda ama gezi direnişine katılan o güzel insanlar da burada. Gezide o insanların gözlerini, inancını gören biri nasıl umutsuz olabilir ki? Gezi öncesi de umutsuz insanlar vardı ve gezi bu insanların yanıldığını gösterdi, şimdi yine bazı insanlarda umutsuzluk hakim ama bu insanlar da yanılacak.