Eğitim-Sen: MEB resmi ayrımcılık yaptı

Eğitim-Sen bugün bir açıklama yayımlayarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Şubat ayında ataması yapılan 30 bin “aday öğretmen”e danışmanlık yapması için belirlediği 35 bin danışman öğretmenin büyük bölümünün iktidara yakın sendika üyeleri arasından seçildiğini belirtti.

Eğitim-Sen: MEB resmi ayrımcılık yaptı

Eğitim-Sen bugün bir açıklama yayımlayarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Şubat ayında ataması yapılan 30 bin “aday öğretmen”e danışmanlık yapması için belirlediği 35 bin danışman öğretmenin büyük bölümünün iktidara yakın sendika üyeleri arasından seçildiğini belirtti.Açıklamada, bu tür konularda sicili bozuk olan MEB’in bir skandala daha imza attığı belirtilirken, konu hakkında suç duyurusunda bulunulacağı ifade edildi. Açıklamanın tamamında şu ifadelere yer verildi;

“Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Şubat ayında ataması yapılan 30 bin “aday öğretmen”e danışmanlık yapması için belirlediği 35 bin danışman öğretmenin büyük bölümünün iktidara yakın sendika üyeleri arasından seçilmesi, bu tür konularda sicili bozuk olan MEB’in bir adaletsiz uygulamaya daha imza attığını göstermiştir.

Yeni atanan öğretmenlerin 6 aylık dönemde yetiştirilmeleri amacıyla en az 10 yıl hizmeti olan öğretmenler arasından ulusal ve uluslararası projelerde koordinatör, danışman veya katılımcı öğretmen olarak görev almış, sosyal kültürel faaliyetlere katılım sağlayan, iletişim becerisi ve temsil yeteneği güçlü, mesleği ile ilgili kriterlerden bir veya birkaçına sahip öğretmenlerin danışman öğretmen olabileceği belirtilmiş olmasına rağmen, danışman öğretmenler belirlenirken en önemli kriterin “hükümet sendikası üyesi olmak” olduğu ortaya çıkmıştır. Bu kriterlerin çoğunun dikkate alınmadığına ilişkin çok sayıda şikâyet bulunmaktadır.

Danışman öğretmenlerin isimlerinin açıklandığı ilk günden itibaren sendikamıza çok sayıda şikâyet ve ihbar gelmektedir. Ş. Urfa’nın Siverek ilçesinde çok daha ilginç bir durum yaşanmıştır. Siverek’te belirlenen danışman öğretmenlerin büyük bölümü yine hükümet sendikasının üyeleri arasından belirlenmesine rağmen, Siverek ilçesinin mülki amiri konumunda olan Siverek Kaymakamı’nın, danışman öğretmen olarak belirlenen az sayıdaki Eğitim Sen üyelerinden bile rahatsız olduğu ve listelere müdahale ettiği iddia edilmektedir. İddialara göre Siverek Kaymakamı Eğitim Sen üyelerinin yerine meslekte 10 yılı doldurmayan, dolayısıyla danışman öğretmen olarak belirlenmemesi gereken isimleri, Eğitim Sen üyelerinin yerine yazarak, devlet eliyle “resmi ayrımcılık” yapmıştır.

Eğitimin bütün alanlarında yaşanan atama ve görevlendirmelerde liyakatten çok sendikal-siyasal referanslarla hareket edenlerin, benzer bir uygulamayı danışman öğretmenler için hayata geçirmesi, hatta mülki amir konumundaki kişilerin bile listelere müdahale etmesi, kamu yönetimi anlayışının geldiği noktayı göstermektedir.

Yeni atanan öğretmenlere danışmanlık yapacak öğretmenlerin büyük bölümünün yandaş sendika üyeleri arasından seçilmesi, hem öğretmen adaylarının mesleki deneyim kazanma sürecinin sağlıklı işlemesi açısından, hem de eğitim sisteminin bugünü ve geleceği açısından endişe vericidir. Yıllardır iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerine paralel hareket eden, her alanda eğitimin “tek din, tek mezhep” anlayışı doğrultusunda biçimlendirilmesi için çalışan ve laik bilimsel eğitim anlayışına açıkça meydan okuyan bir sendikanın üyeleri arasından seçilen danışman öğretmenlerin yeni atanan öğretmenlere nasıl ve ne yönde danışmanlık yapacağını tahmin etmek zor değildir.

Eğitim Sen olarak bir kez daha belirtmek isteriz ki; danışman öğretmenlerin belirlenmesi sürecinde hiçbir şekilde sendikal ya da siyasal referanslara göre belirleme yapılmamalı, böylesine önemli bir görev için belirlenecek öğretmenler objektif bir değerlendirmeye tabi tutularak belirlenmelidir.

Eğitimin her alanında olduğu gibi, danışman öğretmenlerin belirlenmesi sürecinde de her türlü keyfi, taraflı ve ayrımcı uygulamaya son verilmesini talep ediyoruz. Bu nedenle Siverek’te görevini açıkça kötüye kullanarak, daha önce belirlenen Eğitim Sen üyesi öğretmenlerin yerine başka isimleri yazdıran kaymakam ve bu olaydan sorumlu bulunan diğer yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacağımızın bilinmesini istiyoruz”