Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş'tan 'Suriye' çıkışı

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş'tan 'Suriye' çıkışı

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin bugün başına gelen bir çok şeyin “Suriye politikasının bir sonucu” olduğunu söyledi. “Ben bunu yıllardır söylüyorum. Keşke zamanında geçerli bir barış perspektifi geliştirilebilseydi.” diyen Kurtulmuş, bu sözleri 17 Ağustos’ta bir grup gazeteci, öğretim üyesi ve düşünce kuruluşu temsilcisiyle toplantı sırasında sarf etti.

Hürriyet’ten Murat Yetkin o görüşmeyi şöyle aktardı:

“Başkaları da öyle, ama biz de geçerli bir politika ortaya koyamadık” diyen Kurtulmuş şöyle devam etti: “Ben bunu yıllardır söylüyorum. Keşke zamanında geçerli bir barış perspektifi geliştirilebilseydi. Yakında inşallah dışarıdan zorlamayla değil, Suriye halkının kabul edebileceği bir çözüm bulunacaktır. Böyle bir süreç yaşanmaktadır. Burada Rusya ile ilişkiler önemli.”

Rusya ve İran’ın Beşar Esad’a verdiği desteğin nasıl aşılacağı sorusuna gelince, Kurtulmuş Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İstanbul görüşmesiyle yanıt verdi: “Dolmabahçe görüşmesi ardından sorulunca ‘Esad’ın avukatı değilim’ demişti. Bence Rusya belli bir kişiye siyasetini bağlamayacaktır. Vekâlet savaşlarının sonu geldi. İnşallah bir çözüm buluruz.” Kurtulmuş’un bu sözleri Türkiye’nin Suriye politikası bakımından şimdiye dek resmi bir ağızdan yapılmış en üst düzey özeleştiri ve Ankara’nın Suriye siyasetinde bir dönüm noktasına geldiğini gösteriyor.

‘Özeleştiri zamanı’

Ankara 15 Temmuz sonrasında pek çok konuda özeleştiri yapıyor ve dönüm noktasına gelmiş bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gülencilerin devlet içinde “Yanılmışız” açıklaması bu konuda en öne çıkan örnek. Kurtulmuş, “Tabii FETÖ ile ilgili, bunların dinle ilgisi olmadığına dair” diyor, “Diyanet de bugüne kadar hiç konuşmadı, yeni başladı. Bu adamlar devletin kanatları altında büyüdü, bütün iktidarlar da buna gözyumdu. Hiçbir devlet içinde bu kadar mikropla yaşayamaz. Bunun temizlenmesi anın vacibidir (güncel zorunluluktur). İkinci aşamada Türkiye’nin sisteminin demokratikleştirilip, şeffaflaştırılması geliyor. Bu darbe girişimi planı tutsa, Türkiye dış işgale hazır hale getirilebilirdi, aynen Irak ve Suriye gibi.”

‘Kripto’ Gülenciler

Başbakan Yardımcısı, Gülenci oldukları saptananlar hakkında açılan soruşturmaların yanı sıra, bir de gizli, yani ‘kripto’ Gülencilerin varlığından söz ediyor: “Bunlar iyi gizlenmiş. Ne çocuklarını bunların okullarına göndermiş, ne Zaman gazetesi okumuş. Solcu olmuş, milliyetçi olmuş, Kemalist olmuş, öyle görünmüş. Geçenlerde bir yetkiliyi tutuklamışlar, inanamadım. Hayatında FETÖ’cü olduğuna dair bir iz bile yok. Ama bunların özel yazışma programıyla o bölgedeki ‘kıta imamıyla’ bir yılda tam 109 görüşme yapmış. Bunları da bulup ayıklayacağız. Bunlarla bir türlü irtibata geçmiş olan herkes cezasını çekecek.”