'Cemaat'e ilişkin ‘çatı iddianame’ kabul edildi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ‘FETÖ’ örgütünün elebaşı olduğu iddiasıyla Fethullah Gülen’in de arasında bulunduğu 73 kişi hakkında hazırladığı “çatı iddianamesi”, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın ilk duruşması, 22-25 Kasım 2016’da görülecek. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun’un hazırladığı iddianamede Fetullah Gülen, Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca’nın... View Article

'Cemaat'e ilişkin ‘çatı iddianame’ kabul edildi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ‘FETÖ’ örgütünün elebaşı olduğu iddiasıyla Fethullah Gülen’in de arasında bulunduğu 73 kişi hakkında hazırladığı “çatı iddianamesi”, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın ilk duruşması, 22-25 Kasım 2016’da görülecek.

Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun’un hazırladığı iddianamede Fetullah Gülen, Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca’nın yanı sıra 70 kişi daha yer aldı.

İddianamede “FETÖ’nün kamu kurumlarında kadrolaşarak, devlet içinde devlet olarak ayrı hiyerarşi ve iş bölümüne göre kamu faaliyetleri yürüttüğü” vurgulanan iddianamede, “Devletin derin bir yapının eline geçmesini acziyet içerisinde izlemesi, seyretmesi beklenemez.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Yine iddianamede, ilgili soruşturmanın, çeşitli ihbar dilekçelerinde varlığından bahsedilen örgütün devleti ele geçirmek üzere olduğu, anayasal düzeni zorla değiştirebileceği ve kamu idarelerinden gelen suç ihbarlarında örgütlenmenin ciddi olduğunun iddia edilmesi üzerine, örgütün varlığına dair yeterli somut deliller bulunması ve kamuoyunda mağduriyetlere yol açan uygulamaları tespit edilerek başlatıldığı belirtildi.

Örgütü dini bir kuruluş sananlar soruşturma harici tutulduğu iddianamede yer alırken;

“Örgütün evinde kalan, yurtlarında barınan veya okul ya da dershanelerinde öğrenim gören gençler, dershane, özel okul ve yurtlarda faaliyet yürüten öğretmenler ve yöneticiler, aynı şekilde örgütün emrinde faaliyet yürüten dernek, vakıf, banka veya ticari şirket çalışanları, bu örgütün elindeki iş yerlerinde ücretli çalışan, emeği ile geçinen kimseler, açıkça bir suça karışmadıkları sürece sırf bu irtibatları ceza sorumluluğu doğurmadığından özellikle soruşturma dışında tutulmuştur.” ifadeleri kullanıldı.

Daha önceden bu grubun içinde bulunup sonradan vaziyeti görerek pişmanlığını ihsas edecek davranışları ile bu yapıdan ayrılan kişilerin yönetici düzeyinde sorumluluk almış olsalar bile soruşturma dışında tutulduğu kaydedilen iddianamede, “Devletin şefkat ve merhametine sığınan, örgüt ile irtibatını kesen hiç kimse bu soruşturmanın içerisine alınmamış, durumları hassasiyetle değerlendirilip soruşturma dışı tutulmuştur.” denildi.