Adı kimde saklı..

Her ne kadar olağan bir seçim süreci yaşamıyor olsak da, kadınların seçme ve seçilme hakkı ile siyasi partilerin çoğunun kadına bakışı açısından anormal bir durum ile karşı karşıya olmadığımızı söyleyebiliriz. YSK tarafından sığınma evindeki kadınların oy kullanma hakkının önünün açılması halen mümkün olamamışken, idarenin bu konuda giderek bozulan sicili ortadayken, üstüne dört büyük siyasi partinin... View Article

Adı kimde saklı..

Her ne kadar olağan bir seçim süreci yaşamıyor olsak da, kadınların seçme ve seçilme hakkı ile siyasi partilerin çoğunun kadına bakışı açısından anormal bir durum ile karşı karşıya olmadığımızı söyleyebiliriz.

YSK tarafından sığınma evindeki kadınların oy kullanma hakkının önünün açılması halen mümkün olamamışken, idarenin bu konuda giderek bozulan sicili ortadayken, üstüne dört büyük siyasi partinin kadın söz konusu olduğunda seçim sicillerine yakından bakmadan edemedik.

Bu haberimizin konusu ise CHP’nin seçim bildirgesinde kadının yeri…

Adında Cumhuriyet geçse de, kısa seçim broşüründe kadına yer vermeyen CHP’nin geniş bildirgesinde ise, kadını yan konulara sıkıştırdığı, özel olarak ayırdığı kadın başlığında ise dört madde ile çözüm ya da duyarlılık çağrısı yaptığı görülüyor.

CHP, hem Cumhuriyet’i hem kadının adını saklamaktan geri durmuyor.

Geniş seçim bildirgesinde kadınların yaşadığı sorunlara ilişkin bölüme Kadın-Erkek eşitliği başlığı atmayı tercih eden CHP, dört madde sıralıyor:

  1. Kadın-erkek eşitliğini yaşamın tüm alanlarında sağlamak için gereken yasal düzenlemeleri yapacağız.
  2. Baskıcı ataerkil anlayışla kararlılıkla mücadele edeceğiz.
  3. Kadına yönelik şiddete karşı “sıfır tolerans” anlayışıyla hareket edecek, bu konuda gereken yasal yaptırımları kararlılıkla uygulayacağız.
  4. Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesine son vermek için gereken tüm önlemleri alacağız.

CHP’nin kadınların yaşadığı sorunların büyük kısmına yer vermeyip,  yer vermeyi tercih ettiği başlıkları nasıl hayata geçireceği ise tüm broşür boyunca cevapsız bırakılan onlarca soru arasında.

Kadınların son dönemde AKP eli ile palazlandırılan gericilik karşısında hem canlarından hem de haklarından oldukları ülkemizde, CHP’nin imam hatipleri açan ilk parti olarak meydanlarda övünerek söz etmesi, ataerkil aile yapısı ve erken yaşta evlilik talepleri ile çelişiyor. Seçim bildirgesinin tamamında toplumun gericileştirilmesi karşısında somut bir şey dahi öneremeyen CHP’nin, gericiliğin en ağır faturasını ödeyen kadınlara “vaatleri” karın doyurmuyor.

Kadın örgütlerinin cinayetlere karşı en ortak talebi olan ağırlaştırmış müebbet dahi yer veremeyen CHP, de kadının adı var ama kendinde saklı…

AKP, MHP ve HDP’nin seçim bildirgeleriyle devam edeceğiz.