Ankara Katliamı’nda katledilenler 7. gününde anılıyor

Ankara Katliamı’nda katledilenleri 7. gününde anmak için 17 Ekim 2015 Cumartesi günü saat 10:04’te bütün illerde anma eylemleri yapılacak. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Eş Başkanı Şaziye Köse, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ve TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Özden Şener’in, 10 Ekim Ankara katliamı üzerine TMMOB’de bir basın toplantısı düzenledi. Toplantı da,... View Article

Ankara Katliamı’nda katledilenler 7. gününde anılıyor

Ankara Katliamı’nda katledilenleri 7. gününde anmak için 17 Ekim 2015 Cumartesi günü saat 10:04’te bütün illerde anma eylemleri yapılacak.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Eş Başkanı Şaziye Köse, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ve TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Özden Şener’in, 10 Ekim Ankara katliamı üzerine TMMOB’de bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantı da, mitingin birlik ve kardeşlik temasında yapıldığına bu talebinse bombalarla yok edilmeye çalışıldığına vurgu yapıldı. Katliamın açığa çıkması için hesap sorulacağı, birlik ve kardeşlik mücadelesinin sürdürüleceği açıklandı. Emek ve meslek örgütleri olarak, tüm dost kurumlarla beraber hayatını kaybedenlerin anısını ve mücadelesini yaşatmak için her zaman bir arada, omuz omuza olacağı belirtildi. Ankara Katliamı’nda katledilenleri 7. gününde anmak için 17 Ekim 2015 Cumartesi günü saat 10.04’te bütün illerde anmalar gerçekleştirileceği vurgulanarak toplantı sonlandırıldı.

Açıklamada katliamın yaşandığı gün değerlendirilerek şu ifadeler yer aldı:

“10 Ekim 2015 Cumartesi günü 10.04’ten sonra, tesadüfen nefes aldığımız her dakika bu ülkeyi yönetenlerin nasıl bir ülke vaat ettiklerini apaçık göstermektedir.

Bombalar patlamadan önce toplanma noktasında neredeyse tek bir polis bile yokken, patlamanın ardından onlarca polis, TOMA eşliğinde ortaya çıkmış, birçok yaralının son nefesi atılan gaz bombaları olmuştur. Yaralılara ilk yardım müdahaleleri gaz bombalarıyla engellenmiştir.Ambulanslar çok geç gelmiştir. Kan anonsu yapanlardan yaralı taşıyanlara kadar herkes hedef gösterilmiştir.

Yine patlamadan hemen sonra iktidarın havuz medyası ve Ak-Troller hep birlikte ve neredeyse aynı cümlelerle büyük bir dezenformasyon ve karalama kampanyası başlatmıştır. Bu kampanya çerçevesinde örgütlerimiz ve yöneticilerimiz iktidar sözcüleri, milletvekilleri, havuz medyası ve sosyal medya trolleri tarafından gayet organize biçimde hedef gösterilmiş, saldırı, ilgisiz olduğu açık olan örgütlerle ilişkilendirilerek hedef saptırılmış, halay çeken gençler “bomba şifrecisi” ilan edilmiş, neredeyse ölenlerin suçlandığı bir söylem yaygınlaştırılmıştır.

Ülkede yürütmenin başında olan Başbakan’ın açıklamaları, bu ülkede 80 milyon yurttaşın güvenliğinin kimlerin elinde olduğunun ibret verici örnekleri olarak hafızalardan silinmeyecektir. Bu ülkenin Başbakanı Suruç’ta kendini patlatan canlı bombanın ismini vererek “adalete teslim edildiğini” iddia edebilmiştir. Bu ülkenin Başbakanı “Canlı bomba listesi elimizde ama eylem yapmadan tutuklayamıyoruz” diyebilmiştir. Yas ve anma törenlerimize katılan arkadaşlarımız, “makul şüpheli” olarak “önleyici gözaltı” adı altında polisin hedefindeyken canlı bombaların pimi çekmeden tutuklanmamasının itirafı ibret vericidir. Açıklamadan anlaşıldığına göre Türkiye’de şu anda kimliği ve yeri belli olan ancak hükümetin “yakalamadığı” canlı bombalar vardır. Bu bir skandaldır ve yasadışı siyasi bir tutumdur. Bu tutum bütün muhaliflere açık bir tehdittir.

Başbakan ve İçişleri Bakanı şu sorularımıza yanıt vermelidir: Emek, Barış ve Demokrasi mitingimize “bombalı saldırı yapılacağı” ihbarının 3 gün önceden geldiği haberleri doğru mudur? Bu katliamda kullanılan kişilerin kimlikleri de haberlerde iddia edildiği gibi ihbar edilmiş midir? Böylesine ciddi bir ihbar neden Tertip Komitesi’yle paylaşılmamıştır? Başta 1 Mayıs olmak üzere yaptığımız birçok eylemi, “ihbarlar yapıldığı” gerekçe göstererek yasaklayanlar, bu kanlı saldırıya karşı neden en küçük bir önlem almamışlardır?

Yasımız neredeyse yasaklanmıştır. Cenazelerimiz verilmemiş, Olay yerine karanfil koymamızdan, çeşitli anmalara kadar birçok etkinliğimiz polis engeliyle karşılaşmıştır. Cenazelere soruşturma açılmış, “Yastayız, isyandayız!” diyerek iş bırakan emekçilere yönelik baskılar artmıştır.

İlk andan itibaren sosyal medyaya ve daha sonra da medyaya sansür başlatılmıştır.”

Anma etkinlikleri gerçekleştirilecek yerler şunlar:

17 Ekim Cumartesi Kocaeli 10.04’de Cumhuriyet Parkı

17 Ekim Cumartesi İzmir 10.04’de Alsancak Garı

17 Ekim Cumartesi Ankara 10.04’de Sakarya Meydanı

17 Ekim Cumartesi Adana 10.04’de Uğur Mumcu Meydanı

17 Ekim Cumartesi İstanbul Kadıköy’de 15.00-16.00 arasında Ankara Katliamı’nda hayatını kaybedenler için oturma eylemi yapılacak.