AKP kendi Anayasasını kendi yapacakmış

AKP Genel Sekreteri Abdülhamit Gül, dağılan TBMM Anayasa Mutabakat Komisyonundan sonuç alınamaması halinde kendi anayasa önerilerini Meclis'e sunacaklarını belirterek, "Öyle sivil demokratik Anayasa yapacağız ki hangi partiden olursa olsun Meclis'te milletvekillerimiz bizim önerilerimize destek vereceğine inanıyorum" dedi.

AKP kendi Anayasasını kendi yapacakmış

AKP Genel Sekreteri Abdülhamit Gül, dağılan TBMM Anayasa Mutabakat Komisyonundan sonuç alınamaması halinde kendi anayasa önerilerini Meclis’e sunacaklarını belirterek, “Öyle sivil demokratik Anayasa yapacağız ki hangi partiden olursa olsun Meclis’te milletvekillerimiz bizim önerilerimize destek vereceğine inanıyorum” dedi.

Gül, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlarken, Anayasa Mahkemesinin (AYM) yapısını değiştirmeye yönelik çalışmaları olup olmadığı sorusuna, TBMM Anayasa Mutabakat Komisyonu ile ilgili bir süreç olduğunu hatırlattı.

Komisyonun kurulması halinde yargıya ilgili önerilerini masaya getireceklerini bildiren Gül, “Bu tür değişiklikler anayasa değişikliğiyle söz konusu olur. Anayasa çalışmamızda, doğrudan millete bağlı, seçilmiş başkan ve Meclis tarafından seçimi önceleyeceğimiz bir AYM çalışmamız zaten var. Bunun için anayasa değişikliği gerekiyor. Bizim sivil, demokratik, bağımsız yargı çerçevesinde yapacağımız çalışmanın içinde olacaktır. Şu anda herhangi bir çalışma yok. Anayasa çalışmamızın içinde önerilerimizi de kamuoyuyla paylaşırız” diye konuştu.

Gül, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın Anayasa Mutabakat Komisyonu ile ilgili çağrısına ne zaman yanıt verecekleri sorusuna, “Bugün yarın Sayın Başbakanımız tarafından Meclis Başkanımıza cevabımızı vereceğiz” karşılığını verdi.

CHP’nin Komisyona olumsuz yanıt vermesi halinde ne yapılacağı sorusuna karşılık Gül, şu ifadeleri kullandı: “AKP olarak kendi irademizi hiçbir organ, partiye ve düşünceye ipotek etmeyiz. Duruşumuz nettir. MHP’nin, bu anlamda kendi iradesini CHP’ye bağlaması da özgün duruş değil. CHP’nin tavrı, yeni anayasa yapmak değil, mevcudu korumaya dönüktür. Madem yeni anayasa yapmaya niyetiniz yoktu, niye bu milleti yordunuz, niye Komisyona 3 üye gönderdiniz? Üçüncü oturumda CHP’nin masadan kalkması, anayasa yapma niyeti olmadığını göstermekte. CHP eski alışkanlıklarıyla mevcudu koruma hatta daha geriye gitme anlamında haksız bir demokrasi modelinin peşinde. Yeni şeyler duymaktan korkan, demokratik yeni modellerle yüzleşmekten çekinen, ürken bir CHP var. Önereceğimiz demokratik bir sistem olan yürütme modeli, bağımsız yargı ve insanı merkeze alan bir anayasa. ‘Bizim çizdiğimiz çerçevenin dışında hiçbir şeyi konuşturmayız’ diye dikte ettirici, buyurgan tavır CHP’ye yakışan bir tavır ama demokratik toplumlara asla yakışmayan tavırdır. CHP’nin vereceği cevaba bakacağız ama CHP katılmasa da MHP’nin içinde bulunduğu 3 partiyle anayasa çalışmalarını sürdüreceğimizi ifade ettik. Ama MHP, bu anlamda kendini CHP’nin bir vagonu olarak değerlendirecekse o da kendi takdirleridir.

Biz kendi çalışmamızı, partimizde mutfağımızı oluşturduk, bu konuda yetkin hukukçularla ve siyaset adamlarıyla çok iyi bir çalışmayı ortaya koyacağız. Anayasanın nasıl yapılacağı düzenlenmiştir. Biz kendi önerimizi Meclise sunarız. Anayasa Komisyonundan geçer. 550 milletvekilinin takdirine sunacağız. Öyle sivil demokratik anayasa yapacağız ki hangi partiden olursa olsun Mecliste milletvekillerimiz bizim önerilerimize destek vereceğine inanıyorum. Demokrasi halk için yapılır. Sonuçta tercihin bir şekilde millete ulaştırılması gerektiğini düşünüyoruz. Kaç çıkarsa çıksın, 400 bile çıksa, millete başvurulması lazım. Milletin vereceği karar ne yönde olursa, AKP olarak o yönde siyasetimizi ve yasa çalışmamızı yapacağız.”

“En kısa sürede de bunu kamuoyuyla paylaşacağız”

Gül, “yeni Anayasa için vazgeçilmeziniz başkanlık mı?” sorusuna, kendileri için vazgeçilmezin bir darbe anayasası ile yönetilme utancından kurtulmak olduğunu bildirdi. Artık bu darbe anayasasından kurtulmak gerektiğini belirten Gül, “Bizim için önemli olan devleti değil, insanı merkeze alan anayasa ile milletin karşısına çıkmak istiyoruz. Milletimizin beklentisi de budur. Revizyon anayasası değil, reform anayasası düşünüyoruz” dedi.

