Birleşik Kamu İş'ten araştırma: Eğitim harcamalarında büyük uçurum

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu'nun yaptığı araştırma eğitim harcamaları üzerinden ortaya çıkan sınıfsal farkları gözler önüne seriyor.

Birleşik Kamu İş'ten araştırma: Eğitim harcamalarında büyük uçurum

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’nun yaptığı araştırma Türkiye’deki sınıfsal farkları eğitim harcamaları üzerinden ortaya çıkardı. Eğitimin her geçen gün daha fazla paralı hale geldiği ülkemizde, gelir düzeyi nasıl bir eğitim alınacağı konusunda çok daha fazla belirleyici oluyor. Dolayısıyla gelir düzeyi yüksek olan kesimler daha iyi bir eğitim alırken, yoksullar ise eğitim için çok düşük düzeylerde harcama yapabilir durumdalar.

Herkesin eşit ve parasız şekilde eğitim alması en temel insan haklarından biriyken Türkiye bu tablonun tam tersi bir yöne olanca hızıyla gitmeye devam ediyor. Türkiye, iyi eğitilmiş bir azınlıkla kötü eğitilmiş ya da eğitilememiş bir büyük çoğunluk olarak ayrılmaya doğru var gücüyle ilerliyor.

Birleşik Kamu İş’in yaptığı araştırmanın bütününü okurlarımız ile paylaşıyoruz.

EĞİTİM HARCAMALARINDA BÜYÜK UÇURUM

Yeni eğitim öğretim yılı önceki yıllara göre giderek daha ağırlaşan sorunlarla başlarken, devletin resmi rakamları, gelir dağılımındaki bozulmanın yansıdığı eğitim harcamalarındaki büyük adaletsizliğin Türk toplumunu “eğitimsizliğe” doğru sürüklediğini ortaya koyuyor.  Türkiye, iyi eğitilmiş bir azınlıkla kötü eğitilmiş ya da eğitilememiş bir büyük çoğunluk olarak ayrılmaya doğru ilerlediği gözleniyor.

Türkiye, OECD ülkeleri içerisinde gelir dağılımı en adaletsiz ilk beş ülke arasında yer alırken,  Avrupa Birliği ülkeleri ile karşılaştırıldığında ise ilk sırada geliyor. Gelir dağılımındaki bu adaletsizlik doğal tüketim harcamalarına da yansıyor.

TÜİK’in Hanehalkı bütçe harcamalarıyla ilgili araştırmaları Türkiye’de en zengin ve en yoksul kesimlerin yaptığı harcamalar arasında en büyük uçurum eğitim harcamalarında yaşandığını ortaya koyuyor.

Eğitim alanında yaşanan eşitsizlik ise gelir dağılımının gelecekte daha da bozulması ya da en iyi ihtimalle bu bozuk halinin devam etmesi riskini artırıyor. Çünkü eğitim alanındaki eşitsizliklerin, gelir dağılımında eşitsizliğe yol açan unsurların başında geldiği biliniyor.  Araştırmalar, eğitim düzeyi, eğitim yatırımları, özel okulların varlığı, eğitimin eşit dağılıp dağılmadığı ve eğitimin kalitesi gibi faktörlerin gelir dağılımını dolaylı ya da doğrudan etkilediğini gösteriyor. Daha iyi eğitim alanların, gelecekte gelirden daha fazla, daha az daha düşük kaliteli eğitim alanların da gelirden daha az pay almalarının kaçınılmaz olduğu belirtiliyor.

Yüzde 20’lik gelir gruplarına göre sınıflandırma

TÜİK’in Hanehalkı Tüketim Harcaması araştırmasına göre Türkiye’deki 21 milyon 825 bin aile 2015 yılında ayda ortalama 3 bin 43 liralık tüketim harcaması yaptı. Bu harcamadan eğitim için ayrılan pay ise yüzde 2,17 düzeyinde kaldı. Yani Türkiye’de geçen yıl aile başına aylık 66 lira, yıllık ise 792 liralık bir eğitim harcaması yapıldı. Ailelerin eğitime yaptıkları aylık ve yıllık ortalama eğitim harcamasının bu kadar düşük olması, büyük bir çoğunluğun eğitim için tek kuruş para harcayamamasından kaynaklanıyor.  Dolayısıyla Türkiye’de eğitime para harcamak “mutlu azınlığın” ayrıcalığı haline geliyor.

TÜİK, her yıl yaptığı ailelerin tüketim harcamalarına ilişkin araştırmanın sonuçlarını kamuoyuna yüzde 20’lik gelir gruplarına göre açıklıyor.  Yüzde 20’lik gelir gruplarına göre yapılan açıklamaya göre Türkiye’deki en zengin yüzde 20’lik kesimde yer alan aileler ile en yoksul ailelerin eğitim için yaptığı toplam harcama arasında 44 katlık bir uçurum bulunuyor. Yoksul aileler eğitim için ayda ortalama 5 liralık harcama yapabiliyor.

