Erdoğan'ın G20'si: Şov amacına ulaştı mı?

Türkiye, bugüne kadar hep Başbakan düzeyinde temsil edildiği G20 zirvelerinde ilk kez bu yıl Cumhurbaşkanı düzeyinde temsil edildi.

Erdoğan'ın G20'si: Şov amacına ulaştı mı?

Antalya’da düzenlenen G20 toplantısı sona ererken, toplantının Türkiye siyasetine yönelik fotoğrafı dikkat çekiyor. Yandaş medya eliyle daha da parlatılarak pazarlanan G20 zirvesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’ye dönük bir şovu olarak da geçmiş oldu.

G20 zirvelerinde ilk kez Cumhurbaşkanı temsil etti

Türkiye, bugüne kadar hep Başbakan düzeyinde temsil edildiği G20 zirvelerinde ilk kez bu yıl Cumhurbaşkanı düzeyinde temsil edildi.

1999 yılında kurulan G20 zirvelerinde ilk toplantılar, Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları’nın katılımıyla yapılırdı. 2008’den sonra ise bu sistem değiştirildi ve 2008’den bu yana her yıl, o yıl dönem başkanlığını üstlenen ülkenin evsahipliğinde yapılan G-20 zirvesinde, üye ülkeler devlet ya da hükümet başkanı seviyesinde temsil edilmeye başlandı. Türkiye, 2008’den bu yana tüm G-20 zirve toplantılarına, “Başbakan” düzeyinde katılmıştı.

Davutoğlu görmezden gelindi

Muhalefet de Ahmet Davutoğlu’nun G20 zirvesi sırasında neden herhangi bir şekilde görüşmelerde yer almadığını sorguladı. Başbakan Ahmet Davutoğlu ise, sadece G20 toplantısına katılan liderlere Erdoğan’ın ev sahipliğinde yapılan resmi akşam yemeğine geçilmeden önce verdiği kokteyl ile varlık gösterdi.

Davutoğlu’nun G20 toplantıları sırasında Suudi Arabistan Kralı Selman, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk, Singapur Başbakanı Lee Hsien Loong ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptığı görüşmeler ise Türkiye medyası tarafından genel olarak geçiştirildi.

 

Damatla birlikte Obama görüşmesi 

Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama , Antalya’daki G20 Zirvesi’nde 1 saati aşan bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme, beklenmedik şekilde MİT Müsteşarı ve Erdoğan’ın damadı AKP İstanbul Milletvekili Berat Albayrak’ın da aralarında bulunduğu geniş bir heyetin de katılımıyla gerçekleştirildi.

Erdoğan’ın, bu kez kızı Sümeyye Erdoğan yerine, yine hiçbir temsil görevi olmayan damadını ABD Başkanı ile yaptığı görüşme heyetine dahil etmesi esas olarak ‘alışıldık’ bir tabloydu.

Kasımpaşalı diplomatlığı

Erdoğan’ın ‘Kasımpaşalı’ diplomatlığı bir kez daha kendisini gösterirken, G20 toplantısına eşi olmadan katılan Meksika Cumhurbaşkanı’na ‘sitem eden’ Erdoğan “Biz Meksika’ya hanımsız gelmedik” dedi. Konuk devlet başkanı özür diliyerek “size borcum olsun” yanıtını verdi.

Erdoğan’ın Obama’nın yanağını okşadığı şeklinde fotoğrafların servis edilmesi üzerine, danışmanlarından Mustafa Varank, Twitter üzerinden bir mesaj yazarak bunun sadece açıdan kaynaklanan bir yanılsama olduğu şeklinde hızlı bir düzeltme yaptı. Varank mesajında, “G20 zirvesinde Cumhurbaşkanımızla Sayın Obama arasında yansıyan kare sadece açıdan kaynaklanıyor. Gerçeği yansıtmıyor.” dedi. Varank’ın bu hızlı açıklaması ABD’nin fotoğrafın böyle servis edilmesinden rahatsız olduğu şeklinde yorumlandı.

Erdoğan’ın beklentileri suya düştü

Tüm bunlar bir yana, Erdoğan, toplantı öncesi basına yaptığı açıklamalarda, Antalya’da yapılan G20 toplantısının önümüzdeki yıllarda yapılacak toplantıları belirleyeceğini ve pek çok önemli kararın verileceğini söylüyordu. Bu açıklamalar, zaman zaman Cumhurbaşkanlığı yetkililerince düzeltilse de, Erdoğan’ın beklentilerinin büyük olduğu anlaşılıyordu. Hatta Erdoğan, Antalya’ya iki gün önceden giderek tüm hazırlıklarla da ilgilenmişti.

Ancak bir bütün olarak bakıldığında, Paris’teki IŞİD saldırılarının yoğun etkisi altında geçen G20 zirvesi, Viyana görüşmelerinin 2. turunun da etkisiyle, sadece Türkiye’ye dönük bir propaganda malzemesi olarak kaldı. Hatta, ‘aile fotoğrafı’ çekimleri sırasında liderlerin Obama ve Erdoğan’a karşı tavırları da çok konuşuldu. Görüntülerde herkes Obama’nın elini sıkıp onunla sohbet ederken Erdoğan’a ancak ‘mihmandarlık’ rolü düşüyordu.

https://youtu.be/8E-ihhPvd24

Sonuç olarak, uluslararası anlamda Antalya Zirvesi’nin geleceği bıraktı en önemli etkinin liderlerin fotoğraf çekimlerinde duracakları yeri belirlerken bayrakların değil isimlerinin yazılması olacağı görülüyor. Erdoğan’ın her seferinde yerden alıp cebine koyarak ‘bayrak şovu’ yaptığı bu uygulamayı Antalya’da yaptırmamasının yeni bir diplomasi geleneği yaratıp yaratmayacağı görülecek.

Aile devleti ve kukla başbakan mı?

Bunlarla birlikte, G20 zirvesinin önümüzdeki günlere dair Türkiye açısından izlenmesi gereken bir tablo bıraktı. Erdoğan’ın ev sahipliği yapması, Davutoğlu’nun sergilediği çok düşük profil, Berat Albayrak’ın Obama ile görüşmeye girmesi önümüzdeki dönemde Türkiye siyasetine dair bir tabloyu ortaya koyuyor mu göreceğiz.

Erdoğan’ın her zaman ailesini ve yakın çevresini bu tür görüşmelere dahil ettiğini biliyoruz. Ailesi ve yakın çevresinin de daralmış bir toplam olduğu da bir gerçek. Öte yandan, Davutoğlu da, sonuçta, yüzde 49,5 oyla AKP’nin tarihinde kendisine bir yer edinmiş durumda. Yeni dönemde, Davutoğlu ile AKP’nin küskünleri ve dışarıya düşenleri arasında nasıl ilişkiler gelişeceği biraz da Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’nı 7 Haziran seçimlerinden önce kullandığı biçimi de aşan bir şekilde kullanıp kullanmayacağı ile belirlenecek.