Türkiye IŞİD’e müdahale hazırlığında mı?

AKP, dış politikada sıkıştığı köşeden çıkıp tekrar bölgesel olarak bir aktör olmanın hesaplarını yapıyor. Mülteci sorunuyla başlayan süreçte AKP tezlerini kabul ettirebilecek mi?

Türkiye IŞİD’e müdahale hazırlığında mı?

Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu’nun geçtiğimiz hafta Erbil ziyaretinde dile getirdiği IŞİD’e karşı askeri olarak harekete geçme planlarının ardından gazeteci Abdülkadir Selvi de IŞİD’e karşı büyük bir operasyona hazırlanıldığını ve operasyon sonrası tampon bölgenin oluşacağını ileri sürdü.

Yeni Şafak gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi de köşe yazısında, “Büyük bir operasyon geliyor. Ama hemen uyarayım, bu operasyon Cerablus’ta ve IŞİD’e karşı olacak.” diye yazdı.

Sinirlioğlu: IŞİD, yaşam tarzımızı ve güvenliğimizi tehdit etmektedir

Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, geçtiğimiz hafta Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’de katıldığı ‘Ortadoğu’nun Geleceği Konferansı’nda IŞİD’le mücadeleyle ilgili bir soru üzerine, “Türkiye’nin IŞİD’le mücadelede askeri olarak harekete geçme planları olduğunu” söylemişti.

Sinirlioğlu, cevabında “Hepimiz birlikte bu tehlikeye karşı durmalıyız. Fakat aynı zamanda Suriye’deki krizin çözülmesi gerekiyor. Demokratik bir temelde Suriye sorunu çözülmelidir. IŞİD, yaşam tarzımızı ve güvenliğimizi tehdit etmektedir. Türkiye, IŞİD’e karşı mücadelede Irak ve Kürdistan bölgesine yardım etmeye devam edecek. Tüm terör örgütlerinin ortadan kaldırılması için çabalarımızı sürdüreceğiz. Kürdistan bölgesi ve Irak’ın terörle mücadelede başarılı olabilmesi için sorumluluk bilinciyle hareket edeceğiz.” ifadelerini kullanmıştı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç ise, daha sonra yaptığı açıklamada “kara harekatı” ifadesinin kullanılmadığını belirterek IŞİD’e karşı her türlü tedbiri aldıklarını ve almaya devam edeceklerini dile getirmişti.

Selvi: Hem Rakka’ya hem de Cerablus’a operasyon yapılacak

Abdülkadir Selvi, yazısında IŞİD’in en büyük petrol gelirlerine sahip olduğu Rakka’ya yönelik büyük bir operasyon hazırlığı yapıldığını söyleyerek ABD’nin bu operasyonun kara gücü olarak PYD ile işbirliği yapılacağını yazarken Rusya’nın PYD’yi Rakka’ya değil, Cerablus’a yönelik bir operasyona yönlendirmeye çalıştığını yazdı.

Selvi, olası bir operasyona dair ise şu ayrıntıları verdi: “Önümüzdeki günlerde Cerablus’ta IŞİD’e yönelik büyük bir operasyon bekleniyor. Hem de Cerablus’taki IŞİD varlığını süpürecek kadar geniş çaplı bir operasyondan söz ediliyor. Türkiye, IŞİD’e yönelik operasyonlara katıldı. Ama bu kez farklı olacak. Türkiye ile ABD, IŞİD’e karşı ortak operasyon yürütecek. Kara birliği olarak yer almayacağız. Biz ve ABD, havadan IŞİD hedeflerini vuracak. Karadan ise Hür Suriye Ordusu ile birlikte Arap ve Türkmen birlikler girecek. Ama kara operasyonunda cihadist örgütler yer almayacak.”

Türkiye’nin böylece fiilen Cerablus’a gireceğini tampon bölge oluşturacağını yazan Selvi böylece Türkiye’nin Suriye’nin iç bölgeleriyle, Türkmenlerle, Araplarla irtibatını sağladığı stratejik bir mevkiyi eline geçireceğini de ifade ediyor.

Türkiye’nin Suriye müdahalesi mümkün mü?

AKP, ABD’nin bölgede ılımlı İslam projesinden beklediğini alamaması sonrasında daha esnek bir politikaya geçmesiyle dış politikada köşeye sıkışmıştı. AKP’nin bu köşeden çıkıp tekrar bölgesel olarak bir aktör olmanın hesaplarını yaptığı biliniyor.

Bununla birlikte, İncirlik üssünü ABD’ye açan ve IŞİD’e karşı “koalisyon güçleri” içerisinde yer alan Türkiye, bugüne kadar bir kaç ufak müdahale dışında IŞİD’e karşı doğrudan herhangi bir müdahalede bulunmadı. Dahası, tampon bölge fikrinin genel olarak kabul görmemişti.

Suriye’deki emperyalist müdahalenin Avrupa’ya mülteci sorunu olarak yansımaya başlaması, AKP için 1 Kasım seçimlerinden önce arayıp da bulamadığı bir nimete dönüşmüştü. AKP’nin şimdi bu fırsatı daha ileriye taşımak için mesajlar verdiği görülüyor.

Ancak ‘Cerablus operasyonu’ için cihatçı olsun olmasın çeteleri kullanmanın sınırı olacağı kesin. Çünkü bu çeteler aynı zamanda Suriye Arap Ordusu ve direniş gruplarıyla da çatışıyor ve aynı anda IŞİD’e karşı da geniş çaplı bir operasyona kalkışmaları kolay gözükmüyor.

Tüm bunların ışığında Türkiye’nin doğrudan müdahale imkanının da olmadığı düşünülürse ABD’nin PYD ile işbirliğini Türkiye’yi kaybetmeden sürdürmesi ve Türkiye’nin bu pazarlıklarda ilerlemesinin zor olduğu söylenebilir. Türkiye’nin Suriye’ye müdahale heveslerinin tersine dönerek ABD’nin, Türkiye’yi PYD ile operasyonlara ortak etmesi ise şaşırtmamalı.