TÜİK’e göre 2015 yılında eğitim için Türkiye’deki ailelerin yaptığı 17,3 milyar liralık harcamanın yüzde 69’una yakınını en zengin yüzde 20’lik kesim yaparken, en yoksul yüzde 20’lik kesimin payı ise yüzde 1,6’da kalıyor. En zengin yüzde 20’lik kesimde yer alan 4 milyon 365 bin aile geri kalan yüzde 80’lik kesime, yani 17 milyon 460 bin aileye göre iki kat daha fazla eğitim harcaması yapabiliyor.

Tablo yüzde 10’luk dilimlere göre incelendiğinde daha vahim

Yüzde 20’lik dilimlere göre yeterince korkunç olan bu tabloya, yüzde 10’luk gelir dilimlerine göre bakıldığında ise çok daha büyük bir tehlikenin işaretleri geliyor.

TÜİK’in basın bülteni ile kamuoyuna açıklamadığı verilere göre, Türkiye’deki en zengin yüzde 10’luk kesim ile en yoksul yüzde 10’luk kesimin toplam tüketim harcamaları arasında 5,5 katlık bir fark bulunuyor. Zenginler yoksulların 5,5 katı bir tüketim harcaması gerçekleştiriyor. Yüzde 5’lik gelir dilimlerine göre bakıldığında ise en üsttekilerle en alttakiler arasındaki fark çok daha açılıyor.

AİLELERİN TÜKETİM HARCAMALARIYLA İLGİLİ GENEL BİLGİLER
Aylık(Ortalama) Yıllık
Aile Sayısı 21.824.712 21.824.712
Türkiye’deki ailelerin toplam tüketim harcaması(TL) 66.412.598.616 796.951.183.392
Aile başına tüketim harcaması (TL) 3.043 36.516
Aile harcamaları içerisinde eğitime ayrılan tutar (TL) 66 792
Eğitimin tüketim harcaması içindeki payı (%) 2,17 2,17
Eğitime yapılan harcamanın tutarı (TL) 1.441.153.390 17.293.840.680
En yoksul yüzde 10’un toplam tüketim harcamaları içindeki payı % 3,6 3,6
En zengin yüzde 10’un toplam tüketim harcamaları içindeki payı % 23,5 23,5
En yoksul yüzde 10’un toplam tüketim harcaması (TL) 2.390.853.550 28.690.242.602
En zengin yüzde 10’un toplam tüketim harcaması (TL) 15.606.960.675 187.283.528.097
En yoksul yüzde 10’luk kesimin ortalama tüketim harcaması (TL) 1.095 13.146
En zengin yüzde 10’luk kesimin ortalama tüketim harcaması (TL) 7.151 85.813

Toplam harcamada 6,5 kat olan fark eğitimde 78 kata çıkıyor

Toplam tüketim harcamalarında 6,5 kat olan fark, eğitim harcamalarına geldiğinde aradaki uçurum 15-16 kat artarak 78 kata kadar çıkıyor.

Türkiye’deki eğitim harcamalarının yüzde 52,3’ünü en zengin yüzde 10’lik kesim gerçekleştiriyor. En yoksul yüzde 10’luk kesimin yaptığı eğitim harcaması ise yüzde 0,7’de kalıyor. En zengin 2 milyon 182 bin aile eğitim için 2015 yılında 8 milyar 990 milyon lira harcarken, en yoksul yüzde 10’luk dilimde yer alan 2 milyon 182 bin aile ise sadece 115 milyon liralık eğitim harcaması yapabiliyor.  Eğitim için yapılan harcamada iki kesim arasında 78 katlık bir uçurum oluşuyor.

En zengin yüzde 10’luk kesimin eğitim için yaptığı harcama, en yoksul kesimlere bu kadar fark atmakla kalmıyor, Türkiye’nin geri kalanının, yani diğer 19 milyon 642 bin ailenin tümünün yaptığı harcamanın üzerine çıkıyor.

En zengin yüzde 10’luk kesimin Türkiye’deki toplam eğitim harcamaları içerisindeki payı önceki yıllara göre giderek de artıyor dolayısıyla söz konusu uçurum giderek derinleşiyor. En zengin yüzde 10’un yüzde 52’yi geçen toplam eğitim harcamaları içindeki payı 2013 yılında yüzde 49,2, 2014 yılında ise yüzde 49,7 düzeyindeydi.

En yoksul yüzde 10’luk kesimin toplam eğitim harcamaları içerisindeki payı ise azalıyor. Bu kesim 2013 yılında toplam eğitim harcamalarının yüzde 1,1’ini, 2014 yılında yüzde 1’ini yapıyordu.

