Yönetmenliğini Ercan Kesal’ın yaptığı “Fındıktan Sonra” belgeseli 23. Türkiye Almanya Film Festivali'nde

Yönetmenliğini Ercan Kesal’ın yaptığı “Fındıktan Sonra” belgeseli 23. Türkiye Almanya Film Festivali’nde gösterildi. Ercan Kesal ve Melek Mutioğlu Özkesen’in senaryosunu yazdığı, görüntü yönetmenliğini Metin Kaya’nın, müziklerini Serdar Ateşer’in yaptığı, Haluk Bilginer’in Bir Delinin Haykırışı tiradını seslendirdiği “Fındıktan Sonra” belgeselinde, Düzce’nin Çiçekpınar köyünün yıllar içerisindeki dönüşümü, köyün sakinleri ve mevsimlik işçiler üzerinden anlatıyor. Filmin sinopsisi ise... View Article

Yönetmenliğini Ercan Kesal’ın yaptığı “Fındıktan Sonra” belgeseli 23. Türkiye Almanya Film Festivali'nde

Yönetmenliğini Ercan Kesal’ın yaptığı “Fındıktan Sonra” belgeseli 23. Türkiye Almanya Film Festivali’nde gösterildi.

Ercan Kesal ve Melek Mutioğlu Özkesen’in senaryosunu yazdığı, görüntü yönetmenliğini Metin Kaya’nın, müziklerini Serdar Ateşer’in yaptığı, Haluk Bilginer’in Bir Delinin Haykırışı tiradını seslendirdiği “Fındıktan Sonra” belgeselinde, Düzce’nin Çiçekpınar köyünün yıllar içerisindeki dönüşümü, köyün sakinleri ve mevsimlik işçiler üzerinden anlatıyor.

Filmin sinopsisi ise şöyle:

“İmeceden mevsimlik işçiye” bir köyün kapitalizmle imtihanı…

Düzce’nin Çiçekpınar köyünde geçen bir hikaye bu. 1930’lardan 2000’lere kadar gelinen süreçte tarımsal emeğin nasıl değiştiğini, köyün toplumsal yapısının nasıl dönüştüğünü, geçmişin işçi babalarının artık “patron” olmuş çocuklarının kendi mevsimlik işçilerine nasıl baktıklarına ve daha bir çok duruma dair bir belgesel…

Çiçekpınar köylüleri fındıktan önce kendilerine yeten, dayanışmacı, komünal bir toplumsal formda yaşarken, fındıktan sonra herkesin kendi işinden sorumlu olduğu ve hiyerarşik olarak örgütlendiği bir toplumsal forma nasıl geçiş yaptıklarını gösteren bir film bu. Aynı zamanda, küçük bir köyde yaşanan minyatür bir prekapitalizmden kapitalizme geçiş hikayesi.

‘’İnsan için ekonomi’’ derken, “ekonomi için insan’’a dönüşen hayatımızın mikro düzeyde çarpıcı bir örneği. ‘’Neşeli bir hayat için gerekli olandan daha fazlasını üretmeme niyetinden vazgeçmiş’’ bir köy halkının zamanla başına gelenler.

Belgeselin aynı zamanda yönetmeni olan Ercan Kesal süreci şöyle anlatıyor: 24 Ocak 2017 tarihinde bir mektup aldım. Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde doktora yapan, aynı zamanda araştırma görevlisi olan Melek Özkesen Mutioğlu kendi doğduğu, büyüdüğü köyün başından geçenleri tez konusu yapmış, onlardan söz ediyordu. Düzce’nin Akçakoca ilçesinde Çiçekpınar köyünde geçen bir hikâye. Anlatılanlar özgün bir resim gibiydi. ‘’İnsan için ekonomi’’ derken, ‘’Ekonomi için insan’’a dönüşen hayatımızın mikro düzeyde çarpıcı bir örneğiydi. Çiçekpınar’da yaşanan değişim aslında bir prekapitalizmden kapitalizme geçiş hikayesi… Ancak benim bu belgeselde yapmaya çalıştığım, sadece bu hikâyeyi anlatmak değil; bu hikayede insan ve toplum olarak dayanışma ve birliktelik ruhunu ve yaşam neşesini nasıl kaybettiğimizi de göstermekti.”