RÖPORTAJ | Aykurt Nuhoğlu: Akıllarında başka bir şey var

Kadıköy'de yapılması planlanan cami projesiyle ilgili olarak Manifesto'nun Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ile yaptığı röportaj

RÖPORTAJ | Aykurt Nuhoğlu: Akıllarında başka bir şey var

Röportaj: Merve Bahtiyar

Medyaya yansıyan haberlerde, Kadıköy Deniz Otobüsü İskelesi yanındaki otopark alanına Başbakanlık, Diyanet İşleri Başkanlığı, İstanbul İl Müftülüğü talebi doğrultusunda yapımı planlanan “Ulu Cami” için 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği Plan Raporunun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda askıya çıkarıldığı ortaya çıkmıştı.

Daha önce de Göztepe 60. Yıl Parkına yapılacağı duyurulan cami projesi nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile karşı karşıya gelen Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ile basına yansıyan haberleri, yapılmak istenen cami projesini ve Kadıköylüler ile Belediye’nin ilişkilerini konuştuk.

Nuhoğlu, planlar yapılırken AKP’lilerin akıllarına cami yerine, alışveriş merkezi ve otellerin geldiğini, Kadıköy’de pek çok boş kamu arazisi olmasına rağmen kentin nefes aldığı yeşil alanlara cami yapılma ısrarının AKP’nin rant hevesinin her şeyin önüne geçmesinin bir sonucu olduğunu vurguluyor.

“Planlar yapılırken akıllarına alışveriş merkezi, otel geliyor ama cami gelmiyor”

-Kadıköy Rıhtım’da yapılması planlanan cami projesinin imar planları askıya çıkarıldı. O alan 34 bin metrekarelik otopark alanı. Bu proje öncesinde size soruldu mu?

Nuhoğlu: Bize sadece bir düşünce anlamında soruldu. Bizde o bölgenin camii için uygun olmadığını bildirdik. Ona rağmen 2 gün önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bizlere, Kadıköylülere sormadan projeyi askıya astı.

İbadet yerlerinin 5 binlik planlarda olması gerekiyor. 5 binlik planlar yapılırken nedense akıllarına camii yapmak gelmiyor, alışveriş merkezi, otel yapıyorlar. Sonrasında da camii yapmayı unuttuk deyip, nerede boş, yeşil bir alan varsa camileri oralara yerleştirmeye çalışıyorlar.

İbadet yerleri öncelikle vatandaşların ihtiyaçlarına göre 5 binlik planlamalarda olması gerekiyor. Bu ihtiyaçları da yerel yönetimlerin sağlaması gerekiyor. Biz yereldeki vatandaşlarımız ihtiyaçlarını bize getiriyorlar, bizde bu ihtiyaçları hayata geçiriyoruz. Cami yapılmak istenen alanda öyle bir ihtiyaç yok şu anda. Vatandaştan bize gelen böyle bir talepte yok.

kadikoy

Cami yapılması planlanan alan

“Cami yapılacağı söylenen yer dolgu alanı”

Üstelik orası dolgu alanı ve niye o bölgeyi doldurdular diye düşünmek gerekiyor. Doldurulmasının temel nedeni Kadıköy’ün sıkışık bir durumda olması sebebiyle nefes alma alanın açılmasıydı. Şimdi buralar tekrar bina yapılacaksa, tekrar mı dolgu alanlar yapacağız? Camiler ibadet yerleridir, vatandaşların ihtiyacı için yapılır. Vatandaşla karşı karşıya gelerek cami yapılır mı? Bine yakın ilçe var Türkiye’de neden Kadıköy’de cami yapmak birden bire aklına geliyor?

Hükümetin güvenlik gibi bir görevi var, Türkiye’de terör ve şiddet devam ediyor. 400’den fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Suruç ve Ankara’da yaşananlar, askerlerimizin şehit olması. Hükümetlerin görevleri güvenliği, ekonomiyi, istihdamı sağlamak olmalı. İstanbul’da yoğun bakım ünitelerinde sıra var, yoğun bakım bölümünde sıra olur mu?

