Rögar kapağı yine açıldı: Sovyetler, Sıla, Köy Enstitüleri…

AKP medyasında hemen her gün açıkça suç teşkil eden gerici ve kışkırtıcı yayınlarıyla "özel" bir yere sahip olan Akit yine "kapaklarını açtı", yanıtını aldı...

Rögar kapağı yine açıldı: Sovyetler, Sıla, Köy Enstitüleri…

AKP’nin ‘basın’ organlarından Yeni Akit’in tetikçilikten başka bir işlevi olmadığı biliniyor. Her gün mutlaka saldıracak bir konu yaratmakta üstün bir çaba harcayan Akit’in bir basın organı olarak değerlendirilmesi ise başta yapılacak en büyük hata sanırız.

Bugün bahsettiğimiz siteyi açıp bakanlar ne demek istediğimizi anlayacaklardır ama zahmet etmeyin diye biz bazı başlıkları sizinle paylaşalım.

Haberimizin başlığından da anlaşılacağı üzere, sadece ve sadece yalan yanlış bilgilerle  komünistlere saldırma amacı güden bir “çukur”dan söz ediyoruz. “Sosyalistler ve Komünistler bu habere kuduracak! Komünist devrimin balonunu patlatıyoruz” başlıklı haberin içeriğini okuduğunuzda, yazılanlardan hiçbir tarih bilgisi ve bilincinin olmadığı, sosyalizmin ne olduğuna dair en ufak bir fikrin yerleşmediğini zaten anlayacaksınız. Bir de o kadar zorlanmışlar ki yazarken, yıllardır “komünizm”i “kominizm” olarak yazdıkları için hangisinin doğru olduğuna bile karar verememişler.

Bu başlığa dair haber portalımızda dün Ekim Devrimi’nin 101. yılı olması vesilesiyle yayınlanan bir dizi yazıyla yeteri kadar veri paylaşılmıştı. Dileyen yazılara tekrar göz atabilir.

Ancak mesele sadece bu başlıkta da sınırlı değil. Geçtiğimiz günlerde şiddet gördüğü için mahkemeye başvuran sanatçı Sıla ülke gündemine oturmuştu hatırlarsanız. Kadına yönelik şiddet bu başlıkla tartışmaya açıldı açılmasına ama kimsenin göremediğini her zamanki gibi Akit gördü!

Haberden olduğu gibi aktarıyoruz: “Akit Soruyor ekibi bugün İstanbullura; “Gayrimeşru ilişkisinde şiddet gören Sıla’ya, Aile Bakanı’nın destek vermesi hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusunu yöneltti.”

Hiçbirinizin aklına gelmemişti değil mi? İşte Akit farkı! İki insanın bir arada yaşamasının namus kisvesi altına alınıp gerçekleşen şiddet olayının geriye itilmesi ancak ve ancak insanlıktan nasibini almamış “yaratıklar”* tarafından gündeme getirilebilir.

Bitmedi tabii….

Bugün Akit’te neler yok ki? Gerçi her gün bunları yazıp çiziyor bu “yaratıklar” ama biz bugün yazalım.

Geldik Köy Enstitüleri’ne…

Ali Erkan Kavaklı’nın köşesine baktığınızda dikkatinizi çekecektir; ne yazabilir ki bunlar Köy Enstitüleri hakkında?

Aktaralım;

“Milli Eğitim Bakanının Köy Enstitüleri ile ilgili söyledikleri dil sürçmesi değilse vahim. 

CHP’nin meşhur Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından ilkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940’ta açılan bu okullar dinsiz nesiller yetiştirmek isteyen CHP projesi idi. 1954’te Demokrat Parti döneminde kapatıldı. DP, cenaze namazı kıldıracak hoca kalmayınca imam hatip okullarını açtı. 

CHP 1929’dan itibaren ülkede ve okullarda her türlü dini eğitimi yasaklamıştı.Bugünlerde ezan ve Kur’an Türkçe okunmalı diyen CHP milletvekili Öztürk Yılmaz’ın herzelerini yürürlüğe koymuştu. 28 Aralık 1938 tarihinde milli eğitim bakanı olan Hasan Âli Yücel bu okulları bizzat yönetti. 

Sayın Selçuk, bu okulların Türkiye’ye özgü olduğunu söylüyor.

Prof. Selçuk defalarca, eğitimin amacı kâmil insan yetiştirmektir, dedi. 

Köy Enstitüleri, köylerdeki imama alternatif olarak din düşmanı “aydın” göndermek için kuruldu. Materyalist, pozitivist, evrimci bir eğitim anlayışı ile eğitim verdi. Bu okullardan Marksist, komünist, dinsiz adamlar yetişti.

Daha önceki konuşmalarında Yunus Emre, Mevlana gibi kâmil insanları hatırlatan Prof. Selçuk, Köy Enstitülerinde yetişmiş kâmil insanları bize hatırlatabilir mi?

Rahmetli Osman Yüksel Serdengeçti’nin BİR NESLİ NASIL MAHVETTİLER isimli bu okullardaki ahlaksızlıkları anlatan bir kitabı var. Bu okullar kâmil insan değil, ahlaksız insanlar yetiştirdi. Kız-erkek karışık yatılı okullardı. Serdengeçti, düşürülen ceninlerin tuvaletleri tıkadığını yazar.”

Biz sosyalistler; Ekim Devrimi, kadına yönelik şiddete karşı olmak, Köy Enstitüleri gibi ilerici adımları, “insan”a özgü olan güzellikleri gerici, işbirlikçi, sermaye savunucuları ile tartışacak değiliz. Ancak ve ancak adımlarımızı daha büyük atarak altımızda ezeriz.

 * Haberin içinde geçen ““Sovyet İnsanı” modeli gereğince, tüm vatandaşlar Allah inancından, dini ahlaktan ve aile kültüründen yoksun birer yaratık haline getirilmeye çalışıldı.” ifadesine yönelik olarak belirtilmiştir.

Ekim Devrimi yazıları için: