Barış Mitingi'nde katledilenlerin aileleri: Ankara katliamını kapatacaklar

Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör olayı olarak kayıtlara geçen Ankara'daki canlı bomba saldırısının üzerinden 3 ay geçti. Soruşturmada henüz ciddi bir mesafe kat edilememesi evlatlarını kaybeden acılı ailelerin tepkisini çekiyor.

Barış Mitingi'nde katledilenlerin aileleri: Ankara katliamını kapatacaklar

Ankara’da kana bulanan ‘Barış, Emek, Demokrasi Mitingi’nde hayatını kaybeden yurttaşların aileleri, soruşturmanın seyri konusunda ümitsiz. Gerçek sorumluların bir an önce ortaya çıkarılmasını isteyen aileler, 102 kişinin öldürüldüğü canlı bomba saldırısının birkaç kişinin üzerine yıkılarak kapatılmasından endişe ediyor.

Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör olayı olarak kayıtlara geçen Ankara’daki canlı bomba saldırısının üzerinden 3 ay geçti. Soruşturmada henüz ciddi bir mesafe kat edilememesi evlatlarını kaybeden acılı ailelerin tepkisini çekiyor.

10 Ekim 2015’te organize edilen ‘Emek Barış ve Demokrasi Mitingi’nde terör örgütü IŞİD üyesi iki canlı bomba peş peşe kendilerini patlatmıştı. Olayda 102 kişi hayatını kaybederken 500’den fazla insan da yaralanmıştı. Saldırıda sadece Malatya’dan yaşları 17 ile 30 arasında değişen CHP Gençlik Kolları üyesi 11 genç öldü. Hayatlarının baharında haince bir saldırıyla yaşamlarını yitiren gençlerin aileleri, çocuklarının en safiyane duygularla, ülkedeki şiddeti durdurma çağrısına ses vermek için eyleme katıldığını belirtiyor.

Askerden yeni dönmüştü

Saldırıda ölen Mehmet Ali Kılıç, iki ay önce askerlik görevini tamamlayıp evine dönmüştü. Kılıç, Hakkari’nin Şemdinli ilçesindeki askerliği sırasında komutanı ve bir arkadaşının mayına basarak hayatlarını kaybetmelerine şahit oldu. Acılı baba Kemal Kılıç, oğlunun bunları gördüğü için ‘kardeşlik ve barış’ diye haykırmak amacıyla Ankara’daki mitinge gittiğini belirtiyor. Kılıç, “Herkes aynı duygularla gitmişti. Halaylarla, zılgıtlarla, oyunlarla davul zurna eşliğinde güle oynaya gitmişlerdi. Bu ülkeye barış gelecekse, ülke huzur bulacaksa yüzlerce Mehmet Ali feda olsun.” diyor. Benzer Katliamların bir daha yaşanmaması için devletin bu olayı aydınlatması gerektiğini vurguluyor.

“Ankara’ya bir gün önce gece güle oynaya gitti”

Hayatını kaybeden 19 yaşındaki Eren Akın’ın ayakkabı boyacılığı yapan babası Mahmut Akın da olayın aydınlatılması konusunda ümitsiz. Olayda ihmalin olduğunu düşünen Akın, saldırının birkaç kişinin üzerine yıkılarak kapatılacağını aktarıyor. Gözde Aslan’ın annesi Mehibe Aslan ise kızının, kardeşi Özge ile birlikte Ankara’ya bir gün önce gece güle oynaya gittiğini, evden çıkarken ise ‘Anne, gidip dönmemek var.’ dediğini dile getiriyor. Aslan, “Sonra biz de Ankara’ya gittik. Gözde’nin cenazesini morgda gördük. Özge ise hastanede yatıyordu, ablasının öldüğünü bilmiyordu. Toprağa verdiğimiz kızım ölmeden önce şehitler için evin balkonuna Türk bayrağı asmıştı.” diye konuşuyor. Baba Hüseyin Aslan ise bombanın sadece Türkiye’nin huzurunu bozmaya yönelik olduğunu hatırlatarak sorumluların bir an önce ortaya çıkarılmasını istiyor.

“Çocukların bile görebileceği bir güvenlik zaafiyeti var”

Saldırıda ölen Gülbahar Aydeniz’in babası Salih Aydeniz de kızının hem Anıtkabir’i ziyaret etmek hem de Barış Mitingine katılmak için Ankara’ya gittiğini anlatıyor. Olayda güvenlik zafiyeti olduğunu 10 yaşındaki çocukların bile görebileceğini kaydeden Aydeniz, “Bu saldırı barışa yönelik bir sabotajdı. Gençleri hedef alıp yok ettiler.” değerlendirmesini yapıyor.