Erdoğan 21. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu: Rusya iki tane pilota Türkiye gibi dostunu kaybetti

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık topladığı Muhtarlar bugün yine Saray’da buluştu.

Erdoğan 21. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu: Rusya iki tane pilota Türkiye gibi dostunu kaybetti

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık topladığı Muhtarlar bugün yine Saray’da buluştu.

Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

“Türkiye’nin birliği ve beraberliği konusunda olumsuz davranış sergileyenlerin hepsinin geçmişlerinde ve zihin dünyalarında bir arıza vardır. Böyle olduğu içinde kim Türkiye’nin karşısına çıkarsa açıkça ve sinsice onun yanında saf tutuyorlar. Bunlar arasında ülkemizin toprak bütünlüğüne saldıran eli silahlı teröristler var, Türkiye’yi uluslararası alanda müşkül duruma düşürmek için malzeme üretenler var. Türkiye’nin DAİŞ terör örgütüne destek verdiği iftirası bu ülkeye ve millete düşmanlık değil de nedir?

Türkiye güçlü bir ülkedir. Çukur açanı açtığı çukura gömerek, imza atanı attığı imzanın utancına gark ederek, Allah’ın izniyle hepsinin üstesinden geleceğiz.

Son olarak Ankara’da meydana gelen canlı bomba saldırısı meselenin vehametini bir kez daha ortaya koymuştur. Özellikle batı ülkelerine soruyorum; hangi ülke Türkiye’deki terör eylemlerinin canlı bomba saldırılarının sınır ihlallerinin bir benzerine uğrayıp da Türkiye kadar itidalli, soğuk kanlı davranabilir?

ABD 11 Eylül’den sonra alınan tedbirleri, yürürlüğe konulanları gayet iyi hatırlıyoruz. İngiltere, Fransa’da terör önlemlerini çok iyi biliyoruz. Rusya’nın maruz kaldığı saldırılara gösterdiği tepkileri gayet iyi biliyoruz. Mülteci akını karşısında yaşadıkları panik hala devam ediyor. Koskoca bir ülkeye bir avuç mülteci gidiyor, Kilis’e gelen mülteci sayısı o ilden fazla. Kilis halkı niye bu mülteciler buraya geldi demiyor.

Türkiye Temmuz ayından bu yana 300’ün üzerinde güvenlik görevlimizin şehadetiyle sonuçlanan, dünyada yakın tarihte eşi benzeri görülmemiş bir terör saldırısıyla karşı karşıya. Şanlıurfa’da, Ankara’da, Diyarbakır’da şehirlerimizi hedef alan canlı bomba saldırılarında 200’ü aşkın vatandaşımızı kaybettik. Mekanları cennet olsun. Bütün bunlar karşısında Türkiye’yi ısrarla bölgesindeki terör örgütleri ile mücadelenin dışında tutmak isteyenlerin başka niyetlerle hareket ettikleri ortadır. Türkiye’nin mücadelesi şu veya bu etnik gruba, inançlara karşı değil sadece terör örgütlerine karşıdır. Kürtler ülkemde benim vatandaşımdır, kardeşimdir. Bizim Kürt kardeşlerimizle bir sorunumuz yok, bizim sorunumuz teröristlerledir.

Suriye’deki rejim bölgedeki Kürtlere nüfus cüzdanı vermiyordu. Aramızın iyi olduğu zamanlarda o zalim Esed’e de bunu söyledim. Bana kırk dereden kırk türlü su getiriyordu. Ama şimdi gayet araları iyi, dayanışma içindeler. Aynı şekilde DAEŞ Kobani’ye saldırdığında 200 bin Kürt kardeşimizi hiç tereddüt etmeden bu topraklara alan biz olmadık mı? Almayabilirdik, biz aldık, sahiplendik, yedirdik, içirdik, giydirdik. Bunların büyük bölümleri hala bizdeki kamplarda, şehirlerde hayatlarını sürdürüyor.