Merkeze 15 dakika yürüme mesafesinde bir yere neden cami yaptırmak istiyorlar? Bu demektir ki, aklı fikri vatandaşların ihtiyaçlarında olması gerekirken, kafasında başka şeyler var.

aykurt-nuhoglu

“Kadıköy’de kamu arazilerinden rant sağlamak istiyorlar” 

-Konuyla ilgili verdiğiniz bir demeçte, “Planlara itiraz edeceğiz, hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz” demiştiniz. Nasıl bir yol, yöntem izleyeceksiniz ? Bir sonuç çıkacak mıdır sizce?

Nuhoğlu: Bakanlığa itiraz edeceğiz. İtirazımızı umut ediyoruz ki, kabul ederler. Etmezlerse dava açacağız, mahkemeye gideceğiz. Sonuç çıkar mı bilemiyorum ama, umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Yerel yönetim olarak Kadıköylüler bizi seçtiler, biz de onların temsil edecek şekilde davranacağız.

Cami yapımını vatandaş çatışmasına götürmek doğru değil. Camiler uzlaşma ile yapılır. Vatandaşını ikna edersin öyle yaparsın. Vatandaş böyle bir şey talep etmezken, Ankara’dan birileri bunu talep ediyor. Diyanet İşleri Müdürlüğü’nün yaptırdığı söyleniyor fakat, Diyanet İşleri gönderdiği yazı ile, Kadıköy Fikirtepe’de bulunan camileri iyi yerlerden, çukur yerlere almaya çalışıyor. Oralarda inşaat yapmak istiyorlar, oralarda biz müdahale ediyoruz.

Bu Ankara’nın, Diyanet İşleri’nin işi değildir. Haydarpaşa Garının arkasını Özelleştirme İdaresi vasıtasıyla satmak istiyorlar. Devlet Demiryollarının arazisi var, onu vatandaşlar kullanabilecekken, satmak istiyorlar. Tarım İl Müdürlüğü’nün arazisi var satmak istiyorlar. Buralarda hiç cami yapmak istemiyorlar, buraları satmak istiyorlar çünkü kıymetli yerler, para kazanmak istiyorlar.

“Aynı durum Çamlıca’da da var, bunlar gösterişe dönük yapılan şeyler”

-Başka bir ilçede değil de, neden özellikle Kadıköy’de böyle bir projeyi uygulamak istiyorlar? Nasıl yorumluyorsunuz?

Nuhoğlu: Sadece Kadıköy değil, aynı durum Çamlıca’da da var. Çamlıca tepesine bir camii yapıldı, çevresinde yaşayan kimse yok. Yerleşim yerine 250 metre yürüme mesafesi var. Büyük ve görkemli camileri Osmanlı döneminde padişahlar yapıyordu. Son dönemde böyle şeyler yapılmaya başlandı. Gösterişe dönük yapılan şeyler. O bölgede 9 tane cami var. Niye Kadıköy diye onlara sormak lazım aslında.

-Verdiğiniz bir röportajda “Kadıköylülerle birlikte Kadıköy’ü yöneteceğiz (…) Gezi’ye katılanların yüzde 18’i Kadıköy’den katıldı. Bunların yüzde 62’si kadın.. Çok dinamik bir yapısı var. Bu dinamik yapının tamamını bir yönetimle temsil etmeye çalışacağız. Onların projelerini oturup aynı masada hayata geçireceğiz. Toplumun siyasette önünü açacağız.” demiştiniz. Bu iddiaların ne kadarı imkanlıydı, ne kadarını hayata geçirebildiniz?

Nuhoğlu: Büyük bir miktarda hayata geçiriyoruz. Tüm yaptığımız uygulamalarla ilgili, burada yaşayan insanlarla toplantı yaparak, görüş alışverişinde bulunuyoruz. Meclis üyelerimiz kendi mahallelerindeki sivil toplum örgütleriyle görüşüyor. Vatandaşla iletişim arttıkça denetimde artıyor, şeffaf oluyor.

