Baydemir, Zana ve KCK: Her türden yorum var

Son birkaç gün içerisinde Kürt siyasi hareketinin farklı bölmelerinden, farklı tonda ve içerikte değerlendirmeler geldi.

Baydemir, Zana ve KCK: Her türden yorum var

Son birkaç gün içerisinde Kürt siyasi hareketinin farklı bölmelerinden, farklı tonda ve içerikte değerlendirmeler geldi.

Türkiye Parlamentosu Avrupa Birliği Uyum Komisyonu’nda, AB Bakanı Volkan Bozkır ile tartışan HDP Şanlıurfa milletvekili Osman Baydemir’in “hendekler, barikatlar ne kadar yanlışsa, bugün yapılanlar bunun yüz katı daha yanlış” ifadesi basında geniş yer buldu.

Baydemir: Müzakere masasını devirmenin sonuçlarını yaşıyoruz

Yine karşılıklı tartışma içerisinde Baydemir, “bütün yaşadıklarımız, gerek hendekler, gerek barikatlar gerekse sivil ölümleri, çatışmalar, bunlar sebep değil, bunlar sonuçtur. Müzakere masasını devirmenin sonuçlarıdır. 2013 ve 2014’te yaşamış olduğumuz barış sürecinin seçime kurban edilmesinin sonuçlarını yaşıyoruz. Yegane bir çıkış yolu vardır. O da bir an önce müzakere masasına geri dönmektir. Türkiye hızla Suriyelileşmeye doğru ilerliyor. Eleştirmiş olduğumuz Esad’ın sivillere saldırıları ne idiyse bugün Cizre’de, Sur’da, bütün bölge genelinde yaşanan aynı şeydir.” dedi.

Zana: Bizlere tekrardan Lozan’ı dayatmak istiyorlar

Geçtiğimiz gün Ağrı’da HDP’nin düzenlediği bir konferansa katılan Leyla Zana ise meseleyi farklı bir boyutta ele alarak konuşmasında bölgedeki ablukalar ile saldırılara değinerek, “Bizlere tekrardan Lozan’ı dayatmak istiyorlar. Burada tek tip bir halk üzerine şekillenen ırkçı ve tekçi anlayışın artık tutmadığını gördük. Tek dil, tek din, tek millet, tek bayrak, tek tarih zihniyeti ne ahlaki, ne insani, ne doğa ne de inanç bakımından mümkün değildir” dedi.

Bayık: Direniş sonuna kadar sürdürülecek

Bu arada, KCK Yürütme Konseyi üyesi Cemil Bayık da bir açıklama yaptı. Açıkalamada son günlerde yükselen çatışmalara değinen Bayık direnişin sonuna kadar sürdürüleceğinden bahsederek, “Bir daha vurguluyoruz, hatırlatıyoruz ve sözümüzü yineliyoruz: AKP hükümetinin demokrasi ve Kürt düşmanı bu saldırıları yenilgiye uğratılacak, Kürt halkı özgür ve demokratik yaşama, Türkiye de demokrasiye kavuşturulacaktır. Saldırılar ne kadar ağır olursa olsun bu direniş sonuna kadar sürdürülecek, bu katliam politikalarının sorumluları er geç cezalandırılacaktır” dedi.

YDG-H özne olarak gösteriliyor

Birkaç haftadır başta Diyarbakır’ın Sur ilçesi olmak üzere, Şırnak Cizre ve Silopi, Mardin Nusaybin ve Dargeçit’te devlet güçleri ile Kürt silahlı güçleri arasındaki yüksek düzeyde çatışma devam ediyor. Bu süreçte KCK ve PKK cephesinden sert ve geri adım atmayan açıklamalar gelmiş oldu.

Bu açıklamaların içerisindeki önemli özelliklerden biri, PKK’nin doğrudan çatışmaların içerisinde olduğunun reddedilerek olayların öznesinin YDG-H (Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi) olarak gösterilmesi. Hatta geçtiğimiz günlerde Murat Karayılan yaptığı açıklamalarda tüm gençliği YDG-H’ye katılmaya çağırmıştı.

Masaya Kürt siyasi hareketinin sağ kanadı mı oturacak?

Bununla birlikte Kürt siyasi hareketinin sağ kanadı olarak sayılabilecek bazı öznelerin de seslerinin daha fazla çıkmaya başlaması ve örtük bir şekilde uzlaşma sinyalleri vermeleri, önümüzdeki süreçte çatışma döneminin gerekliliklerini yerine getiren bazı radikal unsurların tasfiye edilerek, merkez ve sağ unsurların masaya oturacağının göstergesi olarak düşünülebilir.

Leyla Zana, Lozan’ı merkeze koyan açıklaması ile günümüz AKP iktidarı ile Kemalist iktidarlar arasında “Lozan ve tek dil, tek bayrak” üzerinden kurduğu bağlantıyı büyük ihtimalle müzakere masasına taşımayacaktır. Yine benzer şekilde geçmişte Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde İsrail dahil her türlü bağlantıya açık olduğunu gösteren Osman Baydemir’in konuşmaları hemen müzakereye hazır olduğunun sinyalini veriyor.

Özerklik ne yana düşüyor?

Ek olarak, ayrıntı olarak değerlendirilse bile, Cemil Bayık dün yaptığı açıklamanın genelinde radikal bir ton ile birlikte hendekleri ve direnişi savunurken, hedefin özgür yaşam ve demokratik bir Türkiye olduğundan bahsediyor. Devletin özyönetim direnişlerine saldırdığınından bahseden Bayık, özerkliği hiç gündeme getirmemiş. Oysa ki Murat Karayılan geçtiğimiz hafta yaptığı röportajlarda gerekirse özerklik ilanının da gündeme getirileceğini dile getirmişti.