Barış Derneği de mühürlendi!

Barış Derneği'nin binasına polisin, "faaliyetten men kararı" bahanesiyle zorla girmeye çalıştığı öğrenildi.

Barış Derneği de mühürlendi!
Barış Derneği’nin binasına polisin, “faaliyetten men kararı” bahanesiyle zorla girmeye çalıştığı öğrenildi.
Çağdaş Hukukçular Derneği’nin de içlerinde bulunduğu 370 derneğin faaliyetlerinin sonlandırılması hukuksuz bir biçimde, polis zoruyla sürüyor. Hukukta Sol Tavır Derneği’nin bildirdiğine göre polis Barış Derneği’nin binasına zorla girme tehdidinde bulundu.
Barış Derneği’ne iletilen tebligatta dernek defterleri, kayıtları, flash disk ve bilgisayar kayıtlarına el konulması talimatı olduğu ifade edildi.
Kapı kilitli olduğu için içeriye giremeyen polis, savcı ile görüştükten sonra derneği mühürledi.
Barış Derneği’nden açıklama

Faaliyetleri durdurulan Barış Derneği tarafından konu ile ilgili bir açıklama yayınlandı.

“Barış mücadelesi hükümet kararına tabi değildir” başlığıyla yapılan açıklama şöyle:

“Dün İçişleri Bakanlığının çok sayıda dernek hakkında aldığı faaliyet durdurma kararı AKP rejiminin hukuksuz uygulamalarının yeni bir örneğini oluşturmaktadır. Bakanlığın böyle bir yetkisi yoktur. Bir OHAL kararnamesine de dayandırılmamış olan karar siyasi iktidarın keyfi adımlarını herhangi bir hukuki giysiye büründürme arayışını büsbütün terk etmiş olduğunu belgelemektedir. Kararın sonradan bir OHAL kapsamına sokulması bugünkü hukuksuzluğu ortadan kaldırmayacaktır. Barış Derneği bu saldırıyla tüm hukuki ve siyasi yollardan mücadelesini yükseltecektir.

Barış Derneği’nin herhangi bir örgütle bağlantı iddiasıyla karalanmaya kalkışılmasınınsa en ufak bir dayanağı ve inandırıcılığı yoktur. Barış Derneği’nin ‘bağlantısı’ Birleşmiş Milletler nezdinde resmen tanınan Dünya Barış Konseyi’dir. Derneğimiz Dünya Barış Konseyi Yürütme Kurulu’nu oluşturan örgütlerden birisidir.

Barış Derneği, ilk olarak 1950’de kurulan Türk Barışseverler Cemiyeti’nin ve 1972’de kurulan Türkiye Barış Derneği’nin politik sürdürücüsüdür. Kore Savaşına Türkiye’nin katılmasına karşı bir kampanyayla yola çıkan bu gelenek son olarak Suriye’deki savaş politikalarının karşısına dikilmiştir. Bu mücadelenin değil böylesi hukuksuz bir idari kararla, akla gelebilecek herhangi bir yolla durdurulması, engellenmesi mümkün değildir.

Siyasi iktidarı uyarıyoruz. Barış mücadelesi sizin kararlarınıza tabi değildir. Meşruiyetimizi, insanlığın barış özleminden alıyoruz, almaya devam edeceğiz.”