RÖPORTAJ | Şişli'de halk kararlı: Sağlık hakkımıza sahip çıkacağız

Şişli Etfal’in taşınma kararı mücadele eden Şişli Etfal Dayanışması üyeleri Gazete Manifesto'nun sorularını yanıtladı...

RÖPORTAJ | Şişli'de halk kararlı: Sağlık hakkımıza sahip çıkacağız

RÖPORTAJ: BEHZAT ULUCAN

Şişli’nin 119 yıllık hastanesi Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin uzun süredir taşınması gündemdeydi, son dönemde hastanenin bölünerek Sarıyer-Çayırbaşı ve Seyrantepe’de iki ayrı hastane olarak hizmet vermesi planı kesinleşti. Hastane yöneticileri Şişli Etfal ile ilgili planın; hastanenin Kadın Doğum ve Çocuk bölümlerinin tamamının, diğer bölümlerinin ise bir kısmının Haziran 2018 tarihinde Çayırbaşı’ndaki hastaneye tekrar birleştirmemek üzere taşınması olduğunu Nisan ayında düzenledikleri bir toplantıda aktardılar.

Şişli Etfal’in taşınma kararına karşı mücadele eden ve yerinde dönüşüm için imza toplayan, çoğunluğu Sağlık Emekçileri Sendikası’na (SES) üye sağlık emekçileri ve Şişli halkından oluşan Şişli Etfal Dayanışması üyeleri Gazete Manifesto olarak sorularımızı yanıtladı.

Gazete Manifesto: Öncelikle hastanenin şimdiki durumunun ne olduğunu sormak isteriz. Hem kadro olarak hem de klinik olarak taşınmalar ve personel tayinler başladı mı?

İpek (Hemşire-Sağlık Emekçileri Sendikası): 1 Haziran’da Çayırbaşı’ndaki hastanede göstermelik de olsa poliklinikler hizmete açıldı, görevlendirmeler yapıldı. Kadın Doğum ve Çocuk bölümünde görev almak isteyenlerin listeleri isteniyor. Diğer bütün branşlarda da ihtiyaç olduğundan hem mevcut Şişli Etfal’de hem de Çayırbaşı’ndaki hastanede görevlendirme usulüyle sağlık emekçilerinin çalışmaları bekleniyor. Klinik şefleri taşınmasına karar veriyor, Ağustos sonuna kadar Kadın Doğum bölümünün, yıl sonuna kadar ise diğer tüm branşların taşınması planlanıyor.

“ŞİŞLİ HALKINI BÜYÜK SAĞLIK SORUNLARI BEKLİYOR”

Gazete Manifesto: Etfal Hastanesi’nin Beşiktaş, Şişli, Kağıthane, Okmeydanı hatta Beyoğlu gibi geniş bir bölgede yurttaşlara hizmet verdiği biliniyor. 700 bini aşkın bir nüfustan, üstelik gün içinde 4-5 milyonu bulan bir nüfustan bahsediyoruz. Sizce taşınma sonrası bu ihtiyaç nasıl karşılanır? Karşılanabilir mi?

İpek: Şimdiki haliyle bile bu ihtiyacın karşılandığı söylenemez. Şişli Etfal taşındıktan sonra ise çok daha zor olacak; çünkü Taksim İlk Yardım butik bir hastane, her branş orada bulunmamakta, Okmeydanı Eğitim Araştırma benzer yetersizlikte. Örneğin Çocuk cerrahisi ile ilgili tüm hastaların Şişli Etfal’e gönderildiği bir gerçek, Psikiyatri, Beyin benzer şekilde. Şişli Etfal’de bir dizi yandal branşı bulunmakta, dışarıdan bunlar gözükmüyor olsa da bir hastanın bakımı için son derece önemli bir imkan sağlamakta. Örneğin, Endokrinde yatan hastayla kalp cerrahisi de ilgileniyor. Şişli Etfal birçok disiplinin bir arada hizmet verdiği bir hastane. Sonuçta böylesi bir hastane taşındığında, diğer saydığınız hastaneler hem ihtiyacı karşılamayacak hem de. Lokasyon ya da acil ihtiyaç düşünüldüğünde hastalar özel hastanelere yönlenmek zorunda kalacaklar. Beşiktaş, Beyoğlu, Şişli gibi kalabalık ve turistik semtlere yakın ve Acil Sağlık Hizmeti veren tek hastaneydi Şişli Etfal hastanesi; burası taşındığından bu kadar elzem bir ihtiyaç karşılanamaz olacak.

