Selamet Yeşilmen'i kim öldürdü?

Bölgede, 7 Haziran seçimlerinden sonra Kürt hareketinin özerklik ilanılarına cevaben AKP'nin başlattığı şiddet sarmalı halkı vurmaya devam ediyor.

Selamet Yeşilmen'i kim öldürdü?

Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının 3. gününde evinin önünde Selamet Yeşilmen’in ölümü sonrasında yapılan açıklamalarla çelişen otopsi raporunun basına yansımasından sonra Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin Yeşilmen’in keskin nişancıların kullandığı özel kurşunlarla vurulduğu iddiası kafaları karıştırdı.

Bölgede, 7 Haziran seçimlerinden sonra Kürt hareketinin özerklik ilanılarına cevaben AKP’nin başlattığı şiddet sarmalı halkı vurmaya devam ediyor.

Yeşilmen, evinin önünde öldürüldü

44 yaşındaki 5 çocuk annesi Selamet Yeşilmen, Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının 3. gününde evinin önünde öldürülmüştü. Yeşilmen’in ölümü üzerine bazı sosyal medya hesaplarında, 44 yaşındaki Selamet Yeşilmen adlı kadının hamile olduğu ve zırhlı polis aracından açılan ateş sonucu yaşamını yitirdiği iddia edildi.
Nusaybinim adlı haber sitesinde, Selamet Yeşilmen’in Fırat mahallesinde devam eden çatışmalar sırasında evinin merdiveninde olduğunu, 10 ve 12 yaşındaki iki çocuğunun da yaralandığını bildirildi.

Nusaybin Kaymakamlığı ise akşam saatlerinde olayla ilgili bir açıklama yaparak “Yapılan ilk incelemeler neticesinde hayatını kaybeden ve yaralanan vatandaşlarımızın şarapnel parçalarından dolayı yaralandıkları tespit edilmiştir. Bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada ‘Polis tarafından vatandaş katledildi’ şeklinde kasıtlı olarak ortaya atılan iddialar tamamen yersizdir. Güvenlik unsurlarınca olayın vuku bulduğu bölgede herhangi bir operasyon yapılmadığı gibi o bölgede herhangi bir güvenlik unsuru da bulunmamaktadır.” demişti.

Otopsi raporu ölüm nedenini şarapnel parçaları olarak açıkladı

Öte yandan Selamet Yeşilmen’in ön otopsi raporu ortaya çıktığında ilk gelen haberlerle çelişen bulgular vardı. Tutanağa göre Yeşilmen’in çenesi ve uyluğundan “metal parçaları” çıkarıldı, vücudunda çok sayıda bu parçalardan kaynaklı yara tespit edildi. Yeşilmen’in metal parçalarına bağlı kemik kırığı ve iç organ yaralanması sonucu öldüğü belirlendi. Vücuttan çıkarılan altı metal parçasının ne tür bir mühimmat olduğunun saptanması açısından balistik inceleme için Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi kararlaştırıldı.

Otopsiden önce Yeşilmen’in vücut grafileri çekildi. Batın, leğen kemiği ve bacaklarında “yer yer küçük ve milimetrik boyutta metalik parçalar” görüldü. Yeşilmen’in vücudundaki bulgular şöyle sıralandı:

-Sol alt mentumda (çene) 3×2 santimetrelik kas dokuya uzanım gösteren ve içerisinde bir adet metalik parça içeren laserasyon (yırtılma / yaralanma)

-Sağ uyluk 1/3 üst lateralde (dış yan) 16×13 santimetrelik kas dokuya uzanım gösteren geniş laserasyon ve bu defekt içerisinde 2×1 santimetrelik deforme olmuş görünümde metalik parça olduğu

-Sağ bacak üst ön yüzde 20×10 santimetrelik kemik dokuya uzanım gösteren laserasyon

-Üç no’lu lezyonun hemen yanında 15×10 santimetrelik alanda 0,5 santimetrelik çok sayıda abrazyon (sıyrık)

Ayrıca alnında, kafatasında, kollarında, uyluğunda ve bacaklarında çok sayıda yara ve sıyrık izi tespit edildi. Otopsi sonucunda Yeşilmen’in “penetran (delici / delip geçici) cisim yaralanmasının yol açtığı kot, tibia (kaval kemiği), fibula (baldır kemiği), pelvis (leğen kemiği), vertebra (omurga) kırıkları ile göğüs ve batın iç organ yaralanması (akciğer, karaciğer, böbrek, kolon, uterus, mesane) ile göğüs ve batın içi kanama nedeniyle öldüğü” belirlendi.

