ANALİZ | Suriye, Arap Baharı'nın Cezayir'e sıçramasına engel oldu
Londra’dan yayın yapan Re’y el-Yewm, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in Cezayir’e yaptığı resmi ziyareti değerlendiren bir analiz yayınladı.
Londra’dan yayın yapan Re’y el-Yewm, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in Cezayir’e yaptığı resmi ziyareti değerlendiren bir analiz yayınladı. Yayınlanan analizde Suriye’nin yeni durumuna dair önemli gelişmelere değinilirken, Cezayir ile ilişkisi mercek altına alındı.
Re’y el-Yewm gazetesinde yer alan analize göre; Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in Cezayir’e yaptığı resmi ziyaretin, Suriye’ye uygulanan kuşatma ve ambargonun yavaş yavaş kalktığını gösterdiğini belirtip;
“Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in Cezayirli meslektaşının daveti üzerine Cezayir’in başkentine geçtiğimiz Salı günü yaptığı yolculuk, ülkesine karşı uygulanan ambargo ve kuşatmanın yavaş yavaş kırılmaya başladığını ve gün geçtikçe Suriye ile diplomatik ilişki kuran ülke sayısının arttığını, düne kadar sadece Moskova ve Tahran’la ilişki kurabilen ve sadece buralara diplomatik ziyaretlerde bulunan Suriye ve onun Dışişleri Bakanlığı Muallim, artık Umman’ın başkenti Maskat, Çin’in başkenti Pekin ve Amerikan siyasetine başkaldıran Latin Amerika’daki birçok Başkent başta olmak üzere bir çok ülkeye ziyaretlerde bulunabiliyor” değerlendirmesine yer verildi.
Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in Cezayir’de yaptığı açıklamanın önemli olduğuna işaret eden gazete, Muallim’in açıklamalarını şu cümlelerle değerlendirdi; “Velid Muallim’in Başkent Cezayir’e vardığında yaptığı açıklama, oldukça dikkat çekiciydi ve Cezayir siyasetindeki değişmeler ve gelişmelerin işaretini özetler gibiydi. Şöyle diyordu Muallim: “Suriye, Terör ve yabancıların ülkenin içişlerine müdahale etmesine karşı Cezayir’le aynı hendektedir.”
Velid Muallim’in Cezayir ziyaretinin bir meydan okumak olduğu ifade edilen analizde, şu satırlara yer verildi; “Hangisinin hangisine minnettar olması gerektiğini bilmiyoruz; Cezayir mi Suriye mi? Suriye’yi kuşatan Amerikan-Arap koalisyonuna karşı bir meydan okuma olarak isimlendirilecek bu adımı atan Cezayir mi yoksa 5 yıllık direnişinin Arap Baharı karışıklıklarının ve gösterilerinin Cezayir’e intikal etmesine engel olan Suriye mi?”
Suriye’den sonra hedefin Cezair olduğunun altı çizilen analizde “Bütün bilgiler, Cezayir’in Suriye’de rejimin düşmesinden sonra hedefteki ülke olduğunu gösteriyor, tıpkı Tunus, Libya, Mısır, Yemen ve bunlardan önce Irak’ta olduğu gibi” denildi.
Tedmur şehrinin IŞİD’den alınmasının önemli olduğu ve sonraki süreçte Suriye’ye uygulanan kuşatmanın azalacağı değerlendirilen analizde; Suriye ordusunun Tedmur şehrini IŞİD’den geri almasının ardından Libya’da, Irak’ta ve Suriye’de teröre karşı IŞİD terörüne öncelik veren ülkelerin Suriye’ye karşı uyguladığı kuşatmanın şiddeti giderek azalacak gibi gözüküyor” ifadeleri yer aldı.
Esad’ın, Fransa’dan gelen parlamenter heyetine Arap ve yabancı ülke liderleriyle resmi olmayan temaslarının olduğunu söylediğini iddia eden Re’y el-Yewm şu bilgilere yer Verdi; “Geçtiğimiz gün Fransa’dan gelen bir parlamento heyetinin Suriye’nin başkenti Şam’a yönelik ziyareti ve Beşşar Esad’la bir araya gelmeleri de ilginç bir anekdot olarak görülebilir. Nitekim bu buluşmada Başkan Esad’ın, ülkesiyle Arap ve yabancı ülke liderleri arasında resmi olmayan ya da açıkça ifade edilmemiş birtakım temaslar bulunduğunu dile getirmiş olduğu ifade ediliyor.”
