16 Ağustos 2011: Mihri Belli hayatını kaybetti

Devrim ve sosyalizm mücadelesinin önemli isimlerinden Mihri Belli, 2 yıl önce bugün yaşamını yitirmişti...

16 Ağustos 2011: Mihri Belli hayatını kaybetti

Kurtuluş Savaşı sırasında Trakya Cephesi’ni yöneten Urfalı Mahmut Hayrettin Bey’in oğlu olan Mihri Belli, İstanbul’da Robert Koleji’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde okudu. Buradan da mezun olduktan sonra ABD’deki Mississippi Üniversitesi’nde İktisat Fakültesini bitirdi.

ABD’deki üniversite hayatı sırasında Marksizm ile tanıştı. Gençlik ve işçi hareketlerinde varlığını gösteren Mihri Belli, bir süre de siyahi karşıtlığına karşı çalışmalar yaptı.

1940 yılında Türkiye’ye dönüş yapan Mihri Belli, Türkiye Komünist Partisi ile iletişime geçti ve Türkiye Komünist Partisi saflarında siyasi çalışmasına başladı. 1942 yıllarının sonunda TKP Merkez Komite üyeliğini üstlendi. 1943-1944 yıllarında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde Ord. Prof. Fritz Neumark’ın asistanlığını yaptı. 1944 yılında İlerici Gençler Birliği kovuşturmasında tutuklandı ve 2 yıl hapis ve sürgün cezasına çarptırıldı.

Mihri Belli 1946 yılında yurtdışına çıktı ve Yunanistan’daki iç savaşa katıldı. Çatışmalarda 2 kez yaralanınca Bulgaristan ve Sovyetler Birliği’ne tedavi amaçlı gitti.

Türkiye’ye döndükten sonra 1951 Tevfikatı’nda yine tutuklandı ve 7 yıl hapis cezasınamahkum oldu. Cezasını tamamladıktan sonra “Yeni Yol”, “Türk Solu”, “Yön” ve “Aydınlık” dergilerinde daha çok takma isimlerle yazılar yazdı. İlk kez 1960 yılında kendi adıyla konuşma ve yazı yazma hakkını elde etti. Bu sürede çeşitli dergilerde yazdıktan sonra yazdıklarından dolayı iki kez tutuklandı, aylarca hapis yattı. Hapis yattığı bu dönemde Milli Demokratik Devrim (MDD) tezini geliştirdi.

12 Mart 1971 askeri darbesinin ardından yurtdışına çıkan Mihri Belli kısa bir süre Filistin Kurtuluş Örgütü’nde kaldı. Ardından Türkiye’ye geldi ancak kısa bir süre sonra Batı Avrupa’ya gitti. Batı Avrupa’da kaldığı dönemde “Yurtsever” dergisinin yayınlanmasında görev üstlendi. Daha sonra Türkiye’ye gelen Mihri Belli 1974’teki af yasasının ardından Türkiye Emekçi Partisi’nin kuruluşunda öncülük etti. Parti kurulduktan kısa bir süre sonra Sıkıyönetim Mahkemesi savcılığı tarafından program ve tüzüğündeki “Kürt” sözcüğünün kaldırılması istendi. Aradan uzun zaman geçtikten sonra Anayasa Mahkemesi tarafından Türkiye Emekçi Partisi kapatıldı.

12 Eylül darbesinden sonra Ortadoğu’ya giden Mihri Belli, gittiği ülkelerde Faşizme Karşı Birleşik Cephe’nin kuruluşuna katıldı.

1996 yılında Özgürlük ve Dayanışma Partisi, 2002 yılında Sosyalist Demokrasi Partisi kurucuları arasında yer aldı.

16 Ağustos 2011’de hayata veda eden Mihri Belli’nin hapishanedeki yaşamı boyunca çizdiği portreler 2005 yılında “Hapishaneden Çizgiler” adıyla sergilendi.