Ahmet (Dr. Sağlık Emekçileri Sendikası): Haritadan bölgedeki kamu hastanelerine baktığımızda, Taksim İlkyardım’ın ve Sait Çiftçi’nin (Beşiktaş) daha butik hastaneler olduğunu söylememiz gerekiyor. Benzer bir biçimde Okmeydanı Hastanesi’nin oluşacak ihtiyacı karşılaması bir tarafa, zaten hâlihazırda hastalarını Şişli Etfal’e gönderdiği bir gerçek. Üstelik sağlık hakkına ulaşım düşünüldüğünde, bu hak halkın ellerinden alınmış olacak. Nitelikli bir hastane ortadan kaldırılmış olacak. Şişli Etfal’de Kardiyoloji’den sıra almaya çalıştığınızda mevcut durumda bile 1 ay sonraya sıra vermekte örneğin, burası ortadan kaldırıldığında oluşacak durumu düşünmek bile istemiyorum. Taksim İlkyardım’ın doktor kapasitesi, klinik durumları da belirsiz durumda. Doktor mevcudiyeti nedir, ne kadarı Şişli’ye yönlendirilecek o bile soru işareti. Bütün branşlarda çok ciddi sıkıntılar yaşanacağını düşünüyorum. Acil bölümü ise en temel sıkıntılardan bir tanesi, ulaşım bakımından bölge açısından ciddi bir sorun yaşanacağını düşünüyorum. Bu bölgede yaşanacak toplu veya tekil vakalarda acile ulaşım bakımından büyük sıkıntılar doğuracaktır.

İpek: Bir de Şişli nüfusunun yaşlılığı düşünüldüğünde o kadar uzak hastanelere nasıl giderler o da ayrı bir problem olarak karşımızda duruyor.

“HALKA SORMADAN İŞ YAPILAMAZ”

Gazete Manifesto: Sağlık emekçileri, Şişli halkı ve sivil toplum örgütlerinden oluşan Şişli Etfal Dayanışması olarak yapılan çalışmalarınızdan bahsetmek isteriz, ilgi ve tepkiler nasıl? Talepleriniz nedir hastanenin akıbetine dair?

İpek: Kurulduğundan beri oldukça iyi tepkiler alıyoruz; ancak insanların durumdan bir haber olduklarını da söylemek lazım. Ciddi bir bilgi kirliliği var, pek çok insan hastanenin yeniden döneceğini düşünüyor. Oysa biz geri dönmeyeceğini hastanede yaptığı toplantıda direkt İl Sağlık Müdürü’nün ağzından duyduk. Standlarımızda ve basın yayın organlarında bunu anlatmaya çalışıyoruz. Halkın büyük çoğunluğunun haberdar olmadıklarını düşünüyoruz. Seçim döneminde meselenin kaybolduğunu görüyoruz; ancak sağlık mevzusu geri dönüşümü olmayan bir mesele. Zamanında sahip çıkılmazsa, tepki konulmazsa kötü sonuçlara sebep olacak, bunu aktarmaya çalışıyoruz. Durumun önemini anlattığımızda ise standlarda ağlayan insanlar bile oluyor “Biz ne yapacağız? Nereye gideceğiz?” şeklinde. Bölgede semt pazarlarına da gidip bu durumları aktarmaya, bilgilendirmeye çalışıyoruz. “geri dönecek nasılsa” rahatlığını kırmaya çalışıyoruz. Bölge esnafının da ilgisi ve yardımı olduğunu belirtmemiz lazım.

