Emniyet, Maraş’ta sığınmacı kampına direnen Alevi yurttaşları doğruladı

Alevilerin bölgeye cihatçı yerleşimi kaygısının da doğru olduğu resmi kaynaklarca doğrulanıyor.

Emniyet, Maraş’ta sığınmacı kampına direnen Alevi yurttaşları doğruladı

AKP hükümetinin, Maraş’ta bulunan habitat alanında 25 bin kişilik sığınmacı kampı yapmak istemesine karşı direniş 45’inci gününe girerken, Alevilerin bölgeye cihatçı yerleşimi kaygısının da doğru olduğu resmi kaynaklarca doğrulanıyor.

Maraş ovasında yaşayan bölge halkının kaygısı, yapılması planlanan kampa El Nusra gibi cihatçı çete üyelerinin yerleştirileceği yönündeyken, basına ve kamuoyunun bilgisine kapalı olan cihatçıların yerleştirildiği söylenen AFAD kamplarının siciliyle birlikte emniyetin bilgileri de kamplarda cihatçıların kaldığını doğruluyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 2015 tarihli bilgi iletim notu Türkiye’deki kamplarda neler yaşandığını gösteriyor.

“El Nusra komutanı Osmaniye’deki kampta konakladı”

Adana, Maraş, Osmaniye, Antep, Hatay ve Kilis’in de aralarında bulunduğu 34 ilin Terörle Mücadele Şube Müdürlükleri’ne (TEM) dağıtımlı yazıdan, Osmaniye’deki sığınmacı kampının, 600 kişinin komutanı olan bir El Nusra (El Kaide’nin Suriye kolu ve AKP’nin desteklediği Fetih Ordusu’nun en önemli gücü) komutanını “ağırladığı” ortaya çıkıyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, TEM birimlerine dağıtımlı “Çatışma bölgesindeki Gelişmeler” başlıklı notunda yer alan “Çatışma bölgeleriyle bağlantılı Hüseyin Türkmen’in (Abdurrahman-Emine oğlu, Lazkiye 1963) Suriye’de Nusret Cephesi içerisinde yaklaşık (600) kişilik bir grubun komutanı olduğu, ailesiyle birlikte Cevdetiye Konaklama Tesisi T1 Mh.3 no’lu çadırda ikamet ettiği, çadır kentten 12 Eylül 2015’e kadar izinli olarak ayrıldığı ve izninin çatışma bölgelerinde geçireceği anlaşılmıştır…” ifadeleri söz konusu sığınmacı/mülteci kamplarında neler döndüğünü açıkça gösteriyor.

Apaydın Kampı ÖSO üssü

2011’de hazır edilen Hatay’daki Apaydın kampının ÖSO’nun üssü olduğu Suriye Ordusu’ndan ayrılarak Türkiye’ye gelen ve ÖSO kurucusu subay ve askerlerin, geçici kamplarda yaşadıktan sonra Suriye sınırına 3 kilometre mesafedeki Apaydın kampına yerleştirildikleri 2012 yılında basında ve birçok kaynakta yer almıştı.

2012’deki haberlerde yer alan bilgilere göre Apaydın kampında 575 barınma çadırı, 17 genel maksatlı çadır, 22 WC/banyo konteynırı, 400 battaniye, 170 yatak bulunduğu, ÖSO üyesi cihatçılara askeri eğitim verildiği, TSK ve MİT mensuplarının koruması altında diğer kampların aksine güvenlik tedbirlerinin en üst seviyede olduğu ortaya çıkmıştı.

ÖSO’nun Riyad el Asaad, Malik el Kürdi, General Mustafa el Şeikh gibi yönetim kadrosundan önemli kişilerin kaldığı Apaydın kampı dış basında haber olmuş, New York Times’ın 25 Haziran 2012 tarihli haberinde de ismi açıklanmayan AKP’li bir hükümet yetkilisinin, “Hemen her gün sınırdan 20 ila 30 arasında saf değiştiren kişi geldiği” sözleri yer almıştı.

Sınıra yakın olması nedeniyle cihatçıların neredeyse günlük periyodlarla sık sık sınırı geçerek savaşmaya gittikleri ve tekrar döndükleri de basında yer alırken, bunun Apaydın Kampıyla sınırlı olmadığı da birçok kaynak tarafından doğrulanırken, Suriyeli Alevi sığınmacıların can güvenlikleri nedeniyle bu kamplarda kalmak istemedikleri de ortaya çıkmıştı.

Sığınmacıların sadece 270 bini kamplarda

Türkiye’de Suriye’deki çatışmaların hemen öncesinde kurulmaya başlayan ve sayıları 26 olan bu kamplarda 270 bin civarında Suriyeli kalırken, ülkedeki toplam Suriyeli sığınmacı sayısı BM verilerine göre 2 milyon 750 bin.

Bu da, milyonlarca Suriyeli’nin kampların dışında ciddi bir yoksulluk, kayıt dışı çalışma, Avrupa’ya geçiş yollarında ölüm, çocuk işçiliği, merdiven altı işler ve dilencilik gibi sorunlarla karşı karşıya yaşamaya çalıştığını gösteriyor.