6 saat süren MGK toplantısı sonrası açıklama

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapılan toplantı, 6 saat 15 dakika sürdü.

6 saat süren MGK toplantısı sonrası açıklama

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı, 6 saat 15 dakika sürdü.

Toplantıda son zamanlarda Türkiye ve Avrupa’da meydana gelen terör saldırılarının ele alındığı belirtilirken, “Ankara İstanbul ve son olarak Brüksel’de yaşanan terör eylemlerinde farklı gayelerle de olsa, aynı yöntemlerin kullanılmasının; terörün din, dil, ırak mekan ve devlet ayrımı yapmaksızın tehdit oluşturduğu konusunda uluslararası kamuoyunda ortak görüş ve işbirliğine varılmasının, hayati önemi haiz olduğu vurgulanmıştır” denildi.

Mülteci sorununa da dikkat çekilen açıklamada, “Mülteci ve göç meselesinin Suriye içinde çözüme kavuşturulması maksadıyla ülkemizce gündeme getirilen, Avrupa Birliği’nin de siyasi desteğini haiz önerilerin bir an an önce hayata geçirilmesinin önemi üzerinde durulmuştur” ifadeleri kullanıldı.

MGK toplantısının ardından yapılan açıklama şöyle:

“Vatandaşlarımızın huzur ve güvenliği ile kamu düzeninin sağlanması amacıyla yürütülen faaliyetler kapsamlı şekilde görüşülmüştür.

Bu çerçevede; milli güvenliğimize yönelen iç ve dış tehditler ile terör ve teröristle mücadele çalışmaları değerlendirilmiş, paralel devlet yapılanmasına karşı alınan tedbirlerin uygulanması üzerinde durulmuştur.

Tüm terör tehditleri bertaraf edilene kadar, azim ve kararlılıkla sürdürülecek olan mücadelede, mevcut ve alınması gereken ilave tedbirler ayrıntılı olarak müzakere edilmiştir.

Milletimizin temel değerlerine ve birlikte yaşama arzusuna karşı ortak eylem kararı alan terör örgütlerine yönelik mücadelede görev alan güvenlik güçlerimizin gayretleri takdirle karşılanmış; terör mağduru yaralılarımıza acil şifa dilenmiş, şehitlerimiz rahmetle anılmıştır.

Bölücü terör örgütünce tahrip edilen yerleşim yerlerinin en kası sürede yeniden imar edilmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi için gereken tedbirlerin alınmakta olduğu ifade edilmiştir.

Ankara, İstanbul ve son olarak Brüksel’de yaşan terör eylemlerinde farklı gayelerle de olsa, aynı yöntemlerin kullanılmamasının; terörün din, dil ırk, mekan ve devlet ayrımı yapmaksızın tehdit oluşturduğu, terörün özgürlük ve hak mücadelesi olmadığı konusunda uluslar arası kamuoyunda ortak görüş ve işbirliğine varılmasının, hayati önemi haiz olduğu vurgulanmıştır.

Suriye Müzakerelerinde Terörist grupların dikkate alınmaması gerektiği ve meşruiyeti olmayan yapılan tek taraflı tasarruflarının hiçbir geçerliliğinin olamayacağı yönündeki kararlılığımızın altı çizilmiştir.

Ayrıca mülteci ve göç meselesinin Suriye içinde çözüme kavuşturulması maksadıyla ülkemizce gündeme getirilen, Avrupa Birliği’nin de siyasi desteğini haiz önerilerin bir an önce hayata geçirilmesinin önemi üzerinde durulmuştur.

NATO’nun Ege Denizi’nde insan kaçakçılığının engellenmesine yönelik Türkiye tarafından alınan tedbirlere verdiği destek memnuniyetle karşılanmıştır.

Rusya’nın Suriye’deki rejimle birlikte yürüttüğü askeri ve siyasi faaliyetler sonucu ortaya çıkan durum müzakere edilmiş; bölgede istikrarın tesisi için; Birleşmiş Milletler ve Uluslar arası toplumun daha fazla sorumluluk üstlenmesinin önemi üzerinde durulmuştur.

Türkiye’nin, çözüm için ısrarla önerdiği terörden arındırılmış güvenlik bölge ve uçuşa yasak bölge uygulanmasının hayata geçirilmesinin ne kadar haklı ve önemli bir teklif olduğunun, sorunun çözümünde oynayacağı rolün, yaşanan hadiseler neticesinde bir kez daha anlaşıldığı ifade edilmiştir.

Irak’ta, özellikle IŞİD’e karşı mücadelede ve Musul’un IŞİD’den kurtarılmasına ilişkin operasyonun hazırlıklarında meydana gelen gelişmeler değerlendirilmiştir.

Ayrıca IŞİD’in Tuzhurmatu’ya kimyasal başlık taşıyan füzelerle düzenlediği son saldırıda yaralanan ve bir kısmı tedavi için ülkemize getirilen Türkmenler’in durumu, Türkmen toplumuna sağlamakta olduğumuz insani yardımlar kapsamında ele alınmıştır.

Libya ve Yemen’de istikrarın tesisine yönelik mevcut durum ile Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki gelişmeler ve bu bölgeyle ilişkilerimiz görüşülmüştür.”