EN ZENGİN VE EN YOKSUL YÜZDE 10’LUK KESİMLERİN EĞİTİM HARCAMALARI
Aylık Ortalama Yıllık
En yoksul yüzde 10’un toplam eğitim harcamaları içerisindeki payı (%) 0,7 0,7
En zengin yüzde 10’un toplam eğitim harcamaları içerisindeki payı (%) 52,3 52,3
En yoksul yüzde 10’luk kesimin tüketim harcamaları içerisinde eğitime ayırdığı pay (%) 0,4 0,4
En zengin yüzde 10’luk kesimin tüketim harcamalarından eğitime ayırdığı pay (%) 4,8 4,8
En yoksul yüzde 10’luk kesimdeki ailenin eğitim harcama tutarı (TL) 4 53
En zengin yüzde 10’luk kesimdeki ailenin eğitim harcama tutarı (TL) 343 4.119
En yoksul yüzde 10’un eğitim toplam harcaması (TL) 9.563.414 114.760.970
En zengin yüzde 10’un eğitime toplam ayırdığı pay (TL) 749.134.112 8.989.609.349

Yoksul aileler harcayabilecekleri her 100 liranın sadece 40 kuruşunu eğitime ayırabilirken, en zengin yüzde 10’luk kesim ise 100 liralık harcamasının 4,8 lirasını eğitime harcıyor.

Türkiye’deki en yoksul yüzde 10’luk kesimdeki aileler 2015 yılında aylık olarak ortalama 1.095 TL harcama yaptılar ve bunun da en fazla 4 lirasını eğitime ayırabildiler.  En yüksek gelire sahip yüzde 10’luk dilimdeki aileler ise aylık ortalama 7.151 lira harcadılar ve bunun 343 lirasını eğitime harcadılar.

TÜRKİYE’DEKİ EĞİTİM HARCAMALARINI KİM YAPIYOR
Gelir Grupları Pay (%)
  1. Yüzde 10
0,7
2. Yüzde 10 0,9
3. Yüzde 10 1,5
4. Yüzde 10 2,7
5. Yüzde 10 3,2
6. Yüzde 10 5,4
7. Yüzde 10 7,6
8. Yüzde 10 9,0
9. Yüzde 10 16,7
10. Yüzde 10 52,3

YOKSULLAR EĞİTİMDEN KISIYOR

Bu eksikliklerine rağmen tüketim harcamalarının gelir gruplarına göre dağılımı, harcamalarının çok büyük bir bölümünü konut ve gıdaya ayırmak zorunda bulunan yoksul kesimlerin diğer harcamalarını karşılayabilmek için öncelikle eğitim harcamalarında kısıntıya gittiklerini ortaya koyuyor.

En yoksul kesim tüketim için harcayabileceği her 100 liranın 31,4 lirasını gıdaya, 33 lirasını konut ve kiraya, 7,1 lirasını ulaştırmaya, 5,7 lirasını ev eşyasına, 4,8 lirasını içki ve sigaraya 4,1 lirasını giyim ve ayakkabıya geri kalanını da sağlık ve benzeri harcamalara ayırdıktan sonra, eğitime ancak 40 kuruş verebiliyorlar.

Araştırma gelir arttıkça eğitime ayrılan payın büyüdüğünü, gelir azaldıkça da beslenme, barınma ve benzeri zorunlu harcamaların eğitim harcamalarının önüne geçtiğini ortaya koyuyor.

TÜRKİYE’DE KİM HER 100 LİRALIK HARCAMASININ KAÇ LİRASINI EĞİTİME AYIRIYOR
Gelir Grupları TL
  1. Yüzde 10
0,4
2. Yüzde 10 0,4
3. Yüzde 10 0,5
4. Yüzde 10 0,8
5. Yüzde 10 0,9
6. Yüzde 10 1,3
7. Yüzde 10 1,6
8. Yüzde 10 1,7
9. Yüzde 10 2,4
10. Yüzde 10 4,8

TÜİK araştırmaları eşitsizlikleri perdeliyor

Bu haliyle bile eğitim harcamaları arasında çok büyük bir adaletsizliği ortaya çıkaran TÜİK’in söz konusu araştırmasının, gerçeğin çok az bir kısmını gösterdiği tahmin ediliyor.

Zira Türkiye’nin milli gelirinin 1 trilyon 953 milyar lira olarak hesaplandığı 2015 yılı için TÜİK Hanehalkı tüketim harcaması tutarını  797 milyon lira olarak hesaplıyor.  Uzmanlar 1 trilyon 953 milyar liralık milli gelirin en az yüzde 70’inin özel tüketimden oluştuğunu hesaplıyor. Nitekim 2016 yılı programında da 2015 yılı özel harcanabilir gelir tutarı 1 trilyon 391 milyar lira olarak tahmin ediliyor.

Dolayısıyla TÜİK’in Hanehalkı tüketim harcamaları araştırmaları, tüketim harcamalarının gerçek boyutunu tam olarak ortaya koymuyor. Kayıt dışı ekonominin ve vergi kayıp kaçağının çok yüksek olduğu Türkiye’de anket yoluyla yapılan bu tür araştırmaların özellikle en zengin kesimlerin gerçek gelirlerini tam olarak ölçemediği gözleniyor.

Araştırmanın bütün gelir ve harcamaları kavraması halinde başta eğitim olmak üzere Türkiye’deki zengin ve yoksul kesimler arasındaki gerçek uçurumun bugün ölçülenden çok daha yüksek olduğunun ortaya çıkacağı anlaşılıyor.