Putin: “Türkiye’de mevcut yönetimle anlaşmaya varmak zor”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in geleneksel yıl sonu basın toplantısına bu yıl 1392 gazeteci katıldı. Bugün yapılan ve 3 saatten fazla süren toplantıda Putin iç gündemlerle birlikte Türkiye, Suriye, Ukrayna, İslam İttifakı, Türk Akımı ile Akkuyu Nükleer Santrali gibi başlıkları ele aldı. Rus lider, “Türkiye yönetiminin uçağımızı düşürmesini, dostça bir adım olarak değil düşmanca bir... View Article

Putin: “Türkiye’de mevcut yönetimle anlaşmaya varmak zor”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in geleneksel yıl sonu basın toplantısına bu yıl 1392 gazeteci katıldı. Bugün yapılan ve 3 saatten fazla süren toplantıda Putin iç gündemlerle birlikte Türkiye, Suriye, Ukrayna, İslam İttifakı, Türk Akımı ile Akkuyu Nükleer Santrali gibi başlıkları ele aldı.

Rus lider, “Türkiye yönetiminin uçağımızı düşürmesini, dostça bir adım olarak değil düşmanca bir adım olarak değerlendiriyoruz.” derken bir problemle karşılaşıldığında insanların normalde birbiriyle iletişim kurup açıklama yaptıklarını ancak Türkiye’nin bunun yerine, Rus uçağını düşürdükten sonra NATO’nun arkasına saklandığını söyledi. Putin hava sahası ihlallerine ilişkin ise, “Türkiye eskiden Suriye’nin hava sahasını sürekli olarak ihlal ediyordu. İsterse, buyursun şimdi de etsin.” ifadelerini kullandı.

Rusya’nın Türkiye’yle işbirliğini reddetmediğini belirten Putin,  Antalya’daki G-20 zirvesinde Türk hükümetinin Türkiye açısından çok hassas bir konuda kendilerinden talepte bulunduğunu, uluslararası hukuk çerçevesine uymamasına rağmen “evet” dediklerini, bugün ilişkiler bozulmuş olsa bile konunun ne olduğunu açıklamayacağını söylerken bu talebi kabul etmelerini, Türkiye’ye o zaman duydukları güvene örnek olarak gösterdi.

Vladimir Putin “Türkiye uçağımızı düşürerek düşmanca bir eylemde bulundu ama biz Türkiye’yi düşman olarak görmüyoruz.” dedi.

Türkiye – Rusya arasında yaşanan anlaşmazlığa ilişkin ise üçüncü bir tarafın etkisinin olup olmadığı konusunda şüpheleri bulunduğunu belirten Rus lider, “Belki de mevcut Türk yönetimi, ABD ve AB’ye şunu göstermek istedi: ‘Evet ülkeyi İslamlaştırıyoruz. Ama bizler modern İslamcılarız, medeniyiz.’  Ronald Reagan, zamanında Nikaragualı diktatör Somoza hakkında şöyle demişti: ‘Somoza tabii ki alçak biri ama o bizim alçağımız’. Şimdi Türkler de “Evet biz İslamcıyız ama sizin İslamcınızız” diyorlar. Ama bundan iyi bir şey çıkmaz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de Kuzey Kafkasya kökenli İslamcı militanlar olduğunu, bunların Türkiye’de yaşadığını, tedavi gördüğünü, Türkiye ile Rusya arasındaki vize muafiyetinden yararlanarak Türk pasaportlarıyla Rusya’ya geldiklerini, bu bilgilerin kendileri tarafından Türkiye’ye defalarca iletildiğini belirten Putin, Rus güvenlik güçlerinin söz konusu militanları Kuzey Kafkasya ve milyonlarca nüfuslu şehirlerde bulup yakalamak zorunda kaldığını söyledi.

Türkiye yönetiminin ilişkilerin onarılmasına yönelik herhangi bir adım atmadığını belirten Rus lider, Türkiye’deki İslamlaştırma politikalarının kendilerini de etkilediğini, Türkiye’deki mevcut yönetimle anlaşmaya varmalarının zor olacağını söylerken, “İlişkilerin onarılması konusunda umut görmüyorum. Türkiye’de sinsi sinsi yürütülen İslamlaştırma yüzünden Atatürk muhtemelen mezarında ters dönmüştür. Bu politika bize de yansıyacak.” ifadelerini kullandı.

“Türk Akımı’nda Brüksel Türkiye için garantör olursa proje de gerçekleşir”

Rusya Devlet Başkanı, Rusya’nın Türkiye’de inşa edeceği Akkuyu Nükleer Santrali’ne devam edip etmeyeceğinin şirketler arası düzeyde çözülmesi gerektiğini söylerken Akkuyu projesine 3.5 milyar dolar yatırmadıklarını belirtti.

