Engin Ardıç Mustafa Kemal'e küfredemeyince Kılıçdaroğlu'nu diline doladı

Engin Ardıç'ın yazısında doğrudan Mustafa Kemal'i hedef almaya cesaret edemeyerek İttihatçılar ve Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden bir "AKP tarihi" yazmaya kalkışması tepki topladı.

Engin Ardıç Mustafa Kemal'e küfredemeyince Kılıçdaroğlu'nu diline doladı

Sabah gazetesinin küfürbaz yazarı Engin Ardıç, bugünkü köşe yazısında “Saçma Kemal” başlığını atarak Cumhuriyet’i ve Mustafa Kemal’i hedef alarak “Ermeni’yi kestiniz, Rum’u gönderdiniz, Arap’ı tanımadınız, Kürt’ü niçin sırtladınız? Bu ne biçim kurucu ayardır?” diye yazdı.

Engin Ardıç’ın yazısında doğrudan Mustafa Kemal’i hedef almaya cesaret edemeyerek İttihatçılar ve Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden bir “AKP tarihi” yazmaya kalkışması tepki topladı.

Ankara’da yaşanan son katliama ilişkin düşüncelerini yazan Ardıç sözü Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına getirerek “Abuk sabuk konuşmayı sürdüren Kılıçdaroğlu yeni harikalar yaratmış. Önce “PKK ile Saray işbirliği içindedir” demiş, sonra da “AKP siyasi cinayetler dahil herşeyi yapabilir” diye eklemiş! “Türkiye kurucu ayarlarına dönmeli” demiş.” diye yazdı.

Kurucu ayarlar üzerinden tarihi yeniden yazmaya kalkışan Ardıç, 1923’te “Atatürk devrimleri”nin, hilafetin kaldırılması gibi reformların Cumhuriyet’in ilanını takip eden dönemde hayata geçirilmesi üzerinden Cumhuriyet’in niteliklerinden saymamaya çalışırken AKP’nin savaş politikalarının memleketi getirdiği hal ortadayken “Yurtta sulh cihanda sulh” ilkesini de alaya almaya kalktı.

Mustafa Kemal’e doğrudan küfremediği için Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef koyan Ardıç, “Kemal Bey, idrak etmeye senin bilgin yetmez ama, bugün başımıza gelenlerin ve ödediğimiz faturanın tohumları o “kurucu ayarlarda” saklıdır! Niçin aldınız sırtınıza Kürt kamburunu muhterem İttihatçılar? Ermeni’yi kestiniz, Rum’u gönderdiniz, Arap’ı tanımadınız, Kürt’ü niçin sırtladınız? Bu ne biçim kurucu ayardır?” diye yazarken açıkça bir “Kürt katliamı” da önerdi.

Bununla birlikte Ardıç’ın Osmanlı’nın son döneminde yaşananları Cumhuriyet’in “kurucu ayarları”ndan sayarken hilafetin kaldırılması ve Cumhuriyet ilanı sonrası reformları ise “kurucu ayarlar”dan saymaması da dikkat çekti.