Yalan Konvoyu ve 8 Mart’ın Emekçi Kadınları

Suriye’nin Lazkiye, İştebrak, Humus, İkrime, Hama gibi birçok yerinde kafa kesenlere, kadınları ve çocukları katledenlere, köle pazarlarında satanlara destek olan bu işbirlikçiler 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü de utanmadan bu katliamları meşrulaştırmak, yenilerinin yolunu yapmak için fırsata çevirmeye kalkışıyor.

8 Mart kutlama kampanyaları dört koldan sürerek bugün doruk noktasına çıkmış olacak.

Neler neler yok ki…

Suriye halkının meşru yönetimine karşı Türkiye’deki gerici örgütlerin el birliğiyle kotardıkları kampanya kapsamında 6 Mart’ta İstanbul’dan otobüslere doluşarak yola çıkan ve bugün Hatay’da şov yapacak olan yalan konvoyu var.

Cihatçı çetelere “yardım” kamyonları ulaştıran İHH’dan, çocuk istismarının adresi ENSAR Vakfı’na, 1969’un Kanlı Pazar’ının baş aktörlerinden İlim Yayma Cemiyeti’nden, Bilal Erdoğan’ın TÜRGEV’ine TÜGVA’ya, ÖNDER’e kadar AKP ileri gelenlerinin yuvalandığı bu gerici örgütlerin temsilcilerinden oluşan yalan konvoyu…

Suriye’nin Lazkiye, İştebrak, Humus, İkrime, Hama gibi birçok yerinde kafa kesenlere, kadınları ve çocukları katledenlere, köle pazarlarında satanlara destek olan bu işbirlikçiler 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü de utanmadan bu katliamları meşrulaştırmak, yenilerinin yolunu yapmak için fırsata çevirmeye kalkışıyor.

Sonra işçilerin haklarını gasp ederken her yıl karlarına kar katan Leyla Alaton, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Ümit Boyner gibi isimlerin kutlamaları var. Bir yandan kadın girişimciliği üzerinden fonlar kurarak sömürü çarkını büyütmeye girişen bu kadınlar, bir yandan da girişimcilik kültürünü güçlendirmek için kolları sıvamışlar.

Sömürüyü büyütürken kadın sorununa da el atmışlar. Elbette, kadınlar da sömürü pastasından daha fazla pay almalı! Ama “çocuklara dokunmayın” da diyerek bam telimize basmayı ihmal etmeden. Sonuçta sömürüde PR önemli!

Bir de tabii son günlerin hit kadınları var. Özgürlüğü fazla kaçmış Hülya Koçyiğit’ten, bir yandan göbek atıp bir yandan erkek egemenliği karşısında duygulanan “şeyci” Hülya Avşar’a,  işçiyi damızlık olarak niteleyen Seda Sayan’a kadar bugün muhtemelen 8 Mart mesajları yayınlayacak saray soytarıları… İktidarın kadınlar üzerinde kurmaya çalıştığı kuşatmanın en kirli araçlarından biri bu kategori.

Yani, yalan konvoyunun kolları çok.

Bir de bizim kadınlar var. 8 Mart’ın kadınları… Emekçi kadınlar…

Son 5 yılda ölen 580’inmiz var mesela…

Haftalık 45 saatin üzerinde çalıştırılan bir milyonumuz, işsiz olan yüzde yirmi beşimiz, kayıt dışı çalışan yüzde ellimiz, yoksulluğa mahkum edilmiş yüzde yirmimiz var…

2017’de katledilen 409’umuz, Şubat ayındaki 47’miz var sonra…

Çocukları fetvalarla evlendirilmeye kalkışılan, cinsel istismara uğrayan yüzlercemiz, binlercemiz var…

Ülkesini yağmalayan işgalciler tarafından katledilenlerimiz, tecavüze uğrayanlarımız, köle pazarlarında, mülteci kamplarında satılanlarımız var yüzlerce…

Evlerinden yurtlarından edilenlerimiz, sürülenlerimiz, yobaz çetelerce katledilenlerimiz, denizlerde çocuklarıyla birlikte can verenlerimiz, 11 yaşından itibaren parayla evlendirilenlerimiz var…

Sömürenler, daha fazla sömürebilmek için gerici kuşatmayla yaşamlarımız ve çocuklarımız üzerinden bizleri teslim almaya çalışırken, ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye uğraşırken, bizi sadece bedene indirgeyerek 8 Mart’ları tüketim kampanyaları ve dallı güllü mesajlarla kendi hanelerine yazmaya çalışıyorlar.

Şimdi biz kadınız evet, ama aynı safta mıyız?