Esad: IŞİD'in yegane yaşam damarı Türkiye

Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, İspanyanın resmi haber ajansı EFE ile yaptığı mülakatında Suriye'deki son durum ve krizin çözümü yönündeki gelişmelere açıklama getirdi.

Esad: IŞİD'in yegane yaşam damarı Türkiye

Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, Suriye’deki son durum ve IŞİD terör örgütü ile ilgili İspanya resmi haber ajansı EFE’ye bir mülakat verdi.

Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, İspanyanın resmi haber ajansı EFE ile yaptığı mülakatında Suriye’deki son durum ve krizin çözümü yönündeki gelişmelere açıklama getirdi.

“Diyalogun muhalefetin tanımına bağlı”

Suriye hükümetinin Viyana’da anlaşıldığı gibi önümüzdeki Ocak ayının başlarında ılımlı muhalefetle diyaloga oturmaya hazır olup olmadığı yönünde soruya cevabında Esad; devletin krizin başladığı ilk anlardan beri Suriye’de krizde taraf olan herkesle diyaloga açık olduğunu belirtti.

Esad; diyalogun muhalefetin tanımına bağlı olduğunu söyledi. Dünyanın her yerinde muhalefetin silahlı olmayacağını, silah taşıyan ve devlet kurumlarının yanı sıra halka saldıranın muhalefet kabul edilmeyeceğinin altını çizen Esad, bu konudaki temel anlaşmazlığın da bu olduğuna dikkat çekerken Suudi Arabistan ve ABD gibi bir kısım devletlerin halka, orduya ve hizmet kurumlarına sistematik ve kasıtlı bir şekilde saldıran terör örgütlerin muhalefet sayılıp diyalog masasına oturmalarına ısrar ettiklerini vurguladı.

“Muhalefetin silahlı ve yabancı devletlere tabi olmaması gerek”

Suudi rejiminin komuta ve yönlendirmeleriyle Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da ‘Suriyeli muhalifler’ adı altında toplanan gruplarla diyalogun olup olmayacağı sorusuna cevabında Esad; Riyad’ta toplananların bir kısmının siyasi muhalif, bir kısmının da silahlı gruplardan ibaret olduğunu belirtti.

Devletin Suriye’de bulunan bu grupların bir kısmıyla ulusal uzlaşma çabaları kapsamında diyaloga girdiğini ifade eden Esad; bu görüşmelerde söz konusu silahlı gruplara silahlarıyla birlikte devlete katılma yada devletin af kararından faydalanıp silahlarını bırakmaları ardından normal yaşamlarına dönme seçenekleri verildiğini söyledi.

Suriye’de silahlı gruplar için tek yolunun bu olduğunu ifade eden Esad; başka bir değişle silahını bırakma ve yöntemini değiştirmeye hazır olduklarında onlarla diyalogun mümkün olacağını belirtti.

Esad; siyasi muhalefetin hiçbir zaman hiçbir devlette silahlı olmadığını, radikal örgütlerle bağlantısı olmadığı gibi dış güçlerle ya da yabancı devletlere de tabi olmamaları gerektiğinin altını çizdi. Esad Suudi Arabistan ya da başka kimi devletlerin muhalefet olarak adlandırdıkları şahısları kendi istihbarat cihazlarında teşkil edip yönlendirdiklerine vurgu yaptı. Diyalog konusunda önemli bir diğer noktanın ise bu diyalogun başarılı olması için gerekli temellere dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Esad; bu temellerden birinin muhalefet olarak adlandırılacak tarafların yurtsever olmaları ve halk tabanına sahip olmaları gerektiğinin altını çizdi.

“Devlete ve halka karşı silah taşıyan herkesi teröristtir”

Kesinleşmesi halinde New York’ta düzenlenecek toplantıya Suriye heyetinin katılıp katılmayacağı sorusuna cevabında Esad; bu toplantının henüz kesinleşmediğine dikkat çekti.

Esad Rusya’nın bu toplantının daha öncekiler gibi Viyana’da düzenlenmesinden yana olduklarını, düzenlenmeden önce daha önce yapılan toplantılarda üstüne anlaşılan noktaların hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladıklarını ifade etti.

Esad daha önceki toplantılarda Suriye’de mevcut terör örgütlere ilişkin ortak bir listenin hazırlanması, hangi grupların terörist hangilerinin de terörist olmadıklarının belirlenmesi gerektiği konusunda uzlaşmanın sağlandığını belirtti. Suriye’nin de tüm bunları mantıklı gördüğünü ifade eden Esad; Suriye’nin devlete ve halka karşı silah taşıyan herkesi terörist olarak adlandırdığının da altını çizdi.

“Vahhabi ve tekfirci ideolojiyle mücadele edilmeli”

IŞİD’İn yok edilmesi için en yapılması gerektiğine ilişkin soruya cevabında Esad; IŞİD’in örgüt olması nedeniyle değil de bu örgütün arkasındaki gizli nedenler nedeniyle onu yok etmenin oldukça karmaşık bir mesele olduğunu belirtti.

