Sosyalist Liseliler: Sosyalizm bayrağını inatla yükseltiyoruz!

Sosyalist Liseliler yeni eğitim/öğretim yılındaki mücadele başlıklarına ve faaliyetlerine ilişkin sorularımızı yanıtlarken, geçtiğimiz hafta ilk oturumunu yaparak 4. yılına giren Aydınlanma Okulları'na ilişkin bilgiler verdi.

Sosyalist Liseliler: Sosyalizm bayrağını inatla yükseltiyoruz!

Türkiye’nin dört yanındaki okullarda gericiliğe ve piyasacılığa karşı örgütlenen Sosyalist Liseliler yeni eğitim/öğretim yılındaki mücadele başlıklarına ve faaliyetlerine ilişkin sorularımızı yanıtlarken, geçtiğimiz hafta ilk oturumunu yaparak 4. yılına giren Aydınlanma Okulları’na ilişkin bilgiler verdi.

Eşitlik ve özgürlük mücadelesinin bayrağını 2019 yılında daha yükseltmeye hazırlanan Sosyalist Liseliler, “Gençlik, bu ülkenin geleceğidir ve biz geleceğimizi aydınlık yarınlara bırakmak istiyorsak tüm sıra arkadaşlarımızla birlikte örgütlü bir gençliği yaratma yolundaki mücadelemize devam etmeliyiz.” dedi.

Gazete Manifesto: Geçtiğimiz aylarda bir rejim değişikliği yaşandı, bununla birlikte ekonomik bir krizin içindeyiz. Yaşanan süreç rejim değişikliğine gelene kadar gençlik ve eğitim sistemi üzerinde de bir dizi adım atıldı. Siz bunları nasıl değerlendiriyorsunuz? Önümüzdeki döneme dair ne söylemek istersiniz?

Suat E.: Dediğiniz gibi bir rejim değişikliği yaşandı. AKP 1923’te kurulan Birinci Cumhuriyet’i tasfiye etti yerine ise emperyalizme göbekten bağlı, sermayenin sömürü ve talanına ülkemizi daha çok açan, çok daha gerici ve faşist olan kendi rejimini İkinci Cumhuriyet’i koydu. Bu süreç 16 yılda 24 Haziran seçimleriyle tamamlandı. Bu 16 yılda gençliğin yeni rejime entegrasyonu çok önemliydi, şüphesiz dindar ve kindar nesil yaratmak söylemi bu isteğin açık bir örneğidir. Liselerimizde dindar ve kindar bir nesil yaratmak amacıyla bir dizi gerici adım atıldı. Geçtiğimiz günlerde karma eğitimin kaldırılması gibi öncesinde de evrimin kaldırıldığı, okullarımızda kütüphanelerin mescide çevrildiği, Marx’ın sosyoloji derslerimizde anlatılmadığı bilimselliğin eğitim sistemimizde daha da eridiği bir 16 yıl ile liseliler bu rejime entegre edilmeye çalışıldı. Ama yinede istedikleri dindar ve kindar gençliği yaratamadılar. İşbirlikçilere karşı yurtseverlerin, ilericilerin bu düzen değişmeli, sosyalizm gelmeli diyenlerin mücadelesi sürüyor, önümüzde ki dönemde de böyle olacaktır.

Arjin A.: Türkiye kapitalizminin, yani mevcut düzenin yeni bir yönetim biçimi örneği olarak gösterebileceğimiz başkanlık rejiminin getirdikleri; tabii ki daha fazla gericilik takviyesi, ekonomik bağımlılığın önünü açtığı kararlar ve bu kararların sonucu olarak ortaya çıkardığı krizlerdir. Götürdükleri ise her konuda temel alabileceğimiz Birinci Cumhuriyet’in tasfiyesidir. Eğitimde ise rejim değişikliğiyle beraber zaten yavaş yavaş gördüğümüz gerici ve aynı zamanda piyasacı eğitim adımlarının hızlandırılmış biçimini gördük diyebiliriz. Marx’ın ve evrimin müfredattan çıkarılmasından sonra laik ve bilimsel eğitime en büyük darbe, karma eğitimin kaldırılması yönünde girişimlerde bulunulması oldu. AKP iktidarı, gençliğe bu kadar müdahale ederken bizler de paralel olarak mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz. Eğitimde; eşitliğin, laikliğin, bilimin ve en çok da sosyalizmin sesini yükseltmeye devam edeceğiz. Sosyalist Liseliler olarak gençliğin geleceksizliğe mahkûm edilişine seyirci kalmayacağız!

G.M.: Liselerde sol siyasetin geriye çekilmeye çalışıldığı bu dönemde siz nasıl bir mücadele hattı izleyeceksiniz? Bir kez daha buradan ifade edelim, liselilerin okullara ve memlekete sahip çıkması neden önemlidir?

