Bu fotoğrafa da kılıf bulundu

Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast'la polislerin Türk bayraklı fotoğrafı için yeni bir iddia ortaya atıldı.

Bu fotoğrafa da kılıf bulundu

Hrant Dink cinayetinde, tetikçi Ogün Samast’la hatıra fotoğrafı çektiren iki polis, ‘FETÖ’ soruşturması kapsamında açığa alındı. AKP’nin yayın organlarından Star gazetesinin haberinde, fotoğrafın “cinayeti milliyetçiler işledi” algısı yaratılması için Ergenekon operasyonuna zemin hazırlamak amacıyla çekildiği öne sürüldü.

Star gazetesinden Selim Efe Erdem’in haberine göre; tetikçi Ogün Samast, 19 Ocak 2007’de Hrant Dink’i öldürüp Trabzon’a doğru yola çıktığı tespit edilmiş ve bindiği araç 20 Ocak’ta Samsun Otogarı’nda durdurularak gözaltına alındı. Götürüldüğü Terörle Mücadele Şubesi’nin çay ocağında elinde Türk bayrağı ile fotoğrafı çekildi. Samast’ın bir yanında emniyet müdürleri, diğer yanında jandarma bulunuyordu. Arkalarında ise Atatürk’ün “Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez” sözünün yer aldığı bir poster ve ellerinde Türk Bayrağı vardı.

Haberde, bu fotoğrafla birlikte kamuoyuna “Hrant Dink, milliyetçi, ulusalcı, Atatürkçü yasadışı yapılanma tarafından öldürüldü ve bir katille bu böyle bir fotoğraf verecek kadar da devleti içinde uzantıları vardı” (anlam bozukluğu Star’a ait) mesajı verildiği ifade edildi.

Beraat ettiler

Olayda çok sayıda polis ve jandarma, tetikçi Samast ile fotoğrafı çektirirken, sadece iki polis şefi hakkında yargılama yapıldı. Dönemin Samsun Terörle Mücadele Şube Müdür Vekili Metin Balta hakkında “İhmal suretiyle görevi kötüye kullanma” suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası, komiser İbrahim Fırat hakkında ise “Soruşturmanın gizliliği ihlal etmek” suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandı, yerel mahkemede beraat etti, Yargıtay’a taşındı ancak dava 10 yıl boyunca yılan hikayesine döndü.

İşlenen “görevi kötüye kullanma” suçuna neden olarak “tedbir almayarak görüntülerin basında yer almasına neden olarak görevi kötüye, gizliliği ihlal” denilmişti. O süreç içinde terfi de ettirilen Balta 3.Sınıf Emniyet Müdürü olurken, Fırat ise emniyet amirliğine terfi ettiler. Ama 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, önce “FETÖ” üyeliğinden açığa alındılar, sonra meslekten ihraç ettirildiler.

Algı iddiasına ‘rapor’lu destek

O dönemde bu olay üzerine hazırlanan soruşturma ve Devlet Denetleme Kurulu raporlarında şu ifadelere yer veriliyordu: “Esasen, Hrant Dink’i hedef haline getiren ve Hrant Dink’i öldüren kişinin eline bayrak vererek resim çektiren marjinal anlayışların ortaya çıkmasına yol açan bazı paradigmalarla yüzleşilmesi; bu tür ortamlardan beslenerek varlığını devam ettiren ve bazı kamu görevlilerinin de dahil olduğu hukuk dışı oluşumlarla ilgili mücadelenin sürdürülebilmesi ve ‘demokratik devlet’ olgusunun hayata geçirilmesine yönelik son yıllarda ortaya konulan çaba ve gayretlerin güçlendirilmesi açısından, bundan böyle benzeri durumlarda kamu görevlilerinin yargılanmasında izlenmesi gereken yöntem ile ilgili hususların, bu şekilde algılanması ve uygulanması gerekli görülmektedir”

Dink ailesinin avukatından açıklama

Dink cinayeti avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu ise, polislerin “FETÖ”den açığa alınmasına karşılık “O dönemde neden böyle bir fotoğraf çektirdiler anlaşılamamıştı. Bu fotoğraftaki polisler hakkında FETÖ kapsamında işlem yapıldığını bilmiyorduk. Bir değerlendirme için yapılan soruşturmanın sonuçlanmasını bekleyeceğiz” dedi.