Halime Kökçe iş başında: Anadolu'yu bir domuzu bir öğünde devirenlere mi bırakacağız?

AKP'li yazar Halime Kökçe, "Türkçe ezan" tartışmalarına ilişkin yazarken, "Anadolu'yu bir İslam yurdu olarak mı savunacağız yoksa bir domuzu bir öğünde devirenlerin mühendisliğine mi bırakacağız?" dedi.

Halime Kökçe iş başında: Anadolu'yu bir domuzu bir öğünde devirenlere mi bırakacağız?

Danıştay’ın okullarda ‘Öğrenci Andı’nın yeniden getirilmesi gerektiğini belirten kararının başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP’li çevrelerce ‘Türkçe ezan’ tartışmasına çevrilmesinin ardından işareti alan yandaş yazarlar, günlerdir köşelerini tüm konuyla ilgili “hüner”lerini sergilemeye açarken bunlar arasından en ileri gidenlerden biri Star yazarı Halime Kökçe oldu.

Haziran Direnişi döneminde kurgulanan Kabataş Yalanı’nın da ortaklarından biri olan Halime Kökçe, ‘Türkçe ezan’ tartışmasıyla ilgili olarak bugünü yazısında “Ezan tektir, Türkçesi, Arapçası, İngilizcesi yoktur. Bu kavga da esasında, gavurlaşalım diyenlerle Müslüman kalalım diyenlerin yüz yıldır devam eden kavgasıdır.” ifadeleriyle “görüş”ünü ortaya koyarken “Anadolu’yu bir İslam yurdu olarak mı savunacağız yoksa “bir domuzu bir öğünde devirenlerin”, “şehitler ölmez vatan bölünmez” şiarından tiksinenlerin, ezan sesi yerine çan sesi duymayı tercih edenlerin mühendisliğine mi terk edeceğiz? Bilinsin ki ikincisi asla olmayacak. Bir daha asla bu ülkede ezan susmayacak!” diye yazdı.

Kökçe’nin bugünkü yazısında ilgili bölüm şöyle:

“Öğrenci andı ile başlayan tartışmanın orada durmayacağı belliydi. Nitekim metastaz yaparak ikinci evreye geçti. “Atatürk’ün açtığı yolda hiç durmadan yürüyeceğine ant içen” bir kısım zevat televizyon kanallarında, sosyal medyada ezan-ı Muhammedi’yi hedef alan konuşmalar yapmaya başladı.

Yeminli din düşmanlarına ne desen para etmez ama yine de hatırlatalım; Türkçe ezan diye bir şey yoktur. En fazla ilk kez işiten birine o an için tercüme edersiniz. Müslümanları günde beş kez yeğnileşsinler diye namaza, felaha, salaha çağıran şeydir ezan. Ezan tektir, Türkçesi, Arapçası, İngilizcesi yoktur. Bu kavga da esasında, gavurlaşalım diyenlerle Müslüman kalalım diyenlerin yüz yıldır devam eden kavgasıdır. Bu uğurda bir başbakanımız ser verdi. Sarığını çıkarmayıp idam edilenler de başörtüsünü çıkarmayıp okullarını, işlerini, bu dünyadaki geleceklerini feda edenler de ezanı müdafaa ettiler aynı zamanda. 15 Temmuz direnişi ezan, bayrak, sala direnişidir; sakın unutulmaya… Bu ülkede al bayrağa sarılıp toprağa düşen her şehit ezan müdafiidir.

CHP’nin sorunu da bu işte, ne kadar sağa sola açılım yapsa da değiştiremediği şey… Anadolu’yu bir İslam yurdu olarak mı savunacağız yoksa “bir domuzu bir öğünde devirenlerin”, “şehitler ölmez vatan bölünmez” şiarından tiksinenlerin, ezan sesi yerine çan sesi duymayı tercih edenlerin mühendisliğine mi terk edeceğiz? Bilinsin ki ikincisi asla olmayacak. Bir daha asla bu ülkede ezan susmayacak!”