AKP, İsrail anlaşmasında 'gururunu' kurtarmak istiyor

AKP kaynakları, Türkiye'nin tazminat ve Gazze'ye abluka konusundan başka bir konuyu müzakere etmediğini ileri sürdü.

AKP, İsrail anlaşmasında 'gururunu' kurtarmak istiyor

AKP kaynakları, Türkiye ile İsrail arasında olumlu ilerlediği kaydedilen görüşmelerde, daha önce basına yansıyan haberlerin aksine Hamas ve doğalgaz pazarlıklarının yapılmadığını, Türkiye’nin tazminat ve Gazze’ye abluka konusundan başka bir konuyu müzakere etmediğini ileri sürdü.

Gazze’ye yapacağı yardımların hiçbir kısıtlama olmadan geçirilmesi dışında bir seçeneği kabul etmeyen Türkiye’nin, doğalgaz ve boru hattı konusunda ise İsrail’in ‘ricacı’ olması gerektiğini kaydettiği söyleniyor.

AKP’li hükümet yerkilisinin sözleri genel olarak kuyruğu dik tutma ve kendi tabanlarına karşı “biz geri adım atmıyoruz, masada kazanıyoruz” imajını sergileyebilme amacını taşıyor gibi gözüküyor. Ancak AKP’nin duvarlara çarpan dış siyasetinde bu kez de Hamas’ın Filistin-İsrail barış görüşmelerine dahil edilmesi üzerinden yeni bir rol edinme çabasına dikkat etmek gerekiyor.

“Türkiye’nin baştan beri üç şartı vardı ve bunlar devam ediyor”

Üst düzey bir hükümet yetkilisinin Hürriyet’ten Serkan Demirtaş’a aktardığı bilgilere göre, Türkiye ile İsrail arasındaki görüşmelerde şu unsurlar öne çıkıyor:

“Türkiye’nin baştan beri üç şartı vardı ve bunlar devam ediyor. Özür koşulu yerine geldi. Şu anda iki temel konu tazminatın karşılanması ve Gazze’ye abluka. Tazminat meselesinde zaten komisyon çalışması belli bir noktaya geldi. Türkiye, Gazze’ye yapacağı yardımların hiç bir kısıtlama olmadan geçmesi koşulunu masada tutuyor. Burada hiçbir kısıtlamayı kabul etmeyecek. Hamas maddesi yok. Görüşmeleri ve üzerinde konuşulan anlaşmayı İsrail kendi sızdırdı; içeride nasıl bir reaksiyon olacağını görmek için. Hamas yöneticisi Salih el-Aruri meselesini de kendi kamuoylarına dönük, ‘Bakın biz bu sonucu aldık’ demek için gündeme getirdiler. Yoksa öyle bir durum yok.

Türkiye Hamas’ı barış görüşmelerine dahil etmeye çalışıyor

“Hamas, Türkiye’nin anlaşma için İsrail’le konuşmasından rahatsız değil; tam tersine bu anlaşma olması durumunda Türkiye’nin Filistin’e daha çok ve etkin yardım yapacağını biliyorlar. Hamas lideri Halid Meşal’in Türkiye ziyareti ilk değil. En zor günlerde de Türkiye’ye gelmişti. Bu ziyaretinin zamanlamasında özellikli bir şey yok. Bir kere artık hemen herkes (İsrail-Filistin) barış görüşmelerinde Hamas’ın olması gerektiği fikrini kabul ediyor. Ayrıca Hamas masada olmazsa anlaşma nasıl uygulanır? Başta ABD’de karşıydı ama bunu sonra onlar da kabul etti.”

“Türkiye için iki temel öge, tazminat ve Gazze”

“Türkiye için iki temel öge, tazminat ve Gazze. Doğalgaz konusunun ilgisi yok. Doğalgazını dünyaya pazarlamak ve boru hattının Türkiye’den geçmesi için İsrail’in ricacı olması gerek. Türkiye’nin ricacı olmasını gerektirecek bir durum yok. Doğalgazın çıkarıldığı yerlere ilişkin münhasır ekonomik bölgeleri oluştu mu?”

“1 Kasım sonrası artık dört senelik bir AKP iktidarı olduğunu gördüler”

“Aslında anlaşmaya çok daha önce varılabilirdi. Ama 2013 başında gelen özürden hemen sonra yaşanan Gezi olayları, ardından 17-25 Aralık süreci İsrail’de, ‘AKP gidiyor’ görüşüne neden oldu. Mısır’da darbe de gelince kendileri açısından güçlü bölgesel bir ittifak bulduklarını sandılar. Sonra da hem orada hem burada seçim süreci yaşandı. 7 Haziran’dan sonra da ‘Tamam AKP bitti’ diye düşündüler, ama 1 Kasım sonrası artık dört senelik bir AKP iktidarı olduğunu gördüler. İsrail ilginç bir kaygısını da Türk tarafına iletti. ‘Siz bizi hep çok eleştiriyorsunuz; anlaşma olduktan sonra da devam ederse kaygısındayız’ ifadesinde bulunan İsrail tarafına, anlaşmanın yapılmış olmasının Türkiye’nin İsrail’i eleştirmeyeceği anlamına gelmeyeceği yanıtı verildi.”