‘Leyla ablanın’ açıklamasına cevap

HDP lideri Selahattin Demirtaş, Leyla Zana’nın, “Cumhurbaşkanı muhalefet partilerini bir araya getirsin” çağrısına karşılık, “Partimizin yaptığı bir çağrı değildir” dedi.

‘Leyla ablanın’ açıklamasına cevap

HDP lideri Selahattin Demirtaş, Leyla Zana’nın, “Cumhurbaşkanı muhalefet partilerini bir araya getirsin” çağrısına karşılık, “Partimizin yaptığı bir çağrı değildir” dedi.

Ankara’daki terör katliamında ölenlerin yakınlarına taziye için İzmir’e giden Zana, “Sayın Cumhurbaşkanı, ana muhalefet partilerini bir araya getirsin. Ölen arkadaşların tek tek ismini bilmiyorum ama acılıyız, öfkeliyiz, yaslıyız ve gerçekten isyandayız. Ama Yunus Emre’nin sözü gibi; ‘öfke baldan tatlıdır ama meyvesi acıdır.’ Öfke öfkeyi doğuracak. Bu yas havası dayanışmaya dönsün. Benim gibi insanların kaderi bu. 40 yıldır hep cenaze topluyoruz ve taziye dileklerinde bulunuyoruz” şeklinde konuşmuştu.

HDP lideri Selahattin Demirtaş ise Leyla Zana’nın çağrısı için kişisel bir açıklama ifadesini kullandı. Demirtaş, “Leyla ablanın içi yanarak yaptığı bir çağrıdır. Kişisel bir çağrıdır. Bir anne olarak yapmıştır. Partimizin yaptığı bir çağrı değildir” dedi.

Leyla Zana’nın özgün konumu

Bu karşılıklı açıklamalardan önce bazı noktaların açılması gerekiyor. Leyla Zana Kürt siyasi hareketinde her dönem önemli karakterlerden biri olageldi. Uzun yıllardan sonra meclise temsilci gönderen Kürt siyasi hareketinin önce Diyarbakır daha sonra Ağrı’dan aday gösterdiği Leyla Zana HDP içerisinde HDP’den farklı davranma rahatlığına sahip birkaç vekilden biridir diyebiliriz.

Bu farklı davranma özelliği ya da rahatlığı hiç şüphesiz Zana isminin hareketin tarihi dönemeçlerinde kapladığı ağırlık ve sembolik değerden ileri gelmekte. Ancak giderek bu rahatlık HDP açısından bir çeşit kullanışlı durumda yaratmakta.

Leyla Zana: Akıl mı, yürek mi, yoksa…

Leyla Zana 2012 Haziran’ında verdiği bir demeçte Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürt sorununu çözeceğine inandığını belirttikten sonra aynı ayın sonunda o zaman Başbakan olan Tayyip Erdoğan ile ikili bir görüşme yapmış ve Öcalan için yapılan açlık grevleri süreci de sonlanma yolunda hız kazanmıştı.

Kritik zamanlarda açıklamaları ile kendini gösteren Leyla Zana, Ankara Katliamı’ndan hemen sonra Cumhurbaşkanı’na çağrı yapması karşısında Demirtaş’ın bu açıklamaların ‘Leyla ablanın’ kişisel düşünceleri olduğu, partiyi bağlamadığı yönündeki ‘yumuşak sözler’ ile karşıladı. Zira Levent Tüzel’e işleyen parti disiplini ya da yaptırımları Leyla Zana’ya işlemediği gibi, Zana’nın bu açıklaması da onun yüreğinin yanmasına bağlandı.

Leyla Zana’nın daha önce olduğu gibi akıl ve yüreğinden yeni bir kullanışlı adım mı çıkacak yoksa Tayyip Erdoğan’ın her zamankinden daha fazla tepki gördüğü günlerde ona ‘barış adamı’ misyonu yükleyen Zana, kala kala vicdanı ile baş başa mı kalacak hep beraber göreceğiz.