Vatandaş canının derdinde, patron cebinin

Rusya'dan gelen ekonomik kararlar Türkiye'de patronları telaşa düşürdü.

Vatandaş canının derdinde, patron cebinin

Rusya’ya ait savaş uçağının düşürülmesi sonrası, Rusya’nın misilleme yöntemlerinin neler olacağı çokça tartışılırken, Rusya’dan gelen ekonomik kararlar Türkiye’de patronları telaşa düşürdü. Rusya ile ticari ilişkileri her düzeyden patron Rusya’dan gelen haberlerle karlarından olabilecekleri endişesiyle yaptıkları açıklamalar medyaya yansıyor.

Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev’in önemli ortak projeleri iptal edebiliriz açıklamasının göstermelik olduğu düşünülse bile Rusya’nın Türkiye yurttaşlarına karşı tavrını da değiştirmiş olması ilişkilerin kısa sürede normalleşemeyeceğini gösteriyor. Bazı Türkiye yurttaşlarının havaalanlarından geri çevrilip Türkiye’ye geri gönderildiği haberlerinden sonra bugün de bir fuar organizasyonu için Rusya’da olan 40 patronun sınır dışı edilmek üzere göz altına alındığı haberi bir gösterge sayılabilir.

Turizm yumuşak karın  

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Ruslara Türkiye’ye gitmeyin çağrısı yapmasından sonra önemli rezervasyon iptallerinin yaşandığı haberleri yapılıyor. Bu yıl, Rusya’daki ekonomik durgunluk nedeniyle azalan turist sayısının daha da düşmesi ihtimali belirmiş durumda. Bazı tur operatörleri Türkiye’deki tatil satışlarını durdururken genel olarak Rusların da bu çağrıdan etkilenmesi bekleniyor. Rus spor takımlarının kış kamplarını iptal ettikleri de gelen bilgiler arasında.

Öte yandan herkesin merak ettiği bir doğalgaz kesintisi tehlikesi ise esas olarak yok gibi duruyor. Türkiye’nin enerji ihtiyaçlarının çok önemli bir bölümünü karşılayan Rusya’nın böyle bir adımı atmasının sonuçları sadece Türkiye’yi etkilemeyeceğinden kolay tercih edilebilecek bir seçenek değil.

Ancak Rusya’nın Türkiye’den gönderilen malları geri çevirmeye başladığı haberleri şimdiden gelmeye başladı. Ayrıca Türkiye’den gelen gemilerin bekletildiği ve zorluklar çıkartıldığı da anlaşılıyor. Rusya, bir gıda ambargosu uygulamayacağını açıklasa da beyaz et alımını durdurmuş oldu. Öte yandan özellikle Rusya’da sadece son 2 senede 6 milyar doların üzerinde proje üstlenen inşaat patronlarının en çok endişe duyan gruplardan biri olduğu anlaşılıyor.

Rus uçağının düşürülmesinden sonra, sermaye açısından önemli göstergeler olan Amerikan Dolarının 2,85TL iken direnç seviyesi olduğu söylenen 2,90TL düzeyini aşması ve 80 binlerde olan Borsa endeksinin 75 bin düzeyine kadar gerilemesi de Türkiye’nin hassas dengelerini gösteriyor.

Türkiye’nin Rusya’ya petrol ve doğalgaz için 16 milyar dolardan fazla ödeme yaptığı düşünüldüğünde, Türkiye’nin 5 ve Rusya’nın 25 milyar dolar düzeyinde ihracat yaptıkları ticari ilişkilerde zarar görme ihtimali daha kolay görülüyor.

Patronlar uzlaşma istiyor

Bu yüzden, Putin’in bire bir misilleme gibi bir yönelim yerine asıl kozunu ekonomik ilişkilerde kullanacak görünüyor. Şimdiye kadarki açıklamalar, daha çok nabız yoklama ve aba altından sopa gösterme maksatlı olsa da, piyasaların ve patronların tepkisi, AKP hükümetinin uzlaşma çabalarını da arttıracak gibi görünüyor. İlk adım, hükümet programı içerisine Rusya ile ekonomik ilişkilerin iyileştirilmesi ve Rusya’nın ekonomi hedeflere daha etkin biçimde dahil edilmesi yönünde atıldı.

Peki, sıcak savaş olasılığından daha fazla biçimde piyasaları rahatsız eden nedir?

Rusya’yla olan ticaret hacmimiz, aslında geçtiğimiz yıldan bu yana, tek taraflı olarak oldukça bozulmuştu. İlk 9 ayın karşılaştırmalı verilerine baktığımızda, Rusya’ya olan ihracatımız 2015 yılında şimdiden yüzde 40 azaldığı biliniyor. Bu düşüşte, Rusya’nın yaşadığı ekonomik çalkantıların, Ruble’deki değer kayıplarının ve Türkiye’deki kur farklarının da elbette etkisi yüksek. İthalata baktığımız zaman, 2014 yılına göre Rusya ile olan hacimde yine bir azalma gözleniyor. Bunun bir kısmının enerji fiyatlarındaki düşüş nedeniyle olduğu düşünülebilir.

Sonuç itibariyle baktığımızda, hem milli hesaplara katkısı, hem de reel sektöre etkisi düşünüldüğünde, Rusya, Almanya ile birlikte, Türkiye’nin en çok “muhtaç” olduğu ülke konumunda.

Enerji aldığımız ve otomotiv-tekstil-tarım ürünleri sattığımız, turizmimizin bel kemiğini oluşturan ve yurtdışındaki inşaat firmalarının ulaştığı hacim nedeniyle Rusya ile ilişkiler, bu yüzden sermaye sahipleri için önemli bir gösterge noktası.

Peki yakın gelecekte ne olacak, ekonomi açısından bu kriz nasıl sonuçlanacak?

Ekonomik ambargoların Rusya’ya maliyeti, aslında Türkiye’ye maliyetinden daha fazla olabilir. Bu sadece nominal değer olarak geçerli değil. Ukrayna meselesi yüzünden Avrupa ile ilişkileri bozulan, ambargo derecesinde yaptırımlar uygulanması tehdidi ile karşı karşıya olan Rusya’nın da ekonomisinde önemli açıkların oluşması tehlikesi bulunuyor.

Rusya’da önemli yatırımları bulunan Tuncay Özilhan’ın ilk açıklamaları da bu senaryoyu destekler nitelikte. Olayların sıcaklığı esnasında karşılıklı olarak sarfedilen sözler ve atılan adımlar, zaman ilerledikçe “akillerin” devreye girmesi ile yumuşatılıyor ve ekonomi her iki kapitalist ülkenin de temel belirleyeni haline dönüyor.