'4 gün okul 1 gün cami'ye Bakanlık'tan şaka gibi yanıtlar

MEB Mersin’de ilkokul çocuklarına yönelik '4 gün okul 1 gün cami' uygulamasını savundu.

'4 gün okul 1 gün cami'ye Bakanlık'tan şaka gibi yanıtlar

Mersin’de ilkokul çocuklarına yönelik “Minik Yürekler Kardeşlik Bilincinin Farkında” isimli projeye tepkiler sürerken, CHP tarafından Meclis’e taşınan projeye ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) yanıt geldi.

Mersin’de İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İl Müftülüğü’nün ilkokul çocuklarına yönelik hazırladığı ve çocukların haftalık eğitim günlerinin 4 gününü okulda, 1 gününü camide geçirmelerini öngören projeye ilişkin CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan tarafından verilen soru önergesine Bakanlık ilginç yanıtlar verdi.

‘Anasaya’ya aykırı değil’

Bakanlık verdiği yanıtta projenin Anayasa’ya aykırı olmadığı, kültürel bir gezi projesi olarak hazırlandığı, amacının, ilkokul öğrencilerinin dinde yeri olan camileri tanımalarını sağlamak, din eğitimlerine yardımcı olmak, dinde önemli yeri olan milli birlik ve kardeşlik duygusunu kavratmak olduğu belirtildi.

Yanıtta ayrıca, projenin Milli Eğitim Bakanlığı’nın Teşkilat Ve Görevleri Hakkında 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2’nci maddesi 1’inci fıkrasında yer alan ‘’bireysel farklılıklara saygılı olabilme, farklı görüş, düşünce, inanç, anlayış ve kültürel değerleri hoşgörü ile karşılayabilme” hükümlerine dayanılarak hazırlandığı iddia edildi.

‘Gölge Eğitim Bakanlığı’

Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim sistemini tümüyle dinsel temellere dayandırma işlevini hızla sürdürmekte olduğunu belirten Sarıhan, okul ve camilerin birleştirilmesi anlamına gelen bu projenin, Maarif Vakfı Kanunu ile kurulmuş olan ve Gölge Eğitim Bakanlığı görevini görecek Maarif Vakfı eliyle hızla yaygınlaştırılma tehlikesinin olduğunu dile getirdi.
Sarıhan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın soru önergesine verdiği yanıta ilişkin şunları söyledi:

“Bu proje, ‘Tek bir din anlayışının seçilmiş olması, farklı dini inanışlara ve felsefi görüşlere ya da herhangi bir inanca mensup olmayanların haklarının ihlal edilmesine yol açan bir ayrımcılık uygulaması oluşturmamakta mıdır’, ‘Taciz ve cihat terörünün şiddeti arasında sıkışıp kalan çocuklarımızı, kendi geleceklerini bilimsel, akılcı ve özgürlükçü bir bilinçle kurabilecek yeteneklerle donatmak için Bakanlığınızca seçilen yol bu mudur’ soruları yanıtsız bırakıldı. Milli Eğitim Bakanlığı her işlemine bir kılıf uydurarak, eğitimin dinselleştirilmesi amacını gerçekleştirmeye devam ediyor.”