Cumhuriyetsizlik ve Cumhuriyet Bayramı

Deniz Çamak ‘Heta rasti digere, vir cihe xwe digre.” ”Gerçek ortaya çıkana kadar yalan toplumda yerleşir.” Gerçeğe ihtiyacımız var. Gerçekliğe… Bugün 29 Ekim, Cumhuriyet ”Bayramı”. Bu konuya başlamadan önce şunu başa yazmalıyız: ‘Türkiye Cumhuriyeti bitmiştir.’ Ülke tarihindeki en karanlık günleri yaşıyoruz. Bu karanlık günlerin son 13 yıllık süreçte ortaya çıktığını söylemek ise geneli görmemek anlamına gelir. 12... View Article

Cumhuriyetsizlik ve Cumhuriyet Bayramı

Deniz Çamak

‘Heta rasti digere, vir cihe xwe digre.”

”Gerçek ortaya çıkana kadar yalan toplumda yerleşir.”

Gerçeğe ihtiyacımız var. Gerçekliğe…

Bugün 29 Ekim, Cumhuriyet ”Bayramı”. Bu konuya başlamadan önce şunu başa yazmalıyız: ‘Türkiye Cumhuriyeti bitmiştir.’

Ülke tarihindeki en karanlık günleri yaşıyoruz. Bu karanlık günlerin son 13 yıllık süreçte ortaya çıktığını söylemek ise geneli görmemek anlamına gelir. 12 Eylül süreciyle birlikte sol-sosyalist öğeleri ortadan kaldırmak için önü açılan gerici terör yapılanmaları ve onların siyasi kanatlarının bugün ete kemiğe bürünmüş halidir bu karanlık günler.

Sürecin bu hale gelip AKP diktatoryasıyla taçlanmasında bir çok yapının halk-emek düşmalığı ekseninde ortaklaşmısı mümkün kılmıştır. Ülkede şu günlerde seçim ve koalisyon konuşulurken biz koalisyonu çok iyi bildiğimizi bir kere daha belirtmek isteriz. Emek sınıfının karşısında tarihin en büyük koalisyonunu kuran faşistleri, gericileri, emperyalist ülke uşaklarını çok iyi tanıyoruz. Süreç içinde değişen isimleri ama değişmeyen fikirlerini de çok iyi biliyoruz. Bugün bu kesimlerin ”Yeni Türkiye” olarak önümüze çıkardıkları yapıya ”2. Cumhuriyet” demek daha doğru olacaktır. Bu yeni form cumhuriyetin; gerici, işbirlikçi, sınıf düşmanı olduğu unutulmamalı ve bunun aynı zamanda bir karşı devrim süreci olduğu kabul edilmelidir.

1923 Cumhuriyeti tarihsel açıdan önemli bir aşamaydı. Fakat aşama aşama ilerleyen her yapıda olduğu gibi bazı eksik bırakılan aşamalar yıkım sürecini hızlandırdı. Bu süreçte egemenliğini kazanan ve git gide güçlenen burjuva sınıfının; kendi çıkarları doğrultusunda emperyalist güçlerin maşası olması ve buna müdahale edilmeyişi bu eksik aşamalardan sadece biri. O yüzden bugün hiçbir şey olmamış gibi ”bayram” kutlamasına çıkan ve kendisini ilerici tayin eden bütün kesimlerin ortada kutlanacak bir cumhuriyet olmadığı gerçeğini unutmamaları gerekmektedir.

Bugün Türkiye solu hiçbir şey olmamış gibi bayram kutlayacaksa bu savaşı kaybettik anlamına gelir ve 2. Cumhuriyetin bir şekilde meşru kılınması anlamını da taşır. Ama bugün olanları çok iyi analiz edip yolumuza devam edersek; sadece, ilk yarısını geride tamamladığımız bir maçın ikinci yarısına daha güçlü bir strateji ile çıkıyor oluruz. Şüphe olmasın! Sonunda kazananın ilerici bir bilinci kuşanmış emekçi halkımız olacaktır.

Bütün bunları genel bir toplama vurduğumuzda ise reçete bellidir.

Reçete; topluma yerleşmiş, gerçekmiş gibi yansıtılan bu yalan cumhuriyetin ortadan kaldırılmasıdır.

Reçete; yeni bir cumhuriyet tayin etmektir.

Reçete; SOSYALİST CUMHURİYETTİR!