Akif Beki şeffaflığın formülünü buldu: Tekke ve zaviyeler açılsın

Akif Beki bugünkü yazısında cemaat ile tarikatların şeffaflaştırılması ve denetlenmesinin yollarının tartışılması üzerine çözümü buldu.

Akif Beki şeffaflığın formülünü buldu: Tekke ve zaviyeler açılsın

Akif Beki bugünkü yazısında cemaat ile tarikatların şeffaflaştırılması ve denetlenmesinin yollarının tartışılması üzerine çözümü buldu.

“Tekke ve zaviyelerin kapatılmasına dair kanunun gevşetilmesi ya da kaldırılmasının zamanı belki de geldi.” diyen Beki’nin yazısının bir kısmı şu şekilde;

“Cemaat ile tarikatların şeffaflaştırılması ve denetlenmesinin yolları tartışılıyor.

Tartışmayı kenarından köşesinden tutmuş biri olarak gelinen noktayı aktarıyorum.İlahiyat camiasında tekke ve zaviyelerin kapatılması kanunu sorgulanıyor.

FETÖ türü yapıların bir daha başımıza bela olmaması için cemaatlerle tarikatların denetim altına alınması şart deniyor.

Ama yasal statüye kavuşturulmalarının önünde yasal bir engel var, tekke ve zaviyeleri kapatan devrim kanunu.

İşte önce onun kaldırılması gerektiği savunuluyor.

***

Devrim kanununa dokunmanın riskleri olmaz mı?

Toz kaldırmayı, ortalığı fena halde karıştırmayı göze almak gerekir.

İrtica paranoyasını istemeseniz de depreştirecek, karşı devrim duyarlılıklarını tetikleyecek, ‘laiklik elden gidiyor’cu eski rejim bekçilerini teyakkuza geçirecek bir adım.

Oysa aslında önerilen değişiklik, varsa cemaat ve tarikatların oluşturduğu bir tehlike potansiyeli, onu kontrol altına almayı sağlayacak.

Yani endişeye mahal yok.

Karanlıkta ve denetim dışı iş görmelerindense bırakalım dini yapılar gözümüzün önünde faaliyet göstersin. Bırakalım bir denetim mekanizmasına tabi olsunlar.

Tekke ve zaviyelerin kapatılmasına dair kanunun gevşetilmesi ya da kaldırılmasının zamanı belki de geldi.

Getirip götüreceklerini neden soğukkanlı bir şekilde masaya yatıramayalım?