RÖPORTAJ | Cenazeden korkan devlet: Aziz Güler'in ağabeyi Ersin Umut Güler ile konuştuk

Aziz Güler’in abisi Ersin Umut Güler ile Aziz’in cenazesinin Türkiye’ye getirilmesi için bulundukları girişimleri konuştuk.

RÖPORTAJ | Cenazeden korkan devlet: Aziz Güler'in ağabeyi Ersin Umut Güler ile konuştuk

Röportaj: Merve Bahtiyar

Rojava’da IŞİD’e karşı savaşırken hayatını kaybeden Aziz Güler’in cenazesinin Türkiye’ye getirilmesine Bakanlar Kurulu kararı gerekçe gösterilerek izin verilmiyor.

Aziz Güler, 27 yaşındaydı. 21 Eylül 2015’te Rojava’da IŞİD çetelerine karşı savaşırken hayatını kaybetti. Güler’in naaşı Serêkaniyê Roj Hastanesi morgunda 53 gündür bekletilmeye devam ediliyor.

Aziz Güler’in abisi Ersin Umut Güler ile 53 gündür verdikleri mücadelede gelinen son durumu, Aziz’in cenazesinin Türkiye’ye getirilmesi için bulundukları girişimleri konuştuk.

“Gittikten sonra ilk kez Suruç saldırısından sonra telefonda konuşabildim”

  • Kardeşi olarak, Aziz’den ve Rojava’ya gitme sürecinden bahsedebilir misiniz? Gittikten sonra görüşme imkanınız oldu mu?

Ersin Umut Güler: Aziz ile 10 seneden fazla aynı odayı paylaştık. Hepinizin gördüğü gibi güleryüzlü ve sevecen biriydi, hayata karşı pozitifti, inatçıydı. 2007 yılında üniversiteye girişinden itibaren mücadelenin içerisinde yer aldı. Tekel direnişinde, Türk Hava Yolları grevinde, Soma’da ve bütün öğrenci eylemlerinde hep en öndeydi.

Son olarakta hiçbirimize söylemeden karar alıp Rojava’ya gitti. Bir süredir İzmir’de yaşıyordu. Gitmeden önce İstanbul’a geldi, görüştük, vedalaştık, sonra bir daha Aziz’i görmedim, bir süre sonrada Rojava’ya gittiğini öğrendik.

Gittikten sonra ilk defa Suruç patlaması olduğu gün bana telefon açtığında konuşabildim. Aziz’i görmek için Aziz’in bir arkadaşıyla birlikte bizde Suruç’a gitmeyi düşünüyorduk. Aziz’de orada olduğumuzu düşünerek arayıp nasıl olduğumuzu öğrenmek istemiş.

“Başbakanlık’tan gelen emirle cenazemizi almamıza izin vermiyorlar”

  • Aziz’in IŞİD’e karşı savaşırken hayatını kaybettiğini öğrendikten sonra neler yaşadınız?

Güler: Aziz’in haberini aldığımızda önce Suruç Kaymakamlığı ile görüştük. Kaymakamlık cenazelerin geçişine izin verilmeceğini söyledi. Sonrasında babam ile birlikte Suruç üzerinden Kobane’ye geçtik. Aziz’in cenazesinin bulunduğu hastaneye gittiğimizde, kardeşimin acısını daha yaşayamadan, kendimi milletvekillerini, gazetecileri ararken buldum. Ben bir kaç gün sonra Türkiye’ye döndüm fakat babam orada Aziz’in yanında kalmak istedi ve dönmedi hala.

  • Aziz’in cenazesi Bakanlar Kurulu kararı olduğu söylenerek 53 gündür Türkiye’ye getirilmesi engelleniyor. Kaymakamlık hangi gerekçeyle Aziz’in cenazesinin geçişini reddetti ve devam eden hukuki süreçte neler oldu?

Güler: Kaymakamlığa ilk dilekçe verdiğimizde, neden cenazemizi almıyorsunuz, Bakanlar Kurulu kararından bahsediliyor neden biz bu karara ulaşamıyoruz diye sorduk. Bize böyle bir karar olmadığını, bunun Başbakanlık’tan gelen emir sebebiyle izin verilmediğini söyledi.

Biz bu görüşmeden 3 gün sonra Anayasa Mahkemesine başvurduk ve mahkeme 1 gün sonra son derece hızlı bir şekilde başvurumuzu reddettiğini açıkladı.

Sonrasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) ve Birleşmiş Milletler’e başvurduk. AİHM’de şu an açtığımız dava görülüyor, orada bizim lehimize bir karar çıkacağını biliyoruz ama mevcut hükümet için AİHM kararlarının çok yaptırımı olmadığı için sonuç alabileceğimizi düşünmüyoruz.

“Numan Kurtulmuş: Cenazeler gösteriye dönüşüyor, izin vermeyeceğiz.”

  • Size destek olan milletvekilleri olduğunu biliyoruz. Onların görüşmelerinden bir sonuç çıkmadı mı? 

Güler: Sezgin Tanrıkulu cenazenin getirilmesi konusunda Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ile yaptığı görüşmede, Kurtulmuş, Türkiye’ye getirilen cenazelerin gösteriye dönüştürüldüğünü söyleyerek izin vermeyeceklerini söyledi.

  • Son olarak paylaşmak istediğiniz bir şey var mı, bu mücadeleyi nasıl sürdüreceksiniz?

Güler: Hükümet şu an keyfi bir süreç işletiyor ve Anayasa’yı çiğniyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin altında imzası bulunan bütün Uluslararası anlaşmaları, sözleşmeleri çiğniyor. Ailesi olarak Aziz’i Türkiye’ye getirme konusunda kararlıyız, ne kadar sürerse sürsün Aziz’i İstanbul’a getireceğiz ve ona yakışır bir uğurlama gerçekleştireceğiz.