Akkuyu konusunda “Biz ekonomik çıkarlarımıza zarar verecek tek bir adım dahi atmayız. Bu Rosatom (Rusya’nın Devleti Nükleer Enerji Şirketi) ile ortaklarının sorunu. Bildiğim kadarıyla Türkiye projenin çalışmaya başlaması için gereken izni henüz vermedi.” diyen Putin, Türk Akımı konusunda da görüşmeleri sonlandırmadıklarını, Avrupa Komisyonu’nun Rusya’ya, Türkiye’den Avrupa’ya gidecek hat da dâhil olmak üzere projenin tüm hatlarının öncelikli olduğu ve desteklendiği konusunda yazılı garanti vermesi gerektiğini söylerken şu ifadeleri kullandı: “Türk partnerlerimiz Gazprom’a Brüksel’den böyle bir yazılı belge getirirlerse o zaman projede ilerleriz. Ancak şimdiye kadar böyle bir belge görmedik. Türk Akımı’nın akıbeti bize bağlı değil. Avrupa Komisyonu’nun bize bu konuda yazılı garanti vermesi gerekli. Brüksel Türkiye için garantör olursa proje de gerçekleşir.”

“Ukrayna’yı dışarıdan yönetim altına soktular”

Ukrayna’nın Rusya için kardeş ülke olduğunu belirten Putin Ukrayna’nın, Rusya ile ekonomik ilişkilerden tek taraflı olarak çekildiğini ve Rusya’nın Ukrayna’ya herhangi bir yaptırım uygulamayı planlamadığını söylerken, “AB liderleri, Ukrayna’ya ticaret alanında sunduğumuz ayrıcalıkların kaldırılmaması için bizden ricada bulundular.” dedi.

“Ukrayna’yı dışarıdan yönetim altına soktular.” diyen Rus lider, Ukrayna’nın serbest ticaret bölgesi rejiminden çıkarak, AB’yle entegre olduğunu ancak, Rusya’nın, AB’nin gümrük standartlarını Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) coğrafyasında uygulamak zorunda olmadığını belirterek, Ukrayna’nın AB’ye girmesi durumunda BDT’deki gümrük düzenlemelerini değiştirmeyeceklerini de vurguladı.

Putin, 1 Ocak 2016’dan itibaren Ukrayna ile serbest ticaret bölgesi anlaşmasını feshedeceklerini belirtirken “1 Ocak’tan itibaren Ukrayna ile ticari ilişkilerimizin kötüye gitmesini bekliyoruz.” dedi.

Rusya’nın, Donbass’taki krizin daha hızlı bir şekilde çözülmesini istediğini, ancak bunun Ukrayna’nın güneydoğusundaki insanları farklı yerlere gönderme yöntemiyle sağlanamayacağını söyleyen Rus lider, “Esir değişimi konusunda sadece kendi görüşlerimizde ısrar etmeyeceğiz. Ukrayna Devlet Başkanı Pyotr Poroşenko’nun önerilerini dinlemeye hazırız. Esir değişimi eşit koşullarda olmalı. Değişim sırasında Ukrayna hapishanelerindeki mahkûmlar da göz önünde bulundurulmalı. Ancak Kiev de Donbass da böyle bir değişime yanaşmıyor.” dedi.

Kiev’in Minsk Anlaşması’nın hayata geçirilmesi konusunda manipülasyonlara başvurduğunu söyleyen Putin, Donbass’ta askeri sorunlarla ilgilenen kişilerin bulunmadığını hiçbir zaman söylemediklerini ancak bunun, orada düzenli Rus birliklerinin bulunduğu anlamına da gelmediğini belirtti.

“Suriye’yi kimin yöneteceğine dış güçler karar veremez”

Rusya’nın Suriye krizi konusundaki tutumunu değiştirmediğini ve Suriye’yi kimin yöneteceğine dış güçlerin karar veremeyeceğini söyleyen Rus lider, “Rusya, Suriye krizinin tüm tarafları memnun edecek şekilde çözülmesi için çaba gösterecek.” diyerek Suriye’de siyasi çözüm mümkün olduğunu belirtti.

“Suriye’deki savaşı biz başlatmadık. Bu ülkede sadece bazı operasyonlar düzenliyoruz.” diyen Putin, operasyonların Rusya’nın bütçesine önemli bir yük getirmediğini, eğitim ve tatbikatlara ayrılan kaynakların bir bölümünün Suriye’deki operasyonlara aktarıldığını söyledi.

