ANALİZ | Katar neresi, Türkiye askeri niye?

Katar’da tugay büyüklüğünde Türkiye askeri üssü açılmasının, emperyalizmin savaş planlarının parçasından başka bir şey olmadığı görülüyor.

ANALİZ | Katar neresi, Türkiye askeri niye?

Türkiye’nin Katar’da askeri üs açma anlaşması ülke kamuoyunda üzerinde fazla durulmayan konulardan birisi oldu. Katar’da askeri üs gündemi, Musul’da Türkiye askerinin bulunması ve Suriye’de Bayırbucak Türkmenlerine verilen destek gibi kamuoyunda fazla sorun yaratmayan başlıkların arasında kalarak sessizlikle geçiştirildi.

Tezkere reddinden Katar’a üsse gelinmesi dikkat çekiyor

Ancak uzak bir ülkede askeri üs açma gündemi Türkiye açısından normal sayılamaz. Katar ile Türkiye arasındaki anlaşmaların ve karşılıklı çıkarların boyutunun bir askeri üs açmaya kadar gitmesi başlı başına önemli bir konudur. Mesele ne sınır güvenliği ne de Kürt sorunu bağlamında ele alınacak bir başlıktır.

Gerek Kürt sorunu gündeme geldiğinde gerekse ülkenin sınır güvenliği söz konusu olduğunda Türkiye kamuoyu genel olarak “kabullenir” bir yaklaşım sergiliyor ya da bu yönde devletin propagandası toplumda daha kolay etkiye sahip oluyor. Dolayısıyla Türkiye’nin sınırlarından taşmasına karşı bu başlıklarda kolaylıkla ikna olabilen toplumun bunun ötesinde askeri hamlelere mesafeli olduğu açık. Bunun tipik örneği olarak, 2003’teki Irak tezkeresinin reddedilmesi olarak verilebilir.

NATO’nun İran’a kuşatma planlarının parçası olmak

Ancak söz konusu Katar ve Katar’da askeri üs olunca başka soruları da ele almak gerekiyor. Herşeyden önce Katar ile sınırımız yok, bunun yanı sıra Katar’da bir “IŞİD tehdidi” de bulunmuyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin ya da AKP iktidarının Katar’a askeri üs kurmasının nedenlerini irdelemek gerek.

Türkiye’nin jeopolitik çıkarları açısından da Katar özel bir yere oturmuyor. 3 yeri denizlerle çevrili ve enerji ihtiyacını komşu ülkelerden sağlayabilecek bir ülkenin Katar ilgisi başka yerlerde aranmalı. Katar doğalgazı ya da Katar ile girilen mali anlaşmaların da karşılığı bir askeri üs olamaz. Bu durumda Türkiye’nin Katar’ı koruması için tugay seviyesinde bir askeri üssün açılması değil, Katar’ın askeri gücünün korunması doğrultusunda bir anlaşma yapılması akla yatkın olurdu.

Bu açıdan Katar’da askeri üssün en önemli nedeninin, Türkiye’nin altına imza attığı emperyalist planlarda aranması gerekiyor. İran’a yönelik emperyalist kuşatmanın bir parçası olarak Körfez ülkelerine yönelik bir NATO konseptinin parçası olarak Katar’da bir üs kurulması planlanmış, bu üssün kurulması görevi ise Türkiye’ye verilmiştir diyebiliriz.  Türkiye, NATO üyesi olarak emperyalizmin savaş gücü olan NATO’nun boyunduruğunda böyle bir misyonla karşı karşıya kalıyor. Ülkemizin emperyalist çıkarlar doğrultusunda bugün olası bölgesel savaşların bir parçası haline getirildiği kolaylıkla söylenebilir.

NATO Türkiye’yi bölgesel savaşlarda ileri sürüyor  

Katar’da tugay büyüklüğünde Türkiye askeri üssü açılmasının, emperyalizmin savaş planlarının parçasından başka bir şey olmadığı görülüyor. Türkiye kamuoyu bu gerçeği iyi görmeli, NATO üyesi olan ülkemizin başının beladan kurtulmayacağını bir kez daha idrak etmeli.

Bu anlatılan kapsamın ötesinde Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin arasındaki küçük bir ülkede Türkiye askerinin işi ne olabilir? Haritaya bakılınca Türkiye’nin olası bölgesel savaşların içine nasıl çekilebildiği anlaşılıyor. Hem de petrol zengini, ABD’ci, emirlik rejimlerin yanında!

Birileri komşularla ‘sıfır sorun’ politikası mı demişti?