Arjin A: Mevcut iktidarın ve düzenin getirdiği tüm olumsuzluklar en çok da eğitime, gençliğe yansıdı diyebiliriz. Bu olumsuzluklardan kasıt da şudur: Eğitimi içi boşaltılmış bir olguya dönüştürmeleri, gençliğin sorgulayan yapısını değiştirmek için gençliğin kafasını sınav sistemlerinin değişimiyle bulandırmaları, bunun sayesinde eğitimi gittikçe gericileştirerek dindar-kindar neslin temelini atmaları gibi birçok müdahalenin sonuçlarını göz önüne sermişlerdir. Liselerde gençliğin apolitik bireylere dönüşmesi de, sol siyasetin bu dönemlerde geriye çekilmesi de bu yüzdendir. Bizim mücadele hattımız da bu yüzden liseli gençleri bu düzene karşı politik, bilinçli, örgütlü bir kitleye dönüştürmek yolunda olmalıdır, olacaktır. Liseliler olarak okulumuza ve memleketimize sahip çıkmalıyız. Çünkü eğitim sadece siyasetten etkilenen bir faktör değil, siyasetle iç içe olan bir mevzudur. Nasıl ki memlekette gericileşmeyi ve piyasalaşmayı görüyorsak okullarımızda da aynısını görüyoruz. Gençlik olarak okulumuza ve memleketimize sahip çıkmak bizim sorumluluğumuz-zorunluluğumuzdur.

Suat E.: Liselerde durum ülkemizden bağımsız değildir. Bir kaç sene önce liselerde gericiliğe karşı sırtını dönen sıra arkadaşlarımız oldu. Proje okul meselesinde olduğu gibi çeşitli dönemlerde ciddi tepkiler ortaya çıktı. Liselilerin düzene, onun yarattığı gericiliğe söyleyecek iki çift lafı yok değildir, ama liseli gençliğin bir sorunu vardır, bu da örgütsüzlüktür. Bu yüzden mücadele hattımız gericiliğe, geleceksizliğe, piyasacılığa karşı sıra arkadaşlarımızla birlik olabilmek, aydınlanmanın ilericilerin eşitliğin mücadelesini okullarımızda sınıflarımız da ilmek ilmek örgütlemektir.

G.M.: Liselilerin memlekete dair söz söylediği Sosyalist Liseliler dergisi de geçtiğimiz 3 yıllık dönemde gençlik mücadelesinde çok önemli bir yeri tutmuştu. Sosyalist Liseliler dergisinin yeni sayısı çıkacak mı? Yeni sayıyla hedefledikleriniz nelerdir?

Arjin A: Yeni sayımız elbette yakın zamanda çıkacak ve çıkmaya da devam edecek. Sosyalist Liseliler dergisi; iktidarın ve buna bağlı olarak düzenin son yıllarda baskısını hat safhaya taşımasıyla karanlık bir yola sürüklenmeye çalışılan gençliğin düzene karşı sözünü söyleyebildiği, tepkisini gösterdiği ve kendini ifade ettiği bir dergidir. Aynı zamanda gençliğe ulaşmamızdaki en büyük araçtır. Örgütlü ve bilinçli bir gençlik kazanmanın yolu bir bakımdan buradan geçer. Dergimizi bu yüzden çok önemli bir yerde tutuyoruz. Yeni sayımızda da dikkat çekici ve bilinmesi, yorumlanması gereken konuları ve gündemlere yer vereceğiz. Yeni sayıyla beraber yeni arkadaşlarımızı da Sosyalist Liseliler saflarına katmaya devam edeceğiz.

G.M.: Geçtiğimiz hafta sonu ilk oturumunu yapan ve 4. yılına giren Aydınlanma Okulları’nın önemi de yadsınamayacak kadar büyük. Önümüzdeki döneme dair Aydınlanma Okulları için hedefleriniz nelerdir?

Arjin A.: Emperyalizm başlığı altında ilk oturumlarımızı gerçekleştirdik. Büyük bir katılımın gerçekleşmesi, gençlik için yeni bir umuda teşkil oldu. Aydınlanma Okulları, liselerde anlatılmayanları dile getirmeye, örgütlü bir gençlik modeli yaratma yolundaki adımlarına, sosyalizm bayrağını okullarda dalgalandırmaya ve yine Türkiye’nin her yerine yayılmaya devam ediyor. Aydınlanma Okulları, önümüzdeki dönemde liselerde sosyalist bir kimliğin tam olarak ortaya çıkmasını hedeflemektedir. Mücadelemizi ve aydınlanmayı bu okullarla beraber ileriye taşıyacağız.

Suat E.: Aydınlanma Okulları biraz önce değindiğimiz gibi solun geriletilmeye çalışıldığı, gençliğin apolitik bir hatta kaydırılmaya çalışıldığı bir dönemde kazandığımız önemli bir mevzi, gericiliğe karşı direnç noktasıdır. Liseli gençliğin anlatılmayanın anlatılmasına düşünceye sorgulamaya çok ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Hedefimiz ülkemizin her yerinde aydınlanma okullarını örgütlemektir. Bunun yolu ise okullarımızdan sınıflarımızdan geçmektedir.

G.M.: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Suat E.: Son olarak tüm sıra arkadaşlarımızı liselerde inat ve kararlılıkla mücadelesini yükselttiğimiz sosyalizmin bayrağını ileriye daha ileriye taşımaya, Aydınlanma Okulları’nda düşünmeye üretmeye sorgulamaya ve örgütlenmeye çağırıyoruz.

Arjin A.: “Gençliğin yolu işçi sınıfının yoludur.” diyerek bu uğurda mücadelemizi sürdürürken Harun’ların, Deniz’lerin gençlik için mücadelesini unutmamalıyız. Gençlik, bu ülkenin geleceğidir ve biz geleceğimizi aydınlık yarınlara bırakmak istiyorsak tüm sıra arkadaşlarımızla birlikte örgütlü bir gençliği yaratma yolundaki mücadelemize devam etmeliyiz.