Ayten (Şişli Etfal Dayanışması): Bölgede yaşayan mahalleliyi de çalışmalarımıza katmaya çalışıyoruz. Ben de onlardan birisiyim, yıllardır Etfal Hastanesi’ni kullanıyoruz. Konunun doğrudan muhatabı buradan yaşayan halk. Onlara danışılmadan bir karar alınıp uygulandığını görüyoruz. İlk tepkiyi verecek muhataplar olarak onlarla konuyu değerlendiriyoruz, tepkilerimizi birleştiriyoruz.

“HALKTAN KORKTUKLARI İÇİN SÜREÇ YILAN HİKAYESİNE DÖNDÜ”

Gazete Manifesto : Siyasi iktidarın Genel Başkanı’nın geçtiğimiz hafta hastanelerin “müşteri”lerinde artış temennisinde bulunduğunu biliyoruz. Bu anlamıyla bir ticarethane mantığıyla sağlık kuruluşlarına bakıldığını düşündüğümüzde, sizce burası taşındığında ranta açılacak araziyle ilgili nasıl bir planları var? Etfal’in yeniden bir bütün olarak burada hizmet verileceği fikrine ihtimal veriyor musunuz?

İpek: İl Sağlık Müdürü burasının “sağlık tesisi” yapılacağını özellikle belirtti. Toplantıda ısrarla “hastane olarak kalacak” denilmediğinden bahsettik, tepkilerimizi ilettik. Dolaylı şekilde burasının bir “sağlık tesisi” olacağı şeklinde muallak yanıtlar aldık, Abdülhamit döneminde kubbe türü binaların yapılıp, konferans salonunun vs. de olduğu bir tesis yapılacağı deklare edildi. Üst düzey sağlık yöneticilerinin kullanacağı bir alan haline getirmeyi planladıklarını söylediler, dolayısıyla burası eski haline kesinlikle dönmeyecek. Ne olacağı konusu ise az önce belirttiğim gibi oldukça muğlak. Gelen tepkiden korkulduğu için tek tük poliklinikler bırakıp “biz burada sağlık hizmeti vermeye devam ediyoruz” gibi bir kaçış düşünülüyor. Fakat burasının bundan sonra hastane olmayacağı kesin.

Ahmet: Sadece çalışanların haberdar olduğu, yılan hikayesine dönmüş bir süreç var. Seyrantepe’ye taşınma durumu özellikle, sürekli olarak müteahhitlerin battığı, değiştiği bir süreç yaşadık. Sürekli yeni projelerin ortaya atıldığı, yıllardır planın değiştiği bir süreçten geçtik. Başhekimliğin ve İl Sağlık Müdürlüğü’nün temel yaklaşımı herhangi bir planlama yapmadan ve klinik şeflerine dahi haber vermeden burayı taşımak şeklindeydi. Bu kararlar Şişli halkına sorulmadı, niyetleri hakkında bilgi verilmedi. Bizler bunlara karşın halkın fikrini deklare etmeye çalışıyoruz. Standlarda en temel sağlık hakkına dahi ulaşamayacak halkın “bu nasıl olur” tepkisiyle karşılaşıyoruz. Bu yönde bir imza kampanyası da başlattık. Abdülhamit döneminin (mimari olarak da) Etfal’ini yaratmaya çalışıyorlar, bu yönde bir çabaları var. Ortada hala net bir proje yok, bizim en büyük talebimiz hastanenin yerinde yenilenmesi şeklindedir. Mevcut binaların eski olduğu, depreme dayanıklı olmadığı ortada; TMMOB’un konuyla ilgili bir raporu da çıktı, bizler hastanenin niteliğinin ve bütünlüğünün bozulmadan yerinde dönüştürülmesini talep ediyoruz.