Kadıköy’de 40 bin kadar 65 yaş üstü, 90 yaş üstünde 3 bin tane insan yaşıyor. 100’ün üzerinde okulumuz var, üniversitelerimiz var. Bizim aslında tartışmamız gereken bu insanların yaşam standartını, konforunu nasıl yükseltiriz. Daha çok istihdam nasıl sağlayabiliriz. Kadınların siyasette ve toplumda eşit temsiliyete sahip olmasını nasıl sağlarız. Yoğun bakım ünitelerinde bekleyen insanlar için daha iyi bir sağlık politikası nasıl olur.

“Vatandaşların dertlerini dinlesinler, korumayla namaz kılmakla olmaz”

Biz gerçek sorunlarımızı konuşamıyoruz. Sürekli dışarıdan bu tarz gündemler geliyor. Herkes kendi görevini yaparsa , ülkede ihtiyaçların doğrultusunda bir şeyleri tartışırsak, hem daha iyi bir ekonomiye sahip oluruz, daha güvenli bir toplum yaratırız. Burada bir yerel yönetim var, belediye var, ama bize Ankara’dan birileri cami yapılacağını söylüyor. Tarihte hiç bir iktidar sonsuza kadar kalmadı. İktidar zehirlenmesi diye bir şey var. Bence kendilerini ehlileştirmeleri lazım. Benim gördüğüm müthiş bir kibir sahibi oldukları. Artık mazlum değil, iktidarlar. Sokağa çıkıp vatandaşların dertlerini dinlesinler, haftada bir o kadar korumayla namaz kılmakla bu işleri çözemezler.

Caminin yapılacağı duyurulan yer ve hemen yakın çevresindeki 8 cami

Caminin yapılacağı duyurulan yer ve hemen yakın çevresindeki 8 cami

Yeri deprem riski altında

Bu alan 8 Ekim 2012 tarihli “Haydarpaşa Gar ve Geri Sahası ile Kadıköy Meydan ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı”nda, Kentsel ve Tarihi Sit Alanı sınırları dışında, “Etkilenme Geçiş Sahası Sınırı” içerisinde, çoğunlukla “İSKİ Hizmet Alanı”nda, kısmen “Ağaçlandırılacak Alan”da, kısmen de “Park ve Dinlenme Alanı”nda kalıyor.

Ceferağa Mahallesi sınırlarında şu anda açık otopark olarak kullanılan yaklaşık 34 bin metrekarelik cami alanının Marmara tarafındaki bölümü, deniz doldurularak kazanılmış. Rapora göre, planlama alanı aynı zamanda “Karmaşık Problemlerin Görüldüğü Alanlar” kategorisinde. Yani, proje alanındaki bazı bölgeler, sıvılaşma, kütle hareketleri, su baskını ve çeşitli mühendislik problemleri içeriyor.

“Ulu Cami şart”mış

Askıya çıkarılan raporda, İstanbul’un Anadolu yakasında, özellikle de söz konusu planlama alanı ve yakın çevresinde, ‘Selatin Cami’ veya “Ulu Cami” mahiyetinde cami yer almadığı belirtildi. Raporda, plan değişikliğinin gerekçesi şöyle anlatıldı: “Büyük cemaatlerle cuma namazlarının, bayram namazlarının veya kalabalık kitlelerin katılımıyla ifa edilecek cenaze namazlarının kılınacağı bir “Ulu Cami” inşa edilebilecek nitelikte uygun bir yerin planlanması gerektiği tespit edilmiştir.”

Oysa çevresinde hali hazırda 8 cami bulunan bu yerin etrafına yakın zamanda bin metre mesafede Sultan 3. Mustafa İskele Camisi, bin 150 metre mesafede Caferağa Camisi, bin 250 metre mesafede Beyazıt Kethüda Camisi ve bin 350 metre mesafede Osmanağa Camisi yapılması planlanıyor.