ANALİZ | İspanya seçim sonuçları: Yeni dönem mi?

İspanya’da dün yapılan genel seçimleri Mariano Rajoy liderliğindeki Halk Partisi (PP) kazanmasına rağmen tek başına iktidara gelecek çoğunluğu yakalayamadı. Açıklanan sonuçlara göre ülke genelinde oyların yüzde 28’ini alan PP, İspanyol meclisine 122 milletvekili gönderiyor. Ancak 350 sandalyeli mecliste tek başında iktidara gelmek için yeterli çoğunluğa sahip olamıyor. Seçime katılım oranı yüzde 72,74 olarak tespit edilirken,... View Article

ANALİZ | İspanya seçim sonuçları: Yeni dönem mi?

İspanya’da dün yapılan genel seçimleri Mariano Rajoy liderliğindeki Halk Partisi (PP) kazanmasına rağmen tek başına iktidara gelecek çoğunluğu yakalayamadı.

Açıklanan sonuçlara göre ülke genelinde oyların yüzde 28’ini alan PP, İspanyol meclisine 122 milletvekili gönderiyor. Ancak 350 sandalyeli mecliste tek başında iktidara gelmek için yeterli çoğunluğa sahip olamıyor.

Seçime katılım oranı yüzde 72,74 olarak tespit edilirken, partilerin oy dağılımları şöyle: Halk Partisi (PP) 122, Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) 91, Podemos 69, Ciudadanos 40, Katalonya Cumhuriyetçi Solu (ERC) 9, Demokrasi ve Özgürlük (DL) 8, Bask Milliyetçi Partisi (PNV) 6, Unidad Popular en Comun (UP) 2, Eh Bildu 2, Kanarya Koalisyonu (CCA-PNC) 1.

2011’deki seçime nazaran 64 milletvekili daha az çıkaran PP’nin, mecliste çoğunluğu elde etmesi için 176 milletvekiline sahip olması gerekiyor. PP’nin seçimden önce mecliste 186 sandalyesi bunuyordu.

Ana muhalefet partisi olan Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) yüzde 22’lik oy oranıyla 91 milletvekili çıkararak ikinci büyük parti olmayı sürdürüyor.

İlk defa genel seçimlere katılan Podemos (Yapabiliriz) ve liberal Ciudadanos (Vatandaşlar) ise aldıkları oy oranlarıyla İspanya’daki PP-PSOE ikiliğinin yıkılmasını sağlamış görünüyor. İspanya’da iktidar 30 yıldan fazla bir süredir Halk Partisi ve Sosyalistler arasında el değiştiriyor.

Genel seçimlere Podemos gibi ilk kez giren liberal Ciudadanos ise yüzde 13.8’lik oy oranıyla 40 milletvekili çıkarırken, Mayıs ayındaki yerel seçimlerde Barcelona belediye başkanlığını kazanan “En Comu Podem (Birlikte Yapabiliriz)” partisinin, Katalonya’daki bağımsızlıkçı siyasi partilerden daha çok oy alarak bu bölgede 1. çıkması seçimin bir diğer sürpriz gelişmesi oldu.

İspanya’da ilk kez böyle bir sonuç yaşandığı söylenirken, olası PP-Ciudadanos veya PSOE-Podemos koalisyonları mecliste çoğunluğu elde etmeye yetmiyor. İspanyol televizyonlarında yapılan seçim yorumlarında “İspanya’yı kimin yöneteceği belli değil” değerlendirmeleri yapılıyor.

Kemer sıkma politikaları ve yolsuzluk skandalları iktidar partisi PP’ye desteği düşürürken seçimlerde belirleyici olan başlıklar, ekonomik kriz, yolsuzluk iddiaları ve Katalonya’nın bağımsızlığı oldu.

Başbakan Mariano Rajoy liderliğindeki sağcı hükümet, kriz karşısında sert kemer sıkma politikaları uygularken ülkede işsizlik oranı, Avrupa’da Yunanistan’dan sonra en yüksek seviyede olan, yüzde 21 düzeyinde seyrediyor.

Ekonomik krizle birlikte sağcı hükümetin kemer sıkma politikalarına karşı ortaya çıkan Podemos’un, yeni bir siyasi güç olarak rüştünü ispat ettiği söyleniyor.

PP ve PSOE’nin ülke genelinde aldıkları oy oranlarının toplamı yüzde 50 düzeyinde kaldı. Bu oran 2011 yılındaki seçimlerde yüzde 72 idi. Podemos ve Ciudadanos’dan yapılan ilk açıklamalarda da seçim sonuçları “İspanyol siyasetinde yeni bir dönem” olarak yorumlandı.

