"Ya hepimiz engelliyiz ya hiç birimiz"

3 Aralık Dünya Engelliler Günü yaklaşırken bir çok kurumun da imzacısı olduğu açıklama ile, 29 Kasım'da Taksim'de gerçekleştirilecek yürüyüşe çağrı yapıldı.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü yaklaşırken yayınladıkları açıklama ile, Engelli Hakları Forumu, Türkiye sakatlar Derneğinin de bulunduğu bir çok kurum, ’normal’ bir toplumsal düzende sadece fiziksel ve zihinsel olabilecek her türlü farklılığın, bu düzende bir ‘engel’ teşkil ettiğini bildiklerini ve reddettiklerini söyleyerek 29 Kasım günü toplumda engellenen tüm birey ve kesimleri Taksim’de yapılacak basın açıklamasına çağırdı. 29 Kasım günü saat 13:00’te Taksim Tünel’den başlayacak yürüyüş ile Galatasaray Meydan’ında basın açıklaması gerçekleştirilecek. Yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:

“Savaşsız Engelsiz Bir Dünya Yaşanılabilir Bir Ülke İçin Yürüyoruz

Bizler artık yaşanamaz hale gelmiş bu doğada, bu ülkede, bu kentlerde yaşamak için sayısız engele rağmen olanca umuduyla direnen milyonlarca engelli ve engelli ailesiyiz. Toplumsal yaşamda yüzlerini göremediğiniz görme engelliler, seslerini duyamadığınız işitme engelliler, yan yana gelemediğiniz fiziksel engelliler, aklınıza gelmeyen zihinsel engellileriz. Bizler bu ülkenin köle gibi çalıştırılan, öldürülen sakat bırakılan işçileri, açlığa ve sefalete terkedilen işsizleri, yaşam alanları, suyu, toprağı ve sağlığı çalınan kentlisi-köylüsüyüz. Halka hizmet etmesi engellenen sağlıkçıları, atanamayan eğitimcileri, paralı, niteliksiz ve bilimsel olmayan bir eğitim sistemine mahkum edilmiş milyonlarca öğrencisiyiz. Her gün dövülen, öldürülen, sakat bırakılan kadınları, yeterli ve sağlıklı beslenemeyen, parksız ve kaldırımsız betondan şehirlere hapsedilmiş milyonlarca çocuğuyuz. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi ülkemizde de yaşanan katliamlarda, işkence ve terör saldırılarında yaralanıp sakat kalan savaş kurbanlarıyız. Geleceği çalınmış, esir edilmiş milyonlarca genci ve yaşarken mezara gönderilen yaşlılarıyız. Biz Türkiye’nin çoğunluğunu oluşturan engellenmiş bir halkız…

En temel insanca yaşama hakkımız olan sağlık hizmeti sermayeye kazanç kapısı yapıldı. Hastane kapılarına yığılan hasta ve çaresiz milyonlar her tedavide ve ilaç alımında katkı payı ödemek zorunda bırakılıyor. “Sağlık Uygulamaları Tebliği” ile engellilerin medikal ihtiyaçları  karşılanmamaya başlandı. Her yıl revize edilen söz konusu düzenleme ile sağlık hakkı gün be gün buharlaştırılıyor. Evet biz her geçen gün sağlığa ulaşması daha fazla engellenen SAĞLIK ENGELLİSİ bir halkız.

Devletin “engelli” saydığı toplum kesiminin %65’i okur-yazar dahi değil. Liseyi bitirme oranı %7 üniversite bitirme oranı %2. Bu yetmezmiş gibi, sayısı bir elin parmağını geçmeyen özel eğitim kurumları kapatılmaya, şehir dışına sürülerek tasfiye edilmeye çalışılıyor. Parası olana özel okul kapısı gösterilirken, olmayanın okulu elinden alındı. Dahası ÖSYM, engelli öğrencilere güvenlik bahanesiyle kullanmak zorunda oldukları cihazlarıyla bulundukları illerde değil, sınavlara Ankara’da  girmelerini dayatıyor. Toplumun tüm kesimleri öğrencisi, öğretmeni ve velisiyle eğitim mağduru. Evet biz her geçen gün eğitime ulaşması daha fazla engellenen EĞİTİM ENGELLİSİ bir halkız.