Esad Suudi Arabistan başta olmak üzere bir kısım tarafların radikal ideolojilerin halkların arasında yayılması amacıyla on yıllardır oldukça büyük meblağlarda finans sağladıklarına dikkat çekti. Karanlık ideolojilerin toplumlar içinde yayılması için muhtelif kurumlar teşkil ettiklerini belirten Esad; tekfirci ideoloji ile mücadele etmek IŞİD, Nusra Cephesi ya da Kaide örgütüyle bağlantıları olan diğer örgütleri yok etmenin zor olduğunu belirtti.

Esad bu amaçla Vahhabi ve radikal cemaatlerin dini çarpıtıp terör, fitne ve tekfirciliği yaymalarını önleme, finanslarını engelleme yönünde uzun süreli çabaların olması gerektiğini söyledi.

“IŞİD’in yok edilmesinde en etkin yol Suriye ve dostları gibi terörle mücadele”

Kısa süreli çabalarda da IŞİD’in yok edilmesinde en etkin yolun terörle mücadele olduğuna vurgu yapan Esad; Suriye ordusunun da dost güçlerle tam bir ciddiyetle bunu yaptığını ifade etti. IŞİD’in dış güçlerin desteği ile dünyanın her yerinden terörist temin etmede büyük olanaklara sahip olduğuna işaret eden Esad; dolayısıyla finans kaynaklarının kurutulması ve radikal ideolojiyle mücadelenin bu noktada büyük önem taşıdığını vurguladı.

Esad, süreç içinde yapılması gereken şeyin temel olarak Türkiye üzerinden Suriye ve Irak’a dünyanın muhtelif yerlerinden gelen teröristlerin akışına son vermekle birlikte Suudi Arabistan ve Katar gibi devletlerin de teröristlere finansını durdurmak olması gerektiğinin altını çizdi.

Esad terörist akını ve finansın yanı sıra lojistik ve askeri desteğin kesilmesi ardından terörle mücadele yönünde ekonomik ve kültürel yönlerin yer aldığına da dikkat çekti.

“IŞİD’in yegane yaşam damarı Türkiye”

Kimlerin IŞİD’ten petrol satın aldığı ve IŞİD’in arakasında duran devletlere ilişkin soruya cevabında Esad; Rusya Savunma Bakanlığının geçen hafta Suriye’den çalıntı petrolü Türkiye’ye taşıyan tankerlere ilişkin görüntüler yayınlattığına dikkat çekti. Esad, Türkiye hükümetinin bu iddiaları inkar ettiğini söyledi.

Meseleye gerçekçi yaklaşmak gerektiğini ifade eden Esad, Suriye petrolünün büyük çoğunluğunun Türkiye ve Irak’a yakın Kuzey Bölgesinde bulunduğunu belirtti. Esad teröristlerin çaldıkları bu petrolü Irak’a yada bölgeden uzak olan Ürdün veya Lübnan’a taşımalarının mümkün olmadığını ifade etti. IŞİD’in yegane yaşam damarının Türkiye olduğuna dikkat çeken Esad; teröristlerin çalıntı petrolü ucuz fiyata Türkiye’ye sattığını, Türkiye’nin de bu ucuz petrolü dünyaya sattığını belirtti. Esad kimsenin de yalanlanması imkansız olan bu gerçeği inkar etmesinin de mümkün olmadığını açıkladı.

“IŞİD, Suudi Arabistan ile aynı Vahhabi ideoloji ve yönteme sahip”

IŞİD’in arkasındaki ülkeler konusunda ise Esad başta Suudi Arabistan olmak üzere birçok devletin bulunduğunu söyledi.

IŞİD’in Suudi Arabistan rejimiyle aynı Vahhabi ideoloji ve yönteme sahip olduğuna dikkat çeken Esad; ikisinin de sadece Müslüman olmayanlara değil hatta Müslüman olup da kendileri gibi düşünmeyen ve hareket etmeyenlere de karşı olduklarını ifade etti.

Suudi rejiminin yanı sıra Suudili ve Suudili olmayan kimi şahısların şahsi olarak IŞİD’i finanse ettiklerine dikkat çeken Esad; asıl meselenin sadece bunlarda değil, bu paraların IŞİD’e ulaşmasına destek verenlerde de olduğuna işaret etti.

Esad uluslararasınca terör örgütleri sayılan IŞİD ve Nusra Cephesi gibi örgütlerin nasıl milyarlarca dolar ve büyük finans kaynaklarına sahip oldukları sorusuna dikkat çekerek bu örgütlerin temel olarak Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye rejimi tarafından desteklendiklerini belirtti.

Esad; bölge ve tüm dünya halklarını tehdit eden IŞİD’in vahşetlerinden bu rejimlerin sorumlu olduklarının iddia etti.