"Öğretmenler faşist cuntanın izinden gitmez"

İKD'li öğretmenler 24 Kasım Öğretmenler Günü ile ilgili açıklama yaptı.

İlerici Kadınlar Derneği 24 Kasım Öğretmenler Günü ile ilgili açıklama yaptı. İKD’li Öğretmenler açıklamada laik bilimsel, eşit, parasız, anadilde eğitim hakkına ve eğitim emekçilerinin uğradıkları saldırılara vurgu yaparak 12 Eylül cuntasının dayattığı 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü tanımadıklarını belirttiler.

“1981 yılında faşist cunta 24 Kasım’ı Öğretmenler Günü olarak ilan etti. Atatürk’ün doğumunun 100. yılı bahane edilerek, 24 Kasım’ı dayatan 12 Eylül faşizmi, özellikle öğretmenlere yaptığı baskıyı bu yolla  örtmeye çalıştı. Ancak o günlerde binlerce öğretmen tutuklandı, işkence gördü, sürgüne gönderildi. 1402 sayılı sıkıyönetim yasasına göre 3854 öğretmenin işine son verildi. Yaklaşık 160 bin üyesi ve 650 şubesi olan TÖB-DER (Türkiye Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği) kapatıldı, mal varlıklarına el konuldu.

12 Eylül zihniyetinin bir devamı olan AKP, eğitime ve eğitim emekçilerine dönük saldırılarına hız kesmeden devam etti. 12 Eylül’le birlikte hayatımıza giren zorunlu din dersleri, AKP döneminde zorla imam hatip yapılan okullara, türban dayatmasına, seçmeli adı altında daha çok din dersine, dinci müfredata dönüşerek gerek eğitim emekçilerini gerekse öğrencileri gerici bir kuşatmaya aldı. Bu gerici kuşatmadan en fazla etkilenen ise yine kadınlar oldu.

Eğitim Sen Genel Merkez Kadın Sekreterliği’nin yayınladığı 2015 raporuna göre;

Kadın eğitim ve bilim emekçilerinin yüzde 41,3’ü psikolojik şiddete, yüzde 14’ü görevleri sırasında en az bir kere cinsel tacize, yüzde 4’ü fiziksel şiddete, 4 eğitim ve bilim emekçisi kadın da görevleri sırasında cinsel şiddete uğramıştır. En fazla karşılaşılan psikolojik şiddet kıyafet konusunda rahatsız edici söylemler, kadınların ilişki kurdukları kişileri belirlemeye çalışma ve yaşadıkları yeri ve partnerlerini değiştirme konusunda uygulanan baskı olmuştur. Cinsel tacize uğrayan kadınların yüzde 83’ü aynı zamanda psikolojik şiddete de uğramaktadır.

Kadın eğitim emekçileri her gün şiddetin çeşitli şekillerine maruz kalırken, yönetim kademelerinde de  kadınların azınlıkta olduğu görülüyor. Türkiye’de örgün eğitimdeki yaklaşık 890 bin öğretmenin yüzde 55’inin kadın olmasına karşın, okul yöneticilerinin sadece yüzde 11’i kadın. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2015 verilerine göre, 62 bin 333 okul yöneticisinden sadece 6 bin 701’i kadın. Üst yönetimlere çıktıkça sayı daha da azalıyor. 81 il milli eğitim müdürü içinde sadece bir kadın var. 718 ilçe milli eğitim müdüründen sadece 3’ü kadın. 255 il milli eğitim müdürü yardımcısından 8’i kadın. Onlar da asil değil vekil.

Darbenin olmasını dahi beklemeden kapatılan  İlerici Kadınlar Derneği üyelerinin yüzde 10’unu öğretmenler oluşturmaktaydı. İKD, 1980 sonrası kaybedilen ve eğitim emekçileri için büyük öneme sahip olan bir dizi kazanıma ve direnişe imza atmıştı. Zonguldak’ta bir kadın öğretmenin doğum sırasında ihmalden ölmesi üzerine İKD tarafından düzenlenen sessiz yürüyüşle ihmali görülen doktora işten el çektirildi. Kürtajın yasalaştırılması, devlet eliyle ve en sağlıklı şekliyle uygulanmasına yönelik çalışmalar yürütüldü. Kreş seferberliği için toplanan 60 bin imza, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. “Doğum İzinleri Birleştirilsin” kampanyası sonucunda 1475 sayılı iş yasası’nda İKD’nin talepleri doğrultusunda yeni değişiklikler yapıldı. 20 Yılda Emeklilik Kampanyası ile 5000 imza topladı.

Ve 24 Kasım vesilesi ile tekrarlıyoruz.

Dün olduğu gibi bugün de İlerici Kadınlar Derneği; laik, bilimsel, eşit, parasız, anadilde eğitim hakkını savunur. Eğitim emekçilerinin uğradığı her türlü saldırı ve hak gaspına karşı mücadele yürütür. Bu mücadelede kadın eğitim emekçilerini 12 Eylül’ün ve AKP rejiminin tüm izlerini silerek gericiliğin karşısında barikat olmaya, kaybedilen tüm haklarımızı geri almak için mücadeleye, tarihsel olanı yeniden canlandırmaya, İKD’nin kuruluşunda yer almaya çağırıyoruz.”

İKD’Lİ ÖĞRETMENLER