Habertürk yazarı, CHP'deki durumu 'mezhepsel' nedenlerle açıkladı
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 9 seçim boyunca genel başkanlık koltuğunu bırakmamasını "Alevi" olmasına bağladı.
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 9 seçim kaybetmiş olmasının arkasındaki sebebin mezhepsel olduğunu öne sürüp, olağanüstü kurultay talebine karşı çıkanların Alevi kurultay delegeleri olduğunu iddia etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Hangi gerekçeyle genel başkanı değiştireceğiz? Bir ideolojik felsefe olması lazım” açıklamasını köşesine taşıyan Yılman, “9 seçim kaybetmiş olmasına rağmen Sayın Kılıçdaroğlu’nun hala en güçlü haliyle o koltukta oturtan özelliği ne biliyor musunuz? Alevi olması…” ifadelerini kullandı.
Yılman iddiasını “Eğer Alevi olmasaydı Kemal Bey, o olağanüstü kurultay değil Muharrem İnce tarafından, CHP’nin kedisi Şero tarafından bile gündeme getirilseydi olmuştu bitmişti çoktan!” diyerek sürdürdü.
Yaptığı ‘tespit’in mezhepçilik olmadığını savunan Yılman, amacının CHP’de yaşandığını iddia ettiği “sinsi Alevi mezhepçiliğine dur deyip, devamını önlemek” olduğunu yazdı.
Kılıçdaroğlu’nun seçmenin de istememesine rağmen koltuğu bırakmamasının kimilerince “proje” olmasına bağlandığını belirten Yılman, “Eğer bir proje ise Kemal Kılıçdaroğlu o zaman bu bir AK Parti projesidir.” dedi.
Yılman’ın yazısında o bölüm şöyle:
“Bizim mahalle başta olmak üzere gelecek çok sert tepkilere rağmen Sayın Kılıçdaroğlu’yla ilgili bir şeyi ifşa ediyorum.
9 seçim kaybetmiş olmasına rağmen Sayın Kılıçdaroğlu’nun hala en güçlü haliyle o koltukta oturtan özelliği ne biliyor musunuz?
Alevi olması…
Evet! Belki bir kısmınız bu yazdıklarımı hayretle okuyor hatta şaşkınlıkla karşılıyor ama maalesef özellikle CHP içerisinde herkesin bildiği fakat kimsenin bir türlü dile getiremediği acıklı gerçek budur!
Sakın ola kimse beni mezhepçilikle falan suçlamaya kalkmasın zira ben de bir Aleviyim ve yaptığım şey de mezhepçilik değil, aksine sosyal demokrat, sol görüşlü Alevi’nin de, Sünni’nin de, Hristiyanın, Musevinin ya da ateistin iktidara güçlü alternatif olarak gördüğü CHP’deki bu sinsi Alevi mezhepçiliğine dur deyip, devamını önlemektir.
Diyecekler ki; “Neye dayanarak yazıyorsun bunu Sevilay? Elinde bu mezhepçiliğin yapıldığına dair bariz bir kanıt, ispat var mı?”
Mezhepçiliğin belgesi mi olur? Elbette ki yok!
Ancak göstergeler var… İşaretler var…
Mesela Muharrem İnce’nin başını çektiği ve değişim isteyen muhaliflerin olağanüstü kurultay için imzaya çıktıklarında imza vermemekte direnenlerin çoğunluğunun Alevi Kurultay delegeleri olduğunu herkes biliyor.
Biliyorlar ama söyleyemiyorlar.
Kaldı ki, bu kadar başarısız olmasına rağmen ve sokaktaki seçmen tarafından da istenmediği açık açık bilinmesine rağmen Kemal Bey’in pozisyonunu koruyor olmasında başka ne etkili olabilir?
“Proje” deniliyor.
Proje falan değil. Proje olsa başarılı olması istenir. Böyle başarısız bir proje mi olur? 9 seçimde üst üste yenilgi ve tırnak ucu kadar bir kazanımı olmayan projeye, proje mi denilir?
Ha… Eğer bir proje ise Kemal Kılıçdaroğlu o zaman bu bir AK Parti projesidir.
Çünkü koca ana muhalefetin başında bu kadar başarısız bir liderin kime faydası var bu haliyle? AK Parti’den başka kim kazanç elde ediyor, kim fayda sağlıyor Kemal Kılıçdaroğlu’nun ısrarla o koltukta oturuyor olmasından!
Özetle… Kılıçdaroğlu’nu dimdik ayakta tutan ve bu kadar başarısızlığına rağmen o koltukta bu kadar rahat, keyfe keder oturabiliyor olmasının temel sebebi Aleviliğidir ve eğer Alevi olmasaydı Kemal Bey, o olağanüstü kurultay değil Muharrem İnce tarafından, CHP’nin kedisi Şero tarafından bile gündeme getirilseydi olmuştu bitmişti çoktan!”
