Erdoğan'ın arkasından konuştular: Patronlarda "Transatlantik endişesi" varmış

ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi ve TÜSİAD Başkanı'nın katıldığı toplantı, adeta "Erdoğan'ın arkasından" konuşma niteliğindeydi.

Erdoğan'ın arkasından konuştular: Patronlarda

Washington’daki düşünce kuruluşlarından Brookings Institute’de, Türkiye tartışıldı. Yapılan açık oturumda içinde ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi Francis Ricciardone de vardı. Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes evrensel değerler vurgusu yaptı.

Brookings Enstitüsü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son ABD ziyaretinde en çok konuşulan gündemlerden biri olmuştu. ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi ve TÜSİAD Başkanı’nın katıldığı toplantı, adeta “Erdoğan’ın arkasından” konuşma niteliğindeydi.

“Türkiye’nin kaderi transatlantik değerlerden ayrılamaz”

TÜSİAD Başkanı Başaran-Symes’ın konuşmasında Amerikancılık propagandası hiç eksilmedi. TÜSİAD Başkanı Başaran-Symes, “Ortak değerlerimizin zayıflamasından dolayı endişeliyiz. Türkiye’nin kaderi transatlantik değerlerden ayrılamaz” dedi.

AB üyeliğinin Türkiye için hayati öneme sahip olduğunu söyleyen Symes, Türkiye’nin “siyasi ve teknik reform süreçlerini hızlandırarak Türk dış politikasının buna göre ayarlanması” gerekliliğine vurgu yaptı.

“Türkiye’nin konumu NATO’ya indirgenemez”

Başaran- Symes, Türkiye’nin transatlantik pozisyonunun NATO içinde sadece “stratejik-askeri” ortaklığa indirgenemeyeceğinin altını çizdi. Symes “ABD-Türkiye ilişkisi mutlaka ortak değerlere dayanmalıdır, ortak çıkarlara değil” dedi. Başaran-Symes, ortak değerleri ise şöyle açıkladı: “Hukukun üstünlüğü ve sekülerizme dayanan liberal, çoğulcu prensipler. Güçlerin ayrılığı, farklı erklerin birbirini denetleme ve frenleme güçleri, bağımsız yargı, güçlü sivil toplum, ifade özgürlüğü, özgür bir basın, toplanma ve girişim özgürlüğünü de içine alan bütün temel özgürlükleri farklı parçalar şeklinde barından siyasi değerler.”

Donald Trump mesajı

Donald Trump’ı eleştiren Başaran-Symes isim vermeden şunları söyledi: “Her demokratik ülkenin liberal demokratik prensiplere bina edilen uluslararası sisteme karşı sorumluluğu var. İnanıyoruz ki Amerikan siyaseti seçimleri izleyen dönemde bu prensipleri izlemeye devam edecektir.”