Başkanlığa da, hilafete de hayır

AKP'nin fetvacıbaşı kalemşörü ise sonunda bir adım daha ileri giderek, başkanlık tartışması üzerinden şeriatı gündeme getirmekte beis görmedi.

Başkanlığa da, hilafete de hayır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şeyhülislamı olma hevesindeki fetvacıbaşı Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman, başkanlık sisteminin İslami sisteme benzediğini savundu.

Karaman, “Bu sistemde halk başkanı (halifeyi, emiri) seçer, ona bey’at eder, başkan da hükümeti ve yüksek bürokrasiyi seçip tayin eder, yargıya müdahale edemez” ifadelerini kullandı.

Karaman, ‘Başkanlık sistemi’ başlıklı bugünkü yazısında, Akşam yazarı Etyen Mahçupyan’ın dünkü ‘Başkanlık niçin anlamlı?’ yazısına referans veren Karaman, konuyla ilgili kendi görüşlerini ise şöyle açıkladı:

“Bu ülkede anayasa ve bunun içinde başkanlık sistemi ile diğer problemler arasında ilişki yokmuş gibi tenkit, analiz ve tekliflerde bulunmak tutarsızdır. Bir sürü problemin, çıkmazın sebepleri arasında, hatta bazı durumlarda başında ülkenin ana kanunu ve sistemin belirleyicisi olan anayasa vardır.”

Anayasanın ‘ayak bağı olmayacak, milli menfaate en uygun sistem ve yönetimin önünü açacak şekilde’ mutlaka ve tez elden değiştirilmesi gerektiğini savunan Yeni Şafak yazarı, “Başkanlık sistemi tartışılırken de bu, bir partiyi ve şahsı merkeze alarak değil, dünyanın gidiş yönü, milli menfaat ve ülkenin geleceği göz önüne alınarak yapılmalıdır” dedi.

İslami sistemin, referans olarak değilse de mekanizma olarak başkanlık sistemine benzediğini ifade eden Karaman, “Çünkü bu sistemde halk başkanı (halifeyi, emiri) seçer, ona bey’at eder, başkan da hükümeti ve yüksek bürokrasiyi seçip tayin eder, yargıya müdahale edemez, İslami usule göre yasamayı ve denetimi yapacak olan heyet de başkandan bağımsızdır” diye yazdı.

Böylelikle, Hayrettin Karaman, hırsızlığın dahi hoşgörülebileceğine ilişkin ‘Erdoğan fetvalarına’ da bir yenisini ekleyerek bir de ‘başkanlık fetvası’ yayınlamış oldu.

Türkiye’de çatışmaların yoğunlaştığı, komşu ülkelere taşma hevesinin oldu bittilerle gerçekleştirilmeye çalışıldığı ve savaşların bütün yıkıcılığı ile devam ettiği bir dönemde bu durumun suç ortaklarının tek aklına gelenin başkanlık istekleri olması not edilmeli. AKP’nin fetvacıbaşı kalemşörü ise sonunda bir adım daha ileri giderek, başkanlık tartışması üzerinden şeriatı gündeme getirmekte beis görmedi.