CHP'den güzelleme gelse de Turgut Özal hala "Çankaya'nın şişmanı ve işçi düşmanı"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Turgut Özal'ın özgün düşünceleri ve vizyonuyla Türkiye siyasetinde ve ekonomisinde önemli işlere imza attığını söyledi.

CHP'den güzelleme gelse de Turgut Özal hala

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Turgut Özal’ın “özgün düşünceleri ve vizyonuyla” Türkiye siyasetinde ve ekonomisinde önemli işlere imza attığını söyledi.

Ağbaba, Özal’ın ölümünün 23. yılı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, 17 Nisan’ın hem Malatya hem de Türkiye tarihinde önemli bir gün olduğunu belirtti. Özal’a “Allah’tan rahmet” dileyen Ağbaba, “Turgut Özal, özgün düşünceleri ve vizyonu ile Türkiye siyasetinde ve ekonomisinde önemli işlere imza atmıştır. Malatyalılık kimliğini her platformda ortaya koyan ve bununla gurur duyduğunu ifade eden Özal, Malatya’nın İsmet İnönü’den sonra yetiştirdiği önemli değerlerden biri olarak hafızalarda yerini almıştır.” ifadelerini kullandı.

AKP’nin emek düşmanı ve gerici siyasetinin mimarları

12 Eylül 1980 askeri darbesinin takip ettiği 24 Ocak Kararları’nın mimarı olan Turgut Özal, 12 Eylül cuntasının da Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcısıydı.

Ekonominin “liberalizasyonu” adına ithalat kotalarının kaldırılması, ağır sanayi ve temel mallara dönük kamu yatırımlarının tasfiyesi, temel mallar üzerindeki sübvansiyonların kaldırılması, yerli ve yabancı sermaye yatırımlarının teşvik edilmesi, kâr transferinin kolaylaştırılması, Kamu İktisadi Teşekküleri’nin (KİT) özelleştirilmesini, iç talebin daraltılması, dış ticaretin serbestleşmesi gibi uygulamaları içeren ve sermayenin “piyasa serbestliği” adına, emeğe karşı güçlendirilmesi amacını taşıyan 24 Ocak Kararları AKP’nin piyasacı zihniyetinin temelini oluşturuyor.

“Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz”

İlk başbakanlığı döneminde Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nı kuran Özal, 1. Körfez Savaşı döneminde, Meclis onayı almadan ABD’ye hava sahasının açılmasının Anayasa’ya aykırı olduğu eleştirilerine, “Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz” sözü ise bugün Tayyip Erdoğan’ın Anayasa’yı tanımamasında somutlanıyor.

1. Körfez Savaşı sırasında ABD’nin yanında savaşa girildiği takdirde, Musul ve Kerkük’ün Türkiye topraklarına katılabileceğini düşündüğü belirten Özal “Büyük Türkiye” hedefini de “Küçük Amerika” hayaliyle açıklıyordu.

Çankaya’nın şişmanı, işçi düşmanı

AKP’nin piyasacı politikalarının temelini kuran Turgut Özal, yalnızca KİT’lerin satılmasını değil, devletin ekonomiden bütünüyle elini çekmesi gerektiğini söylüyordu. “Köprüleri bile satacağım” sözü ile birlikte Özal, sanayide teşvik ve vergi politikalarıyla yeni zenginler yaratmıştı.

Özal döneminde “dışa açılma” adıyla  “hayali ihracat” sermayeye büyük kaynak aktarılması anlamına geldi. 1980’li yılların ikinci yarısında Türkiye’nin yaptığı ihracatın üçte ikisinin hayali olduğunu bizzat TBMM Araştırma Komisyonları Raporları tespit etmişti. 8 yıllık Özal döneminde 256 ayrı şirketin ismi hayali ihracata karışırken Özal’ın önünü açtığı yolsuzluklar büyüyerek tepe noktasına AKP ile birlikte ulaştı.

Sermaye örgütü Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası olan MESS’in başına getirilmesiyle başlayan kariyeri, sermaye sınıfına hizmetindeki başarıları ve ABD emperyalizmine bağlılığıyla birlikte cumhurbaşkanlığına kadar ulaşan Özal döneminde sendikalar kapatılırken işçi sınıfının hakları budandı, emekçilere her türlü  saldırı sistematik olarak sürdürüldü. İşçi sınıfı için ise Turgut Özal emek düşmanı politikaları ile “Çankaya’nın şişmanı işçi düşmanı” olarak tarihteki yerini aldı.

Özal’ın veciz sözleri

İşçi sınıfına, emeğe karşı politikaların hayata geçmesinde büyük katkıları olan Özal’ın “ben yoksulları değil, zenginleri severim”, “benim memurum işini bilir”, “Irak Savaşına Amerikalıların yanında girersek bir koyar üç alırız”, “Demiryolları Moskof işidir” gibi sözleri ise yine AKP zihniyetinin kaynağını işaret etmesi açısından hatırlanmalıdır.

2012 yılında TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu raporunda, 12 Eylül öncesi ve sonrasında darbenin hem destekçisi hem de sürdürücüsü olan ve o dönemde idam kararlarını onaylayan Turgut Özal’ın darbe işbirlikçisi olarak tanımlandığı bölüm AKP’nin müdahalesiyle rapordan çıkarılmış, Özal yine AKP tarafından “demokrasi kahramanı” ilan edilmişti.