Demokratik bir ülkede ifade özgürlüğü vardır ama insanları öldürmek için silah taşıma özgürlüğü yoktur. Terör örgütüne yardım, yataklık, sözcülük anlamına bu özgürlük gelemez. Arabasında teröristlerin silahını taşıyan, evini teröristlere tahsis eden milletvekili değil teröristin ta kendisidir. Meclisimizin önümüzdeki günlerde bu konuda milletimizin hissiyatını karşılayacak tedbirleri alacağına inanıyorum. Bu fezlekeler mecliste karşılığını bulmalıdır diye düşünüyorum. Bu fezlekelere karşı tüm milletvekilleri sağduyulu davranıp gereğini yapmalıdır, artık milletin bunlara tahammülü kalmamıştır. Parti kapanması, milletvekilleri tutuklanmak istiyorlarmış. Bunun için tahrik edici beyanlarda bulunuyorlarmış. Parti kapatma konusundaki benim tavrımı biliyorsunuz. Parti kapatmaya karşıyım, suçu işleyen kurum değil bireydir, insandır. Dolayısıyla da ceza kuruma değil, bireye verilmelidir. Bu insanlar kimse bedelini ödemelidir. Bir milletvekili terörle mücadele kapsamında suç tutumu içerisindeyse elbette gereği yapılmalıdır.

PYD ile YPG DAEŞ’e karşı savaşıyor diye destek verdiklerini söylüyorlar. Koskoca bir yalan. El Nusra da DAEŞ’e karşı savaşıyor, ona niye kötü diyorsunuz? O zaman onun da iyi olması lazım. El Nusra kötü ama PYD ile YPG iyi. Olay farklı. El Nusra’nın bulunduğu konum farklı olduğu için, iyi teröristler kötü teröristler diyorlar. Mantık bu.

Nefes alacak bir ateşkesi destekliyoruz ancak bu destekle ülkesinde yarım milyona yakın vatandaşının katledilmesine sorumlu Esed rejimi ile onu destekleyen güçlere destek verilirken, muhalifler konusunda hala ikircikli bir dil kullanılması endişe vericidir.

Anlamamak için uğraşanlara şunu söylemek istiyorum; PYD/ YPG tıpkı PKK gibi, tıpkı DAİŞ gibi, El Kaide gibi birer terör örgütüdür. Türkiye olarak PKK’ya, DAİŞ’e nasıl bakıyorsak, davranıyorsak PYD/ YPG’ye de aynı şekilde bakmaya ve davranmaya devam edeceğiz. Bizim ısrarla terör örgütü dediğimiz bir örgüte çok daha ısrarlı bir şekilde terör örgütü değildir denilmesi müttefikliğin ruhuna yakışmaz. Müttefiklerimizin artık bu konuda bir yol ayrımına geldiklerini görmeleri için meseleyi daha açık nasıl anlatabiliriz, bilmekte zorlanıyorum.

Rus uçağını düşürmeseydiniz, işler bu noktaya gelmezdi diyorlar. Peki neden Rusya’ya Türkiye sahasını işgal etmeseydiniz işler bu noktaya gelmezdi denmiyor. Yaptığımız ikazlar dikkate alınsaydı, uçak düşürülmezdi. Rusya kendisine böyle bir hamle yapılsaydı, Rusya buyur geç der miydi? Kaç tane uçak indirmiştir, kaç tane yolcu uçağı var. Rusya zaman zaman sınır ihlallerine devam ediyor. Biz Rusya halkı düşmanı değiliz. 4 milyona varan bir turist olduğu dönemde bunun yapılması olabilir bir şey değil. Aramızdaki ticaret hacmi 35 milyar dolara ulaştı. Hedefimiz 100 milyar dolara ulaşmaktı. Ama ne yazık ki Rusya bizi anlamadı. Rusya iki tane pilota Türkiye gibi dostunu kaybederek böyle bir hamleye girdi. Temenni ederim ki atılan adımlar süratle iyi bir noktaya gelir. Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate almaya diğer taraflar bakacak.”