Çarşı'ya beraat kararı

Beşiktaş'ın Çarşı grubu üyelerinin yargılandığı davada tüm sanıklar beraat etti.

Çarşı'ya beraat kararı

Beşiktaş’ın Çarşı grubu üyelerinin yargılandığı davada tüm sanıklar, hükümeti devirmeye teşebbüs, terör örgütü kurmak ve yönetmek, suç örgütü kurmak ve yönetmek, polise direnmek, gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet suçlarından beraat etti.

Haziran Direnişi sırasında ‘hükümeti yıkmaya teşebbüs’ etmekle suçlanan Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı’ya yönelik davada mütalaa geçtiğimiz Eylül ayında açıklanmıştı. Sanıkların tamamı hakkında “darbe, silahlı terör örgütü ve suç örgütü” suçlamalarından beraat istenmişti. Yine bütün sanıklar hakkında “izinsiz gösteri yapmak” suçundan 1,5 yıldan 3 yıla kadar cezai işlem talep edilmişti.

Anti-government protesters behind barricades and a excavator clash with riot police as they try to march to the office of Turkey's PM Erdogan in Istanbul earlyÇarşı davasında süreç nasıl gelişti?

27 Mayıs 2013’te Gezi Parkı olayları Taksim’in dışına taştı, neredeyse Türkiye’nin her yerine sıçradı. Protestolar, birçok farklı siyasi, kültürel ve sosyal topluluğu da bir araya getirmişti. Beşiktaş’ın taraftar grubu olan Çarşı da, Gezi Parkı’ndaki eylemlere destek verdiğini, bayraklarıyla katıldıkları protestolarda göstermişti.

Takip eden günlerde Başbakanlık Çalışma Ofisi’nin de yer aldığı Beşiktaş Dolmabahçe ve çevresinde çıkan olaylarda, polisle çatışanları Çarşı Grubu’nun organize ettiği iddia edilerek operasyon başlatıldı.

Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü tarafından16 Haziran 2013 sabahı başlatılan operasyonlarda, aralarında Çarşı’nın kurucularından Erol Özil, Cem Yakışkan ve Bülent Ergenç’in de bulunduğu 20’ye yakın Çarşı grubu üyesi evlerine yapılan baskınla gözaltına alındı. Daha sonra yazılan iddianamede, bir polisin Çarşı Grubu’ndan bazı kişilerin para karşılığı olayları organize ettiği şeklinde emniyete yaptığı ihbar üzerine soruşturmanın başlatıldığı belirtildi.

Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen Çarşı gurubu üyeleri, dönemin savcısı Muammer Akkaş tarafından sorgulandı. Savcı Akkaş, sorguladığı şüphelilerden 5’i için “şiddet eylemlerini organize etmek” ve “kanunsuz eyleme çağrı yapmak” suçlaması yönelterek tutuklanmalarını istedi. Diğer 15 şüphelinin ise serbest bırakılmasına karar verdi.

Hakim karşısına çıkan Halil İbrahim Erol ile İbrahim Halilullah Turan, ruhsatsız silah bulundurduğu gerekçesiyle tutuklandı. Tutuklanmaları istenen diğer grup üyeleri Numan Bülent Ergenç, Güray Sezmen ve Cem Yakışkan ise yurtdışı yasağı konularak, 50 bin lira kefaletle serbest bırakıldı.

15 ay sonra soruşturmayı tamamlayan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Adem Meral, olaylara karıştığı iddiasıyla 35 kişi hakkında, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı. Yine bu 35 kişiden 32’si için ise hem “Terör örgütü kurmak ve yönetmek” hem de “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek” suçlamaları ile “Görevi yaptırmamak için direnme”, “Gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” gibi suçlamalardan da 2 yıl ile 50 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılmalarını istedi.

İddianamede Haziran Direnişi’ni terörize etme çabaları

İddianamede 35 şüphelinin eylemlerindeki asıl amacın Taksim (Gezi) Parkı’na alışveriş merkezi yapılması için ağaçların kesilmesini engellemek olmadığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin yasal olarak kurulmuş hükümetini gayriyasal yollardan devirmeyi amaçladıkları, ülkede kaos ve otorite boşluğu oluşturmaya çalıştıkları öne sürüldü.

İddianamenin bir bölümünde, “Yabancı basın mensupları tarafından olay yerlerinde elde edilecek görüntüleri dünya medya kuruluşlarına servis yaparak kamuoyunda ‘Arap Baharı’ diye adlandırılan bir kısım Ortadoğu ülkelerindeki yönetim değişikliklerini çağrıştırır şekilde imaj oluşturup Türkiye Cumhuriyeti’nin yasal olarak kurulan hükümetini yasal olmayan yöntemlerle ortadan kaldırmayı amaçladıkları belirlenmiştir” ifadelerine yer verildi. 15 ay sonra tamamlanan iddianame 13 Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 11 Eylül 2014 günü kabul edildi.

İddianameye cevap: “Çarşı vicdandır, yargılanamaz”

İddianamedeki suçlama karşısında şaşkına dönen Çarşı Grubu üyeleri yaptıkları basın açıklamasında, “Uygarlık tarihinde bir ülkede anayasal düzeni bozmaya ve darbe yapmaya teşebbüsten yargılanan ilk taraftar grubu, ‘Çarşı’ olarak karşınızdayız” diyerek tepkilerini dile getirmişlerdi.

İddianameyi kabul eden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk duruşmayı 16 Aralık 2014 tarihinde yaptı. Yargılanan Çarşı Grubu üyelerine destek olmak için aralarında rakip takım taraftarlarının da bulunduğu çok sayıda kişi sabahın erken saatlerinde davanın görüldüğü Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplandı. Adliye önünde Çarşı pankartları açan taraftarlar, “Çarşı vicdandır, yargılanamaz” sloganları attı.

cem yakışkan (3)

Yakışkan: Darbe yapacak gücümüz olsaydı Beşiktaş’ı şampiyon yapardık

Çok sayıda milletvekilinin de izlediği duruşmada sanıklardan Cem Yakışkan’ın yaptığı savunma sosyal medyanın en çok konuşulanları arasına girdi. Mahkeme Başkanı’nın “Darbe yapmaya çalıştınız mı?” şeklindeki sorusuna Cem Yakışkan, “Darbe yapabilecek gücümüz olsaydı Çarşı grubu olarak Beşiktaş’ı şampiyon yapardık. Darbeyi, 1980’de gördüm. Ne demek olduğunu biliyorum. Bizim darbe ile siyasetle işimiz yok. Çarşı’yı terör ve suç örgütü olarak göstermek en hafif ifadeyle haksızlıktır. Çarşı bir simgedir, korunması gereken bir değerdir. Çarşı her türlü hukuka aykırılığa dolayısıyla darbeye de karşıdır” cevabını verdi.

Tanıklar dinlendi, ifadeler tamamlandı. Dosya, mütalaasını açıklaması için duruşma Savcısı Abdullah Mirza Coşkun’a gönderildi. Duruşma Savcısı Abdullah Mirza Coşkun önceki celse mütalaasını açıkladı. Savcı, tüm sanıkların, “Hükümeti devirmeye teşebbüs” “Terör örgütü kurmak ve yönetmek, üyesi olmak” ve “Direnme” suçlarından beraatlerine karar verilmesini talep etti.