Rusya’nın, Suriye’deki hava operasyonlarını Suriye ordusunun kara harekâtları devam ettiği müddetçe sürdüreceğini belirten Putin, “Harekâtlar bitince Suriye’deki güçlerimizi 2 gün içinde geri çekebiliriz.”  derken, Rusya’nın Suriye’de geçici üsse ihtiyaç duymadığını da belirterek “Ama eğer birileri Rusya’nın üs elde etmesini isterse, bunu elde ederiz. Suriye’de kalıcı bir üsse ihtiyacımız var mı emin değilim. Zira sınırlarımızın binlerce kilometre uzağındaki herhangi bir yeri vuracak güçte silahımız var.” dedi.

Rusya’nın Suriye’deki hava harekâtına ilişkin de bilgi veren Rus lider, Suriye’de çalınmış petrol taşıyan konvoylara hava saldırıları düzenlediklerini söylerken, Irak’a doğru yeni bir petrol kaçakçılığı yolu oluştuğunu belirtti. “Bu yol Irak ve Irak Kürdistan’ı üzerinden geçiyor.” diyen Putin, Irak Kürdistanı’ndaki tek bir yerde 11 bin petrol tankerinin tespit edildiğini örnek olarak verdi.

IŞİD’in ortaya çıkışına ilişkin de görüşlerini paylaşan Rus lider, “Bence IŞİD ikinci planda olan bir konu. Zamanında Irak’a girdiler, ülkeyi mahvettiler. Sonra petrol ticaretiyle bağlantılı unsurlar ortaya çıktı. Endüstriyel düzeyde petrol kaçakçılığı sistemi Irak’ta kuruldu. Bu kaçakçılık sistemini ve yasadışı ticareti korumak için askeri güce ihtiyaç duydular. İslamcılık faktörünü kullanıp,  İslami sloganlarla ‘ölmeye hazır kişileri’ bölgeye çekmek çok iyi bir yöntem. Oysa bu kişiler aslında, ekonomik çıkarlarla bağlantılı bir oyunda oyunculuk yapıyor. Bu kişileri Irak’a çağırdılar ve son aşamada IŞİD ortaya çıktı.” dedi.

Rusya’nın, Suriye krizinin çözümüne ilişkin bir plana sahip olduğunu söyleyen Putin, Rusya’nın bu başlıkta ABD ile iki noktada uyuştuğunu, bu başlıkların da anayasa üzerinde ortak çalışma yapılması ve seçim düzenlenmesi olduğunu belirterek, Fransa’yla işbirliğine ilişkin de “Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Suriye ordusuyla muhalifleri birleştirme fikrini kısmen hayata geçirmeyi başardık.” dedi.

Rusya’ya yönelik yaptırımların, bağımsız bir ülke olmanın bedeli olduğunu söyleyen Rusya Devlet Başkanı “Batılı uluslar, ‘Rus ayısını’ zincire vurmak, dişlerini çekmek ve öldürüp içini doldurmak istiyorlar.” dedi.

“Teröre Karşı İslam İttifakı’nı kurmaya neden gerek gördüler anlayamıyorum”

Teröre Karşı İslam İttifakı konusunda da konuşan Rus lider, “ABD, Suudi Arabistan ve Türkiye’yi içeren bir koalisyonu varken Teröre Karşı İslam İttifakı’nı kurmaya neden gerek gördüler anlayamıyorum. Bir ittifak varken, hemen hemen aynı üyeleri içeren ikinci bir ittifak kurmaya neden gerek gördüler? Kendi planları mı var ya da içeride bazı anlaşmazlıklar mı çıktı? Herhalde bazı anlaşmazlıklar çıktı.” derken, Teröre Karşı İslam İttifakı’nda Türkiye’nin de yer aldığını belirtti. Rusya’nın Türkiye’yi düşman olarak görmediğini söyleyen Putin Türkiye’nin, Rus Hava Kuvvetleri’ne karşı düşmanca bir eylemde bulunduğunu yinelerken “Ama Türkiye’ye düşman ülke olarak yaklaştığımızı söyleyemeyiz. İlişkilerimiz bozuldu, evet. Bu durumdan nasıl çıkarız bilmiyorum. Top bizde değil, Türkiye’nin tarafında.” dedi.

Teröre Karşı İslam İttifakı’nın Rusya karşıtı olduğunu düşünmediğini belirten Putin Suudi Arabistan’la Suriye konusunda fikir ayrılıkları yaşadıklarını ifade ederek, “Ancak iki ülke arasında ortak unsurlar da var. Suudi Arabistan’la askeri işbirliği alanında milyarlarca dolarlık ortak projeler üzerinde çalışıyoruz.” dedi.