ANALİZ | Başika'da "IŞİD saldırısı": Yeni bir oldu bitti yalanı mı?

IŞİD'in Başika'ya saldırısının yalanlanması, akıllara emperyalist ülkelerin Türkiye'ye bölgedeki "sınırları"nın gösterilmek istendiğini ve buna karşı Türkiye'nin de IŞİD ile mücadele ettiği algısını yerleştirmek üzere bu tür yolları uygun göreceğini getiriyor.

ANALİZ | Başika'da

Cuma günü IŞİD’in Musul’un Başika bölgesinde Türkiye askerlerin yer aldığı birliğe saldırdığı haberleri gündeme düşmüştü. Saldırıda 2 askerin de hayatını kaybettiği de çeşitli kaynaklarda iddia edilmişti. Ancak bir gün sonra gelen yalanlamalar, Türkiye’nin üzerinde hissettiği baskıyı hafifletmek için yeni bir oldu bittiye mi başvurduğu şüphelerini doğurdu.

Hatırlamak gerekirse, saldırı, Irak Başbakanı Haydar el-İbadi ile telefon görüşmesi yapan ABD Başkanı Barack Obama’nın, Türkiye’ye Musul’un Başika bölgesinde bulunan askerlerini çekme çağrısı yapmasından sonra gerçekleşmişti.

Türkiye basınında, saldırı nasıl gerçekleştiğine ve Türkiye askerinin IŞİD’lileri nasıl püskürtüp 18 tanesini de öldürdüğüne ilişkin kahramanlık hikayeleri çıkmakta gecikmedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da ballandıra ballandıra bu hikayeyi anlattı.

basika

Medya, saldırıdan bir savaş destanı çıkarttı 

Askeri kaynaklara göre, IŞİD akşam saat 20.30 sıralarında Başika Kampı’na değişik tip roketatar ve hafif silahlarla saldırıya geçerek sızmaya çalışmış ve kampta eğitmen olarak bulunan Özel Kuvvetler (Bordo Bereli) ile kampın güvenliği için gönderilmiş Siirt 3. Komando Tugayı’ndan (Mavi Bereli) askerler hemen karşı taarruza geçmişti.

Türkiye askeri de IŞİD militanlarına hafif silahlarla karşı koyarken, kaçmaya çalışan IŞİD militanlarına karşı M60 tankları ve havan topları da kullanılmış ve tankların termal gece görüş ekipmanları kampın etrafındaki IŞİD militanlarının tespit edilip etkisiz hale getirilmesinde önemli rol oynamıştı. Yaklaşık 3 saat çatışmada IŞİD, geride 18 teröristin cesedini bırakıp kampın çevresinden geri çekilmek zorunda kalmıştı.

Bölgeden Başika yalanlamaları geldi

İlk andan itibaren saldırı haberlerini yalanlayan bir anlamda Başika’daki güçlerin komutanı sayılabilecek eski Musul Valisi Esil Nuceyfi, “Dün IŞİD’in kampa saldıracağı yönünde duyumlar almıştık. IŞİD’in mevzileri peşmerge ve Heşdi Vatani birlikleri tarafından bombalandı. IŞİD’in bir havan topu bile kampımıza isabet etmemiştir” demişti.

Onun açıklamalarından sonra Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada ‘Komutanlık, Başika’da Türk güçlerine IŞİD’li teröristler tarafından saldırı düzenlendiğini yalanlamaktadır’ denildi.

Haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtilen açıklamada, “Başika veya Irak’ın herhangi bir yerinde Türk birliği ile IŞİD mensupları arasında çatışma yaşanmamıştır” ifadeleri kullanıldı.