Podemos ne durumda?

İspanya’da ekonomik krizin etkisiyle ortaya çıkmış olan “Öfkeliler” adlı halk hareketinin siyasi uzantısı olarak 2014 yılında kurulan Podemos, ülke genelinde aldığı yaklaşık yüzde 21’lik oy oranıyla üçüncü parti oldu. Mayıs ayında gerçekleşen yerel seçimlerde olduğu gibi 20 Aralık’taki genel seçimde de Katalonya, Galisya ve Valencia özerk bölgelerinde seçime farklı isimlerle katılan Podemos, toplamda yüzde 20,55 oy oranını yakalasa da, bu nedenle, milletvekili sayısı 69 oldu.

Podemos’un yükseliş nedeni, ekonomik krizle boğuşan İspanya halkının 2011 yılındaki seçimlere göre büyük oranda yoksullaşması olarak tespit edilirken, bir sol koalisyonun hükümet olabilmesi bağımsızlıkçı Katalan partilerin desteğiyle mümkün görünüyor.

Partisinin Katalanya ve Bask bölgesinde birinci, Madrid’de ise ikinci sırada yer aldığını belirten Podemos liderlerinden Inigo Errejon seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmesinde  “İnsanlar geleneksel partilere olan güvenlerini kaybetti. İki partili sistem sona erdi. Ülkemizde yeni bir döneme giriyoruz.” derken, partinin Yunanistan’daki muadili Aleksis Çipras da İspanya seçim sonuçlarına ilişkin “Yoksulluk, İspanya’da siyasi olarak yenilgiye uğramıştır.” derken sonuçların Avrupa’da değişime işaret ettiğini belirtti.

Katalanya başta olmak üzere büyük bir çıkış yakalayan Podemos, Barcelona ve Bask bölgesinde ittifaklarla seçime girmiş ve Katalanya’nın bağımsızlığı için referandum sözü vermişti.

Sağcı Halk Partisi (PP) de ilk kez kazandığı 1996 seçimlerinde Katalan ve Basklı milliyetçiler tarafından desteklenmişti.

PSOE lideri Pedro Sanchez partisinin koalisyon görüşmelerine hazır olduğunu ifade ederken seçim sonuçlarına ilişkin “İspanya sola yönelmek istiyor” dedi.

İktidar seçenekleri

İspanya’daki İktidar alternatiflerine bakıldığında her iki partinin liderleri tarafından seçim öncesinde reddedilse de Halk Partisi (PP) ve Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) koalisyonu güçlü seçenek olarak ortaya çıkıyor.  Seçim sonrasındaki açıklamasında Sanchez İspanya siyasetinde yeni bir dönem açıldığını söyleyerek “Yeni bir diyalog ve anlaşma süreci başlatıyoruz” ifadelerini kullandı.

PP ve PSOE’nin son genel seçimlerdeki toplam yüzde 70-80’lik oy oranı dün yapılan seçimlerle yüzde 50 civarına düştü.

Bir diğer alternatif, PSOE’nin Podemos ve onun sağ versiyonu olarak nitelendirilen Ciudadanos ile bir koalisyon hükümeti oluşturması. Böyle bir iktidarın geçtiğimiz ay Portekiz’de gerçekleşen seçim sonucunda oluşan hükümetin İspanya’daki versiyonu olma kapasitesi var mıdır bilinmez.

PSOE’nin bir diğer seçeneği de Podemos ve mecliste birkaç sandalye kazanmış olan daha küçük bölgesel partilerle bir koalisyona giderek Ciudadanos ile pazarlık olasılığını elimine etmesi.

Halk Partisi’nin Ciudadanos ile birlikte kuracağı bir koalisyonda ise üçüncü bir ortağa ihtiyaç bulunuyor.  Bu durumda Katalanya ve Bask bölgesindeki bölgesel partilerin desteği söz konusu olsa da, Ciudadanos’un Katalanlar’ın bağımsızlığına karşı sert tutumu ve Bask bölgesinin vergi avantajının kaldırılması konusundaki kararlılığı böylesi bir koalisyonda sorun yaratıyor.

Sosyalistlerin koalisyon görüşmelerinde çoğunluğu sağlayarak hükümet kurması durumunda anayasa reformu gibi bazı hedeflerini gerçekleştirebilmeleri Halk Partisi’nin pazar günkü seçimlerde senatonun çoğunluğunu elde etmesi nedeniyle zor görünüyor.