Yargı bölümünde bağımsız yargıyı, hak ve hürriyetlerde insanı merkeze alan, hakları sınırlandırmadan geniş özgürlükçü bir anayasayı düşündüklerini vurgulayan Gül, yürütmede de etkin ve hızlı karar alma süreci olan Başkanlık sistemini önerdiklerini yineledi.

Şu anda yasamanın etkin olmadığını, düzenlemelerin yüzde 98’inin tasarı olarak geldiğine işaret eden Gül, şöyle devam etti: “Şu anki parlamenter sistemde, yasama yürütmenin güdümünde. Parlamento daha etin olsun, kontrol-denge sistemleriyle birlikte yasama yürütme birbirini kontrol etsin, dengelesin, denetlesin. Şu anda kamuoyunda sanki başkanlık sistemine geçilince parlamento olmayacak algısı yayılmaya çalışılıyor oysa parlamento daha güçlü olacak, belki seçim sistemiyle dar bölge daraltılmış bölgeyle her milletvekili daha etkin, güçlü olacak, yasama organı da daha denetleyici olacak. Yürütmede de aktif şekilde hükümet krizlerinin olmadığı sistemi öngörüyoruz. Biz asla diğer partiler gibi dayatmacı yaklaşım içinde değiliz. Önerimizi kamuoyunu paydaş edip milleti de hakem tayin edeceğiz. Başka dolambaçlı yollara girme tutumumuz olamaz. En kısa sürede de bunu kamuoyuyla paylaşacağız.”

Gül, sürecin çok uzamamasından yana olduklarına ve önerilerini kamuoyuna anlatmak istediklerine değinerek, “Masanın bugün yarın tekrar kurulup kurulmamasına da bağlantılı olarak AKP olarak en hızlı şekilde çalışmamızı yapıp, bir an önce bu darbe anayasasından kurtulacak şekilde anayasa teklifimizi sunacağız. Süre ifade etmek doğru olmaz. En kısa sürede çalışmamızı bitirip kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.

Dokunulmazlıklar konusunda ne yapılacağı sorusuna Gül, hiç kimsenin dokunulmaz olmadığına işaret etti.

“Ankara’da patlamayı yapan teröristin taziyesine giderek milletin yası yerine teröristin yasını tutan, teröriste silah taşıyan, sırtını teröriste dayadığını ifade eden, terör ve teröristi övenlere karşı mutlaka dokunulmazlıkların kaldırılması gerektiği kanaatindeyiz” diyen Gül, en kısa sürede dokunulmazlıklarla ilgili konunun Genel Kurula gelmesini beklediklerini ifade etti.

Hiçbir demokraside terör ve şiddetin övülemeyeceğine dikkati çeken Gül, “Türkiye’de canımıza kıyan, teröre ve teröriste destek olan milletvekillerini parlamentoda görmek istemiyoruz. Milletimiz görmek istemiyor. Umuyorum ki en kısa zamanda anayasanın gereği yapılacaktır. Bizler de AKP Grubu olarak milletimizin beklentisi, ülkenin birlik ve beraberliği için gereken neyse adım atacağız. Oyumuzu kullanacağız” dedi.

“Parlamentoda tiyatro oynanıyor”

Gül, AYM’nin nihai karar beklenmeden, tüm yollar tüketilmeden bireysel başvuruyu kabul etmemesi gerektiğini söyledi.

Gül, AYM’nin bu tutumuyla yargısal aktivizmin örneğini sergilediğini bildirdi. AYM’nin ne anayasa ne de bireysel başvuruda bu şekilde karar verebileceğine ilişkin düzenleme olmadığını vurgulayarak, “AYM’yi anayasaya uymaya davet ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleri hem AKP olarak bize hem de milletimizin duygularına tercüman olmuştur. Doğru ve yerinde açıklamalardır. AYM, ülkenin birliğine dirliğine kasteden, casusluk faaliyetine ilişkin yargılamayı basın hürriyetiymiş gibi değerlendirmekten kaçınarak daha milletin adına devlet bekası adına farklı karar vermesi gerekirdi. Doğru karar vermemiştir. Bu da kayıtlara adeta 367 kararı gibi geçmiştir. Hukuk adına üzücü ve tartışmalı bir karardır” ifadesini kullandı.

Gül, bir soru üzerine, TBMM İçtüzüğü‘nü değiştirmenin elzem olduğunu belirterek, parlamentoda bir tiyatro oynandığını, ülke sorunlarının konuşulmadığını ileri sürdü. Kendilerinin acelesi olduğunu, millete hizmet etmek istediklerini, muhalefetin ise yasaların çıkarılmasını geciktirme peşinde olduğunu belirten Gül, şunları kaydetti: “Anayasa kadar önemli olan İçtüzük çalışmasını partimizde de konuştuk, en kısa zamanda, bütçe çalışmalarından sonra İçtüzük değişikliği konusunda da adımları atacağız. Diğer partilerin katılımıyla bir komisyonla da olabilir ama biz her halükarda kendi taslağımızı hazırlarız ve Genel Kurula sevk ederiz.”