Bu açıklamayı Peşmerge Güçleri Başika Cephesi Sorumlusu Hamid Efendi’nin, IŞİD tarafından, Türkiye askerlerinin bulunduğu bölgeye herhangi bir saldırı yapılmadığını söylemesi takip etti. Hamid Efendi, Türk askerlerinin bulunduğu bölgenin saldırıya hedef olabilecek bir noktada olmadığı söylerken, “Bu bölgede bulunan Türk askeri sayısı oldukça az. Nitekim onların da güvenliğini peşmerge sağlıyor” dedi.

basika saldirisi

Davutoğlu’ndan Başika için 4 parametre

Başbakan Ahmet Davutoğlu ise saldırıyla ilgili şöyle konuşuyordu: “Saldırılar olduğunda da ordumuz anında mukabele edip, gerektiğinde teröristlere dönük cezalandırmada bulunuyor. Tutumumuzun parametreleri belli. Bir; Türkiye uluslararası teröre karşı uluslararası toplumla, koalisyonla, Irak hükümetiyle birlikte çaba yürütmekte. İki; Başika’daki varlığımız bu çabanın sonucu ve sadece teröristlere karşı. Üç; Musul’un kurtarılması, Kuzey Irak ve Türkiye için ulusal güvenlik alanı halinde. Dört; Faaliyetler Irak’ın toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı çerçevesinde yapılmakta, gizli bir hedefi yok.”

Star: Türkiye oldukça IŞİD Musul’da kalamaz

Star gazetesi saldırıyla ilgili haberinde, Irak güçlerinin Ramadi’yi ele geçirmesinin ardından IŞİD’in gücünün kırılmasını ve yakın zamanda Türkiye’nin eğittiği Haşdi Şabi birliklerinin ve Peşmerge’nin de desteğiyle yapılması düşünülen Musul operasyonu öncesi bölgedeki varlığını sağlamlaştırmak istemesini saldırının nedeni olarak gösterdi.

Türkiye’nin 2014 yılında Irak hükümetinin talebiyle IŞİD ile mücadele kapsamında Irak’taki peşmerge güçlerini eğitmek üzere  Başika’ya askeri kamp kurduğunun anlatıldığı haberde, IŞİD’in “Musul’a 20 kilometre uzaklıkta Türkiye varlığından Irak yönetimi gibi rahatsız olduğu ifade ediliyor” denirken Irak hükümeti ile IŞİD arasında bir tür ortaklık olduğu da ima edilmiş oldu.

Gazete, “Türkiye’nin Musul’daki varlığı seneler öncesine dayanıyor. Başika dışında Irak’ın Kürt Bölgesinde olmak üzere 6 Türk askeri üssü daha bulunuyor. 1995 yılından beri bölgede bulunan askeri üsler, PKK ve KDP arasındaki çatışmalar sırasında kuruldu. PKK’ye karşı KDP’ye yardım etmek amacıyla bölgeye giden askeri birlikler orada kalarak, bölgede konuşlanmıştı. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetim Başkanı ve KDP lideri Mesut Barzani’yle yapılan anlaşmayla kurulan üsler, 20 yıldır bölgede.” diyerek Türkiye’nin Başika’daki varlığını da meşrulaştırmaya çalıştı.

Türkiye için her yol mübah olabilir

Saldırı haberine gelen yalanlamalar ve AKP yandaşı basın organlarının haberi sunuş biçimleri ele alındığında IŞİD’in Başika’ya saldırmamış olmasının daha kuvvetli bir ihtimal olduğu ve Türkiye’nin oradaki varlığını meşrulaştırmak üzere bir “kara bayrak” operasyonuna başvurmuş olabileceğini gösteriyor.

Musul’un Türkiye açısından bir “devlet politikası” olduğunu akıldan çıkarmamak gerek. Bugün Suriye ve Irak’a yönelik AKP’nin yönettiği dış politika ne kadar başarısız olursa olsun dayanağını Türkiye’nin Musul ve Halep’e yönelik tarihsel “iddiası”ndan alıyor.

Bu bağlamda, görünen o ki, Irak devletinin Türkiye’nin varlığını, bir yönüyle yandaş medyada çıkan haberlerin de vurguladığı üzere uzun süreden beri oradayken, “birden bire” sorgulamaya başlamış olması ve ABD’nin sürekli olarak çekilmeye zorlaması birlikte düşünüldüğünde Türkiye’ye “sınırları”nın gösterilmek istendiği ve buna karşı Türkiye’nin de IŞİD ile mücadele ettiği algısını yerleştirmek üzere bu tür yolları uygun göreceği söylenebilir.