Batı medyası, Venezuela ve emperyalist saldırganlık...

Venezuela'da güncel durum ve emperyalizmin manipülasyonları.

Batı medyası, Venezuela ve emperyalist saldırganlık...

Venezuela’da Başkan Maduro’nun ülkedeki karşı devrimci ve Amerikancı muhalefet tarafından görevden geri çağrılması için toplanan imzaların çok büyük bölümünün sahte çıkması üzerine Ulusal Seçim Konseyi’nin ülke genelinde yapılması planlanan referanduma izin vermemesi üzerine Batı medyasında geçtiğimiz haftalarda çok sayıda eleştirel yazı üretildi.

Ağırlığı Amerikan ve İngiliz para babalarının sahip olduğu medya kartellerinden üretilen bu yazıları teker teker değerlendirmeye, belirtmeye gerek yok. Çünkü bu yazılar tek bir torna tezgahından çıkmışçasına aynı dile, doğrultuya ve argümanlara sahip. ABD ve AB emperyalizminin Ortadoğu topraklarındaki ilerici, laik ve görece ABD politikalarına karşı duran hükümetleri düşürmek için giriştiği askeri müdahalelerden önce kullanılan tanımlamalar ile çok sayıda paralellik gösteren bu yazılar, doğal olarak ki akıllara Venezuela’ya olası bir askeri ya da siyasi müdahaleyi gündeme getiriyor.

Henüz ABD emperyalizminin genelde Latin Amerika’da, özelde ise Venezuela’da sol ya da halkçı iktidarların bulunduğu topraklara askeri bir müdahalesi olgunlaşmış bir ihtimal olarak karşımızda durmamasına rağmen, siyasal müdahaleler ve manipülasyonlar bölgede yaşayan insanlar için oldukça alışagelmiş oldukları durumlar. ABD’nin “arka bahçesi” olarak ifade edilen Latin Amerika topraklarında uzun yıllardan beri sol-sosyalist adayların demokratik şekillerde iktidara gelmesine rağmen emperyalizmin yaptığı siyasal ve ekonomik müdahaleler sonrasında iktidardan uzaklaştırıldıkları da bilinen gerçekler arasında. Venezuela, ABD’nin ekonomik ve askeri müdahalelerine rağmen sosyalist doğrultularını her zaman koruyan ve geliştirmeye çalışan bir ülke olarak diğer sol iktidara sahip ülkelerden ayrılıyor.

Venezuela: Emperyalizme direniş

Demokratik olarak seçilen sol ya da halkçı iktidarların ABD müdahaleleriyle iktidardan uzaklaştırıldıkları örneklerin başında şüphesiz olarak Venezuela geliyor. Chavez’le başlayan ve Maduro tarafından da inatla sürdürülen Bolivarcı dönüşüm süreci, elbetteki ABD emperyalizmi tarafından hoş karşılanmadı. İktidarda oldukları süreç boyunca, emperyalizm tarafından ABD’ci darbeler, ekonomik ve sosyal bozgunculuk yöntemleri gibi çeşitli şekillerde sürekli olarak sınandılar.

Batı medyası tarafından sürekli olarak şeytanlaştırılan Venezuela’nın, şimdilerde yeni bir dönemeç noktasıyla karşı karşıya olduğu herkes tarafından açık şekilde bilinmelidir.

Chavez’in halefi olan eski bir otobüs şoförü ve sendika lideri Maduro’yu başkanlık koltuğundan hukuksuz bir şekilde indirmek isteyen ülkedeki Amerikancı muhalefet, yalan, manipülasyon ve ekonomik savaş dahil bir dizi metodu hayata geçirmeye çalışıyor. Bu sayede ülkedeki doğal kaynakları ve zenginlikleri halkın çıkarları için kullanan halkçı iktidarı tasfiye ederek başta petrol rezervleri olmak üzere diğer tüm zenginlikleri emperyalist haydutluğa ve talana açmayı hedefliyor.

Venezuela’daki işçi sınıfı, sosyalist ve komünist partiler ise ülkelerinde yeni bir kavgaya hazırlanırlarken, emperyalizmin üzerlerine oynadıkları oyunu bir kez daha boşa çıkarmak için kollarını sıvamış durumda.