Her gün sermaye daha fazla semirsin diye güvencesiz çalıştırılan onlarca işçi ölüyor, sakat kalıyor, göz göre göre kronik hastalıkların pençesine itiliyor. Üç kuruş paraya köle gibi çalıştırılan milyonlar insanca yaşayamaz ve beslenemez hale getirilerek hastalıktan kırılıyor. Evet biz her geçen gün güvenli çalışma koşullarına ulaşması daha fazla engellenen İNSANCA ÇALIŞMA ENGELLİSİ bir halkız.

Ülkemizin eşsiz doğası ve tüm yerleşmeleri neoliberal yağmaya açılıyor, Kentlerimiz; kaldırımsız, parksız, susuz, oksijensiz, ruhsuz ve umutsuz beton yığınlarına dönüşüyor. Akarsularımız, denizlerimiz, ormanlarımız, tarım alanlarımız, içine doğduğumuz ve bizi yaşatan doğamız, sermayenin kar hırsı için talan ediliyor, kirletiliyor. Evet biz her geçen gün yaşam kaynaklarına ulaşması daha fazla engellenen DOĞA ENGELLİSİ bir halkız.

Ülkemiz ve Ortadoğu’da savaş, terör ve işkence yayılıyor, her gün binlerce insan ölüyor, tecavüze uğruyor, sakat bırakılıyor. Ülkemize sığınan milyonlarca göçmen açlık ve sefalete, kölece çalıştırılmaya zorlanıyor.  Evet biz her geçen gün barış içinde yaşama iradesi daha fazla engellenen BARIŞ ENGELLİSİ bir halkız.

Kadınlar, çocuklar, engelliler ve LGBTİ’lere yönelen şiddet, taciz ve ayrımcılık her geçen gün artıyor. Toplumun ruhu bin türlü sapıklık ve hurafeyle kirletiliyor, hasta ediliyor. Evet biz her geçen gün eşit ve özgürce yaşaması daha fazla engellenen EŞİTLİK ENGELLİSİ bir halkız.

5378 Sayılı Engelliler Kanunu yayınlanan yönetmeliklerle kevgire çevrildi. Sağlık Kurulu Raporu Yönetmeliği neredeyse her yıl yeniden düzenleniyor, engellilere rapor verilmesi zorlaştırılarak Türkiye’deki engelli sayısı düşük gösteriliyor. Evde bakım aylığı ve sakatlık maaşı kriterleri ise giderek ağırlaştırılıyor. Sosyal devlet budanıyor. 5378 Sayılı Engelliler Kanunu ile tanınan 7 yıllık erişebilirlik ve ulaşabilirlik sürecince bir çivi dahi çakmayanlar, getirdikleri öteleme ile engellilerin ev hapsini müebbete çevirdiler. Evet bizler Türkiye’nin çoğunluğunu oluşturan engellenmiş bir halkız.

29 Kasım’da Savaşsız ve engelsiz bir dünya, insanca yaşanabilen bir Türkiye için…

Biz aşağıda imzası bulunan kişi ve kurumlar, “normal” bir toplumsal düzende sadece fiziksel ve zihinsel olabilecek her türlü farklılığın, bu düzende bir “engel” teşkil ettiğini biliyor ve bunu reddediyoruz.

Bizden kaynaklanmayan bu koşulların, tüm toplumu eşit, özgür ve sağlıklı şartlarda yaşamaktan alıkoyduğunu, engellediğini ve hatta öldürdüğünü düşünüyoruz. Siyasal iktidarlar, insanca yaşam koşullarını sağlayana kadar Dünya Engelliler Günü olan her 3 Aralık haftasında, toplumun, engellenen tüm birey ve kesimleriyle birlikte Taksim’de olacağımızı ilan ediyoruz.

Kurtuluş yok tek başına… Ya hepimiz engelliyiz ya hiç birimiz…

Engelli Hakları Forumu, Türkiye sakatlar Derneği Genel Merkezi, İstanbul Engelliler Derneği, Engelli Hakları Atölyesi

Tarih: 29 Kasım 2015

Buluşma ve yürüyüş : Taksim –  Tünel Meydanı  (Saat:13:00)

Basın Açıklaması : Galatasaray Meydanı  (Saat : 14:00)”