Akit çukurdan bu kez Tarık Akan için çıktı

Gerici ve kışkırtıcı yayıncılığıyla bilinen yayın organlarından Akit'te bugün 'solculara ders' niyetine bir 'köşe yazısı' kaleme alındı.

Akit çukurdan bu kez Tarık Akan için çıktı

Gerici ve kışkırtıcı yayıncılığıyla bilinen yayın organlarından Akit’te bugün ‘solculara ders’ niyetine bir ‘köşe yazısı’ kaleme alındı.

Akit yazarı ve aynı zamanda gazetenin İcra Kurulu Başkanı Mustafa Karahasanoğlu, eğitim öğretim yılının ilk zilinin çaldığını anımsatarak başlattığı yazısında, “okumuş solcular”a sesleneceği belirtti.

Karahasanoğlu yazısında, geçtiğimiz gün kansere yenik düşerek aramızdan ayrılan usta oyuncu Tarık Akan için Muhsin Ertuğrul sahnesinde piyano çalınmasını eleştirdi.

Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, Tarık Akan’ın cenazesi öncesinde Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde düzenlenen anma töreninde Tarık Akan’ın sevdiği parçalardan oluşan bir müzik dinletisi sunmuş, törende usta oyuncunun kurucusu olduğu Taş Mektep okulunun korosu da sahne almıştı.

İşçilerin bulunduğu yerde piyano çalınmasının “halkın değerlerine aykırı” olduğunu öne süren gerici yazar, bununla da yetinmeyerek piyano çalmanın “burjuvalık” olduğunu savundu.

Solculara “şapşal”, “aptal” diyerek hakaret eden yazarın ‘karanlık’ dünyasından seslendiği yazısının ilgili bölümü şöyle:

Bugün 2016-2017 eğitim öğretim yılı için ilk zil çalıyor..

Dersler başlıyor..

Çocukları öğretmenlerine emanet ederken..

Biz “okumuş” solculara seslenelim..

Bakın solcu kardeşler..

Artist yetiştiriyorsunuz..

Tarık Akan’lar..

Komedyen yetiştiriyorsunuz..

Levent Kırca’lar.. Müjdat Gezen’ler..

Piyanist yetiştiriyorsunuz..

Fazıl Say’lar..

Ama..

Sizin tek hedefiniz var aslında..

“Sandıktan çıkmak..”

İşte onu başaramıyorsunuz..

Yıllar geçti..

Çeyrek yüzyıllar.

Yarım asırlar..

Bir türlü olmuyor..

Niye olmuyor?

Sandıktan niye çıkamıyorsunuz?..

İlk ders zilinin çaldığı gün..

Ben size..

Öğrencilerin anlayacağı basitlikte..

Anlatayım..

Halkın değerlerine saygılı olun.

Dikkat edin..

“Halkın değerlerine itaat edin” demiyorum.

Kimseyi riyakarlığa davet edemem.

İnanmıyorsanız, “inanmış gibi” yapmayın..

Ama, halkın değerlerine saygılı olun..

Daha dün.. Tarık Akan’ı uğurlarken..

Ne yaptınız?

Piyano çaldınız..

A benim şapşal solcularım!..

A benim, aptal devrimcilerim!..

Piyano nedir?

Türk toplumunda yeri neresidir?

Tabii ki sizden, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gibi..

Cenaze evine gidip..

Bir aşr-ı şerif okuyup..

Cenaze sahiplerine taziyede bulunup, mevta için de Allah’tan rahmet dilemenizi beklemiyoruz..

Ama lütfen..

Solculuk taslarken..

Devrimcilikten bahsederken..

İşçi sendikasının başkanının bulunduğu ortamda..

“Piyano çalma” hangi kafanın üründür?

Söyler misiniz, üzerinden istismarda bulunduğunuz o işçilerin..

Ben diyeyim binde.. Siz deyin on binde.. Yüz binde birinin evinde.. Piyano var mıdır?

Hayatlarında bir piyanonun başına oturan, kaç işçi vardır?

Diyeceksiniz ki, “Biz sanatçı kesime hitap ediyoruz!..”

Tamam, ona sözüm yok..

Ama riyakarlık yapıp..

İşçiler üzerinden edebiyat yapmayın..

“Biz piyanocuyuz” deyin..

“Biz burjuvayız” deyin..

“Bizim Türk kültürü ile işimiz yok” deyin..

Hem piyano çalıp.. Hem de devrimci numaralarına yatmayın..”