İpek: Mevcut haliyle Şişli Etfal’de sağlık çalışanları çok iyi eğitim alıyorlar. Hastanenin bölünmesiyle sağlık emekçileri hem bu eğitimden mahrum kalacaklar hem de görevlendirmeler şekliyle farklı farklı hastanelerde görev yapmaya zorlanacaklar.

“OTELCİLİK MANTIĞIYLA YÖNETİLEN BİR SAĞLIK HİZMETLERİ DÜŞÜNÜLÜYOR”

Gazete Manifesto : Bölgeyi düşündüğümüzde, elimizde bir otel türü ticarethane olarak tasarlanan Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi örneği bir de direnişle yerinde kalması sağlanan Taksim İlkyardım Hastanesi örneği bulunmakta, bu iki deneyim ışığında nasıl bir süreç bekliyorsunuz Şişli Etfal’in geleceği açısından?

İpek: Okmeydanı Hastanesi ile birlikte yatak sayısının artacağı bir gerçek; fakat branşlarda bir artış olacak mı belirsiz, üstelik az önce değindiğim nitelikli eğitim ve sağlık kadrosu yetiştirme programı düşünüldüğünde Okmeydanı’nın ilgili niteliği kazanması, nitelikli kadroya ve eğitim programına ulaşması için en az 10 yıllık bir zaman dilimi gerekmekte. Sağlıkta nitelikli kadroların yetişmesi çok kolay olmayacak.

Ahmet: Okmeydanı’nda “sağlık turizmine” ayrılan, butik, ticarethane türü bir hastane bizi bekliyor. Taksim İlkyardım’daki sürecin aksine Şişli’de bir “tıp merkezi” yapılacağı proje belli olmasa da açıktan söyleniyor. Hastanelerde artık koğuş türünden ziyade odalar şeklinde bir hizmete geçiliyor. Biraz önce bahsettiğiniz gibi otelcilik mantığıyla işleyecek bir “sağlık turizmi” düşünülüyor. Okmeydanı tam da bu temelle yapıldı. Burası taşındığında da benzer bir mantıkla bir tesis yapılması planlanıyor.

Şişli Etfal Hastanesi’nin 119 yıllık tarihiyle, bölgenin en eski hastanesi, çoklu disiplinlerin bir arada çalıştığı, pek çok kliniğin hastalara ortak olarak müdahale ettiği, eğitim anlamında da ülkenin sayılı eğitim araştırma hastanelerinden birisi olduğunu biliyoruz. Bu hastaneyi bölerek ikiye ayırmak, yatak anlamında bir artış sağlasa da eğitimi ve hastanenin verdiği hizmetteki niteliği ciddi manada zedeleyecek. Uzmanlık öğrencileri ve asistanların eğitimi sekteye uğrayacak, niteliği düşecek. Çalışan sayısı zaten yetersizken ikiye böldüğünüzde sağlık emekçisi ihtiyacı da artacak ve çözüme dönük bir planlama göremiyoruz.

Gazete Manifesto: Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mıdır?

İpek: Sağlık emekçileri olarak halkın sağlık hakkına sahip çıkmaya devam edeceğiz. Hastaneden sağlık hizmeti alan halk ve bu hizmeti yapan sağlık emekçilerinin birlikte mücadelesiyle Şişli Etfal’in yerinde dönüşümü için elimizden gelen çabayı göstereceğiz.

Ayten: Buradan sağlık hizmeti alan birisi olarak söylemeliyim ki, Etfal hastanesi bir ekolü olan, geçmişten bugüne nitelikli hizmet veren, kamuya bağlı tek sağlık kuruluşu. Buradaki halkın da Şişli Etfal’e benzer bağlılığı taşıdığını düşünüyorum. Özel hastaneleri işaret etmelerine rağmen, bölge halkının Etfal’e duydukları güvenle oralara gidebileceğini düşünmüyorum. Mahallelinin hastanesine sahip çıkacağını, sesimizi büyüteceğimizi, bu taşınma işini durduracağımızı düşünüyorum.

Gazete Manifesto: Teşekkür eder, mücadelenizde başarılar dileriz.