Umudunu yitirmeyen Diva…

Cesaria Evora, yedi çocuklu bir ailenin en küçük kızı olarak 1941 yazında burada dünyaya gelir. Babası keman çaldığında ona şarkı söyleyerek eşlik eden Evora’nın hayatına müzik küçük yaşlarda girmiştir.

Umudunu yitirmeyen Diva…

Derin Demir

Atlas Okyanusu’nda bulunan bir Afrika takımadası Cape Verde (Yeşil Burun)… 15. yy’da Afrika’nın köle ticareti merkezi de denilebilir.

Cesaria Evora, yedi çocuklu bir ailenin en küçük kızı olarak 1941 yazında burada dünyaya gelir. Babası keman çaldığında ona şarkı söyleyerek eşlik eden Evora’nın hayatına müzik küçük yaşlarda girmiştir. Yedi yaşına geldiğinde babasını kaybeder ve annesi yoksulluktan dolayı Evora’yı kimsesizler yurduna verir. Ancak burada çok kalamayacaktır.

10-15 yıl sonra kimsesizler yurdundan kaçarak kentin limanında yer alan barlarda şarkı söyleyerek para kazanmaya başlar. Barlar, Evora için bir müzik okuludur artık…

1975 yılında Cape Verde adalarının Portekiz egemenliğinden kurtulması ve bağımsızlığını ilan etmesi ile Portekizliler adayı terk ederler. Bu durum limanlardaki barların kapanmasına ve doğal olarak Evora’nın işsiz kalmasına neden olur. Bu dönem müziğe ara verme dönemi olacaktır…

Ancak Evora, zorlasa da müzik ile yollarını ayıramaz ve tekrar kaldığı yerden devam eder. Lizbon’da 47 yaşında iken Fransız menajer De Silva ile tanışır. De Silva’nın ısrarları sonucunda Fransa’da kayıt yapılır. Sonrasında hızlıca albümler gündeme alınır. İlerleyen zamanlarda ise tüm dünyanın tanıdığı ‘Çıplak Ayaklı Diva’ olacaktır.

Evora’nın şöhreti hayatında hiçbir şeyi değiştirmez. Bir röportajında “Şöhret hayatınıza ne getirdi, ne götürdü?” sorusuna şöyle yanıt verir:
“Ekonomik durumum daha iyi, hiç şüphesiz… Cape Verde’de söylerken hiçbir şeyim yoktu. Şimdi mesleğimde önemli yerdeyim ve daha çok param var. Hepsi bu. Hala aynı insanlarla görüşüyorum, aynı şarkıları söylüyorum. Şarkıcılığımda da bir değişiklik olmadı.”…“Ben hep Sao Vincente’deki bir bardaymışım gibi şarkı söylerim. İster ABD Başkanı’nın önünde ister stadyumda on binlerce kişinin karşısındayken…” (not olarak; Evora’nın en çok gündeme geldiği olay, Madonna’nın konser davetini iki kez reddetmesiydi).

2010 yılında geçirdiği açık kalp ameliyatı sonrası hastalık peşini bırakmadı ve 2011 yılında müziğe devam edemeyeceğini açıkladıktan üç ay sonra kalp yetmezliği teşhisi konuldu ve kısa bir süre sonra, 17 Aralık 2011’de hayata veda etti.

Cesaria-Evora

Ne güzeldin sen Cesaria Evora…

Dünyada artık parmakla sayılabilecek kadar insanın konuştuğu bir dil Cape Verde’nin yerel dili. Evora ısrarla kendi ülkesinin dilini (Creole) konuşmak istediği için röportaj yapan gazetecilere kök söktürüyordu. Ancak bunun çok özel bir nedeni vardı, tıpkı sahneye çıplak ayakla çıkması, konserlerinde sigara, içki içmesi, günlük kıyafetleri ile sahnede yer alması ((https://www.youtube.com/watch?v=dk1rRaZWLvs))… gibi. O, bir dönem köle merkezi haline gelmiş olan ülkesinin geleneklerini yaşatmak için dimdik duruyordu. Bu rahat hali, dik duruşu, müthiş sesi geçmişte yaşanan acıların hesabını sorar gibidir. O yüzden ünlendiğinde hayatını aynı mütevazılıkla yaşamayı asla bırakmadı. Çokça sorulan ‘neden sahneye çıplak ayakla çıkıyorsunuz’ sorusuna “aç insanlarla, dünyanın fakir halklarıyla dayanışma içinde olmak amacıyla…” yanıtını verirdi.

Cape Verde hep yoksuldu. Öyle ki toprağının verimsiz olmasından kaynaklı ciddi açlık sorunları ile karşı karşıya gelinmişti. Evora tüm bu yaşanmışlıkları şarkılarında, sesinde, yaşamında hep hissetti, hissettirdi. Ondandır ki, Evora’nın sesinden hiç bilmediğimiz bir dilde şarkı dinlesek bile herkesle aynı duyguları hissedebileceğimiz şüphe götürmez. Sesinde memleketine özlem, acılar, aşklar, deniz… her şeyi bulabilirsiniz.

Tarifsiz, içten, sıcak…

Yılın yarısından fazlasını turnelerde geçiren Evora pek çok ödüle de layık görüldü. Grammy ödülünün de sahibi olan Evora için asıl önemli ve değerli olan ise ülkesi tarafından verilen “Kültür Elçisi” unvanı olmuştur.

Umudu hiçbir zaman elden bırakmamak gerek

Bugün memleketimizin, dünyanın içinden geçtiği duruma bakarken umudu bir kez daha hissetmek için dinlenmeli Cesaria Evora. Umudu hiçbir zaman elden bırakmamak için…

Bir röportajında “Morna’lar(hüznün, nostaljinin şarkıları) Cape Verde halkının çektiklerini anlatan şarkılardır, diyorsunuz. Fakat sesinizde umut, acılara karşı zafer kazanmış, en azından acılarla yaşamayı öğrenmiş bir ifade var. Morna söylemek hayatla başa çıkmanın bir yolu mu?” sorusuna Evora şu yanıtı verir:
Bu, Cape Verdelilerin ve dolayısıyla benim kişisel tarihim. Hayatta problemlerle başa çıkmayı öğrenmek gerekiyor. Sadece benim, bizim problemimiz yok ki; herkesin var. Umudu hiçbir zaman elden bırakmamak gerek…

Ölümünün 4. yılında ve bundan sonra da Cape Verde’den Küba’ya uzanan bir umut köprüsü Cesaria Evora…

Albümleri

La Diva aux pieds nus (1988), Distino di Belita (1990), Mar Azul (1991), Miss Perfumado (1992), Cesaria (1995), Cabo Verde (1997), Cafe Atlantico (1999), Sao Vicente de Longe (2001), Voz D’amor (2003), Rogamar (2006), Nha Sentimento (2009)