İHD Mardin Şubesi: Çocuklar ve komşu neden yaralandı?

Otopsi raporunun ortaya çıkmasından sonra İnsan Hakları Derneği Mardin Şubesi Başkanı Erdal Kuzu, “Yeşilmen’in iki çocuğu ve yardıma giden komşunun vurulması polislerin eve yakın bir noktada olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla, valiliğin açıklamasının aksine, kolluk görevlilerinin bölgede görev yaptığını düşünüyoruz. Kaldı ki sokağa çıkma yasağı başlı başına yaşam hakkı ihlali getirir. Bunun sorumlusu da devletin kendisidir. Sokağa çıkma yasağı Nusaybin(de sürdükçe Yeşilmen’in ne şekilde öldüğü konusu da aydınlanmayacaktır” derken savcının da hala olay yerinde keşif yapmadığını, tanıklarla konuşulmadığını dile getirdi.

Öte yandan, dernek adına yapılan açıklamada, olayın açık bir yargısız infaz olduğu ifade edilerek Mardin Valiliği’ne şu sorular yöneltildi:

-Yeşilmen’in şarapnel parçası ile öldüğü kabul edilse dahi çocukların yaralanmasının izahı nedir?

-Yeşilmen’in ailesine yardıma giden Yılmaz Tutak adlı yurttaş neden vuruldu

-Yeşilmen’in evine en yakın operasyonel gücünüz söz konusu kaç metre mesafede idi?

-Gün içerisinde bağlı kolluk birimlerinin hangi silahı ve mermiyi kullandığı hakkında size bilgi verilmekte mi, yoksa tam bir hukuksuzluk hali içinde yaşam hakkını ihlal dahil olmak üzere kolluk görevlisine sınırsız yetki mi verildi?

-1 Ekim ile 6 Ekim arasında Nusaybin’de, iki sivil yurttaşın öldürülmesi ve altı sivilin yaralanmasına ilişkin bugüne kadar hangi ciddiyette idari bir soruşturma yürüttünüz?

Diyarbakır Barosu Başkanı: Selamet Yeşilmen’i keskin nişancılar katletti

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi ise Selamet Yeşilmen’in ölümünün otopsi raporunda belirtildiği şekilde şarapnel parçasıyla değil kurşunlarla olduğunu ileri sürdü.

Tahir Elçi, Selamet Yeşilmen’in şarapnel değil, keskin nişancılar tarafından kullanılan, mermisi normalden daha hızlı giden ve vücutta parçalanan bir silahla vurulduğunu belirterek şunları söyledi: “Penatran cisim yaralanması dedikleri aşırı delici bir cismin neden olduğu yaralanma türüdür. Otopsi raporunu incelediğimizde, Yeşilmen’in ölümünde keskin nişancıların kullandığı normalden daha hızlı giden mermi türünün kullandığı görülüyor” dedi.

Tahir Elçi, “Bu silahtan çıkan mermi, normalden çok daha hızlı gittiği için vücudun içinde dağılarak parçalanıyor. Kırıklara ve çoklu organ yaralanması sonucu ölüme neden oluyor. Vücutta bir giriş izi dışında birden çok çıkış noktası oluşuyor. Otopsi raporunda belirlenen iç batın ve göğüs içi kısmındaki çoklu organ harabiyeti de bu tespiti doğruluyor. Raporda mühimmatın türünün ne olduğu belirtilmemiş ve balistik inceleme istenmiş. Yani görgü tanıklarının anlatımı ve otopsi raporundaki bulgular birbirini doğruluyor. Cizre’de sokağa çıkma yasağı sırasındaki ölümlerde de bu tür bilgiler aldık. Özel bir suikast mermisi olan bu mühimmatın her türlü silahta kullanılabildiği bilgisi var” dedi.

AKP’li Miroğlu: Vali, Kaymakam korkuyor

Öte yandan, bu çelişkili tabloda, AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu’nun sözleri de dikkat çekiyor. Oda TV’den Müyesser Yıldız’a konuşan Miroğlu, “Olay şudur; Bu hanımın oğlu KCK militanı. Evde bomba düzeneği hazırlarken, patlama olmuş, annesi ölmüş, kendisi de ağır yaralı. Şu anda Diyarbakır Devlet Hastanesi’nde tedavi görüyor” dedi. Müyesser Yıldız’ın “Gerçek buysa, neden açıklanmıyor?” sorusuna
Miroğlu’nun “Vali, Kaymakam korkuyor” cevabını verdiğini aktardı.

Tüm bu açıklamalar ve iddialar arasında hala esas sorunun cevabı aranıyor. Selamet Yeşilmen’i kim öldürdü?